Uluslararası Türk Akademisi ve Moğol Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü tarafından Arkhangai bölgesi Nomgon Ovası’nda ortaklaşa yürütülen bilimsel arkeolojik kazı sonucunda, İlteriş Kağan’a adanmış külliye keşfedilmiştir.
Külliyenin toplam alanı 49×41.5 m’dir. Batıdan doğuya doğru oval bir biçimde yer alan külliyenin etrafına hendek kazılmış ve buradan toprak yığılarak bir kale inşa edilmiştir.
Külliyenin batı tarafında, alanın ortasına delikli taştan bir küp (sunak), taştan insan figürleri, iki yavrusu olan aslan heykeli ve iki koyun heykeli bulunmaktadır. Külliyenin kapısından doğuya doğru 51 adet balbal taşı yan yana sırayla yerleştirilmiştir. Bunların arasında beş balbal taşından Aşina ailesine ait “dağ keçisi” sembolü tespit edilmiştir.
Ayrıca külliye içinde bir ibadet yerinin olduğunu kanıtlayan tuğla kalıntıları ve patika üzerine serilen kil kaplama bulunmuştur.
İbadet yerinin önünde yazıtın üst kısmı ve kaplumbağa şeklindeki temeli keşfedilmiştir. Bulunan değerli eserin iki yüzünde 12 satırlık eski Türk yazısı, üçüncü yüzünde ise eski Soğd yazısı bulunmaktadır. Keşfe katılan bilim adamları, anıtın metninden “Tanrı”, “Türk”, “Kutluk”, “Tümen” gibi bir dizi kelime tespit etmişlerdir. Anıt metninden elde edilen bilgilere dayanarak, Nomgon külliyesinin Göktürk Kağanlığını yeniden canlandıran Kültegin ve Bilge Kağan’ın babası İlteriş Kutluk Kağan’a ithaf edildiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca bu külliye, “Türk” adının ilk kez geçtiği Göktürk döneminin en eski yazılı anıtı olarak kabul edilmektedir.
Genel olarak Nomgon külliyesi, tüm özellikleriyle Bilge Kağan ve Kültegin külliyelerine benzer. Nomgon yazılı anıtın üst tarafında, vücudu ejderha şeklinde iki kurt başı kazınmıştır. Taspar Kağan, Bilge, Kültegin ve diğer anıtların tepesine de bu tür Kağanlık simgeleri olan ejderha biçimli, kurt başlı bir şeklin çizildiği bilinmektedir. Nomgon anıtı, Orhun anıtları gibi Göktürk devleti için önemli bir anıt olduğu anlaşılmaktadır.
Akademi, Nomgon kazıları sonuçları ile ilgili bilimsel kitap hazırlayacak ve onun tanıtımını Türk devletlerinin başkentlerinde yapacaktır. Moğolistan’daki Göktürk dönemine ait anıtların kazıları gelecekte de devam edecektir.
Nomgon ovasındaki kazı çalışmalarının 2019 yılında başladığını belirtmek gerekir. Ancak “Covid-19” pandemisi nedeniyle iki yıl ara verilen “Nomgon” ortak kazı çalışmaları, Temmuz 2022’de yeniden başlamıştır.
“Nomgon-2022” ortak kazı çalışmalarında Uluslararası Türk Akademisi çalışma grubunda Darhan Kıdırali, Napil Bazylkhan, Nurbolat Bogenbayev yer alırken, Moğol Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü Arkeolojik Araştırma Merkezi direktörü Damdinsurengin Tseveendorzh (1949-2022), danışman arkeolog olarak katılmıştır. Ayrıca Moğol Bilimler Akademisi Tarih ve Arkeoloji Enstitüsü Ortaçağ Arkeolojik Araştırma Merkezi grubunda başkan Porf. Dr. Altangerelyn Enkhtor, arkeologlar Tserenkhandyn Buyankhishig, Gonchigyin Batbold ve Narantuyagyin Tsengel, Munkhsaikhany Uuganbayar bulunmuşlardır.
Bundan önce Türk Akademisi Moğolistan’daki Shiveet-ulan anıtında arkeolojik kazılar yapmıştır. 2016 yılında adı geçen vadiye özel bir arkeolojik sefer düzenlemiştir. Kutluk Kağan döneminde inşa edilen tören kompleksinde Türk boyları damgaları ve çeşitli eserler bulunmuş ve tarihi belirlenmiştir. Bu çalışmaların devamı olarak 2019 yılında başlayan Nomgon kazı çalışmaları sonucunda Kutluk Kağan’ın kendisine adanmış bir kompleks bulunmuştur.
Böylece İlteriş Kağan yazıtı Türkçe ve Soğdca olarak yazılımıyla yazılı Türk edebiyatını 1 yüzyıl daha geriye götürerek içerisinde Tengri, Türk ve Kutluk Kağan ifadeleri yer alan Türk isminin geçtiği, bilinen en eski yazıt haline gelmiş oldu.
Kaynak: Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. Darhan Kuandıkoğlu Kıdırali