Yusuf Dülger
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Mustafa Kemal Ankara’ya Geldiğinde

Mustafa Kemal Ankara’ya Geldiğinde

0
Paylaş

Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları Erzurum ve Sivas Kongrelerini yaptıktan sonra 27 Aralık 1919 günü Ankara’ya gelmişlerdi.

Yerleştikleri evde odun sobasıyla ısınıyorlar, dışarıya çıkarken ellerindeki bir iki pardösüyü nöbetleşe giyiyorlardı. Karınlarını doyuracak paraları, kahveye atacak şekerleri yoktu.

Mazhar Müfit Kansu’nun anlattığına göre, Ankara Müftüsü Rifat Börekçi Hoca bunu öğrenince kendisi ve eşi için biriktirdiği “kefen parasını” getirip verir. Mustafa Kemal: “Çoktandır et yemiyoruz. Bugün bir et yiyelim” diyen arkadaşına: “Hemen israfçı olma” diye yanıt verir.

BMM açıldıktan sonra bakanlara araba lazım ama yok. Bazı bakanlara At Arabası (veya Fayton) tahsis edilir. Şeriye ve Evkaf Bakanı Mehmet Vehbi Çelik, “Ben milletin parasıyla tutulan arabaya binmem. İsraf olur, haram olur” der, 2-3 kilometrelik evine yürüyerek gider gelir.

O günün şartlarında Anadolu halkı büyük çoğunlukla Mustafa Kemal’in yanında yer almış, “Millî Mücadele” böyle kazanılmıştı.

Aradan geçen 104 yıl sonra bugün ne durumdayız?

Üst düzey yöneticilerimiz Beştepe’ye yaptırdıkları 1.250 odalı Kaçak Saray’da lüks hayat yaşıyorlar. Anlatılan doğruysa, akıl duruyor. Uçak, zırhlı araç, gıda vb. gereksinimlerin sayı ve yapıları Karunları bile sollamış.

Dünkü Kuvayımilliyeci, özgürlükçü, engin gönüllü, tutumlu, hayırsever Rifat Börekçi’nin yerini bugün; Mustafa Kemal’in adını bile anmayan, Cumhuriyet-Atatürk düşmanı fesli meczubu ziyaret ederek aklı sıra “mesaj” veren, bütçesi ve uygulamalarıyla savurganlığı meslek edinen, otoriteye göre görev yapan bir Ali Erbaş var. Bu adam ve ekibi milleti dinden, imandan ediyor.

Halkımızın bir bölümü bugün; “Allah, din, ahlak” nakaratlarıyla kendi devlet ve milletine düşman ediliyor. “Okumuş”, “Aydın”, “Devlet adamı” denen bozguncuların İngiliz yahut Amerikan elemanlarından farkları yok.

Millet olarak ciddi tehlikelerle yüz yüzeyiz. Sağduyulu olmak zorundayız. İçimizde Abdullah İbni Sebeler, Lavrensler var.

Sorunlarımızı ve bizi bekleyen tehlikeleri en az zararla atlatmanın yollarından biri, hatta ilki, olaylara ve geleceğe partiler ve dernekler üstü bakmaktır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!