Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonu için seçilen astronot Alper Gezeravcı, 17 Ocak 2024’te Uluslararası Uzay İstasyonu’na uçacak. Bunun için de birtakım eğitim süreçlerinden geçti. “Bugüne kadar sadece 600 kişiye nasip oldu” diyen GUHEM Genel Müdürü Halit Mirahmetoğlu, ilk Türk astronotun adım adım göreve nasıl hazırlandığını, işin perde arkasını anlattı.
Önümüzdeki 17 Ocak günü ABD’nin Florida eyaletinde bulunan NASA’ya ait Kennedy Uzay Merkezi’ndeki yerleşkesinden fırlatılması planlanan Space X Falcon 9 roketinin taşıyacağı Dragon kapsülü, Axiom Mission-3 görevi kapsamında Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) gidecek. 14 gün sürmesi planlanan yolculuk Türkiye açısından da tarihi bir öneme sahip. Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, İspanyol, İtalyan ve İsveçli astronotlarla birlikte uzay istasyonuna giden isimlerden biri olacak ve Türkiye’nin ilk uzay yolcusu olarak adını tarihe yazdıracak.
Daha önce NASA’da görev almış olan hem İspanya hem de ABD vatandaşı olan astronot Michael Lopez-Alegria tarafından komuta edilecek uçuşta İtalya’dan Walter Villadei, Türkiye’den Alper Gezeravcı ve İsveç’ten Marcus Wandt görev alacak. Axiom Mission-3, Michael Lopez-Alegria’nın 6’ncı uzay uçuşu olurken, görevde bulunacak diğer astronotların ise ilk uzay uçuşu olacak. Axiom Mission-3 kapsamında ISS’e gidecek astronotlar, halihazırda operasyon sürecinin bir parçası olan karantinada bulunuyor ve fırlatma gününü bekliyor.
Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevi kapsamında Alper Gezeravcı’nın ocak ayındaki fırlatmanın ardından Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 14 gün kalması ve bu sürede 13 farklı bilimsel deneye katılması planlanıyor. Alper Gezeravcı, bu deneyler kapsamında Tuz Gölü’nde endemik olarak yetişen Schrenkiella Parvula bitkisini de yanında götürecek ve bitkinin uzay ortamında tuz ve diğer stres etkenlerine verdiği tepkileri inceleyecek.
Axiom Mission-3’te komutan olarak görev yapacak olan Michael Lopez-Alegria, daha önce bir röportajında Alper Gezeravcı’nın da içinde bulunduğu mürettebatın tamamının askeri pilotluk yapmış olmasının eğitimleri oldukça kolaylaştırdığını söylemişti. Lopez-Alegria, “Bu inanılmaz derecede iyi hazırlanmış bir ekip. Özel bir astronot görevi için bu olağanüstü bir durum. Bu insanların mürettebatımıza kattığı eğitim ve deneyim düzeyi gerçekten dikkate değer” ifadelerini kullanmıştı.
Soldan sağa: Marcus Wandt (İsveç), Michael Lopez-Alegria (İspanya), Walter Villadei (İtalya) ve Alper Gezeravcı (Türkiye)
Peki Axiom Mission-3 kapsamında uzaya gidecek astronotlar nasıl bir eğitim sürecinden geçti? Uzaya gidecek isimler nasıl belirleniyor? Bu alanda ne gibi standartlar var? Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM) Genel Müdürü Halit Mirahmetoğlu, tüm merak edilenleri Milliyet.com.tr’ye anlattı.
‘BİZİM İÇİN ÖZEL BİR UÇUŞ OLACAK’
Axiom şirketinin NASA geçmişi olan kurucuları ve çalışanları nedeniyle ABD’deki uzay programlarına oldukça aşina olan bir özel şirket olduğunu belirten Halit Mirahmetoğlu, “Bu şirket, NASA ve diğer uzay ajanslarının ihtiyaçlarını karşılarken aynı zamanda ticari faaliyet göstererek araştırma ve geliştirmeye yatırım yapıyor. Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) görevler tasarlarken yeni bir uzay istasyonu geliştiriyor ve yeni nesil uzay giysileri tasarlıyorlar” dedi.
Şirketin 2022 yılında ilk göreviyle 4 astronotu başarılı bir şekilde ISS’e götürdüğünü ifade eden Mirahmetoğlu, 2023 yılında da ikinci görevini icra ettiğini söyleyerek şunu da ekledi: “Axiom 3 olarak adlandırılan bu yeni görevin bizim için en önemli olan kısmı şüphesiz ilk astronotumuzun içerisinde yer alması.”
Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi’nin (NASA) ihtiyacı olan hizmet ve ürünleri üretebilen tüm ulusal şirketleri ile iş birliğini artırmaya devam ettiğine dikkat çeken Mirahmetoğlu,“Daha hızlı, daha ucuz ve daha kaliteli hizmet ihtiyacını sağladığı sürece bu iş birliğine devam edecektir. Hatırlarsanız SpaceX’in roket teknolojisinden faydalanmadan önce uzun bir süre boyunca Rusların fırlatma kabiliyetinden faydalandılar. Özel şirketler ile iş birliği yaparak hatta projelerini fonlayarak ekosistemi büyütmeyi amaçlıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘BUGÜNE KADAR 600 KİŞİYE NASİP OLMUŞ BİR GÖREV’
Astronotluğu, “Bugüne kadar sadece 600 kişiye nasip olmuş bir görev” olarak tanımlayan Halit Mirahmetoğlu, “Gelişen teknolojiyle her geçen gün yörüngeye çıkan sayısının arttığı da bir gerçek” diyerek uzaya çıkacak olan kişilerin aldıkları eğitimlere ilişkin şu bilgileri paylaştı:
?
“Bu görev, Soğuk Savaş yıllarında henüz uzayın beraberinde getireceği tehlikeler tam olarak bilinmediği için bu zor şartlara en iyi uyum sağlayacak savaş ve test pilotları, astronot adayları olarak belirlenmişti. Geçen zaman içinde hem insan bedeninin mikro yer çekimine verdiği tepki hem de teknolojinin gelişmesiyle beraber fiziksel kıstaslar gevşetilmeye başlandı. Kalp rahatsızlığı, astım ya da sürekli ilaç kullanmayı gerektiren kronik hastalıklar gibi sorunlar olmadığı sürece artık astronot olmanın önünde herhangi bir sorun olmadığını görüyoruz.”
‘NE ZAMAN NE YAPACAKLARI BELİRLENDİ’
Halit Mirahmetoğlu, astronotların eğitimleri boyunca görevleri süresince her şey yolunda giderse neler yapacaklarını prosedürler üzerinden öğrendiğini vurguladı. Mirahmetoğlu, “Acil durumlarda neler yapmaları gerektiğiyle ilgili de sıkı eğitimlerden geçiyorlar. Bu süreç boyunca hem kendi görevlerindeki mürettebatları hem de halihazırda uzay istasyonunda bulunan astronot ve kozmonotların ne zaman ne yapacakları belirlenmiş durumda. Uzay tuvaletlerini nasıl kullanmaları gerektiği, yemeklerin nasıl hazırlanıp nasıl yenilmesi gerektiği, uyku prosedürlerinden fotoğraf makineleri dahil tüm elektronik aletlerin nasıl çalıştığıyla ilgili uzun eğitimlerden geçiyorlar. Bunların dışında gerçekleştirecekleri deneyler ve dokümantasyona dair de özel eğitimler alıyorlar” dedi.
’15 ÜLKENİN İŞ BİRLİĞİ İLE ÇALIŞIYOR’
Uluslararası Uzay İstasyonu’nun halihazırda 15 ülkenin iş birliğiyle operasyonlarına devam ettiğine dikkat çeken Mirahmetoğlu, “Astronotların eğitimleri de kullanılan uzay araçları ve ekipmanlar özelinde şekilleniyor. Görevin gereklilikleri uyarınca belirlenen eğitim programı kapsamında farklı ülkelerde eğitimler gerçekleştiriliyor. Kaçış modülü olarak kullanılan soyuz ve istasyonun Rus bileşenleri ile ilgili eğitimler Rusya’da, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) modülleri ile ilgili eğitimler Almanya’da, Japon Uzay Ajansı (JAXA) modüllerini içeren eğitimler ise Japonya’da gerçekleştiriliyor” diye konuştu.
Axiom Mission 3 için yedek ekipte bulunan Tuva Cihangir Atasever (solda), uçuşta görev alacak olan İsveçli Marcus Wandt ve Alper Gezeravcı ile birlikte.
“Axiom 3 misyonu özelinde Alper Gezeravcı ve görevde yedek olarak seçilen Tuva Cihangir Atasever eğitimlerinin büyük bir bölümünü ABD’nin Teksas eyaletindeki Houston şehrinde gerçekleştirdiler. Doğada hayatta kalma eğitimleri gibi zorlu doğa koşullarda gerçekleşen eğitimlerin yanı sıra uzayda ilk yardım ve medikal eğitimler de büyük önem arz ediyor.” – Halit Mirahmetoğlu
Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki günlük yaşamla ilgili eğitim prosedürlerinin artık standartlaşmış durumda olduğunu söyleyen Mirahmetoğlu, her görevin farklı ihtiyaçlarına istinaden astronotların öğrenme süreçlerine yeni eğitim programlarının eklendiğini sözlerine ekledi. Mirahmetoğlu, “Araç dışı aktivite diye bildiğimiz uzay yürüyüşü için özel havuzlarda uzun eğitimler ve simülasyonlar gerçekleştiriliyor. Misyonun süresinin uzunluğu, eğitim içerik ve süresinin uzunluğunu da belirliyor” dedi.
‘ÇİN’İN SİSTEMİ DAHA FARKLI’
Çin’in uzay programında kendi uzay istasyonunu kullandığını belirten Mirahmetoğlu, sözlerini şöyle noktaladı: “Taykonotlar, Çin’in kendi uzay programına uygun özel eğitimden geçiriliyorlar. Bu bakımdan Çin’in astronot eğitim sistemi, iş birliği sayesinde aşina olduğumuz diğer ülkelerin eğitim sisteminden daha farklı olduğunu söyleyebiliriz.”