lutfu-sahsuvaroglu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. MHP’lilerin Yapması Gerekenler

MHP’lilerin Yapması Gerekenler

0
Paylaş

Adı milliyetçi olan bir partinin iktidaragetirilmesi eskiden pek mümkün olmazdı.
Şimdi MHP’nin önünde iktidar şafağı söküyor.
MHP sadece ülkücüler için değil hemen her toplum kesiminden insanların umutışığı olmaya başlıyor.
Bu, partideki değişim ihtiyacının somut biçimde bir mahkeme kararıyla mümkünhale gelebilmesi sırasında neşv-ü nema bulan bir şey…

Kamuoyu araştırmacıları da aynı kanaati araştırma sonucu buldular. 

Üç araştırma şirketi de yüzde yedilere düşen MHP oylarının mahkeme kararındansonra birden bire yüzde on sekizlere çıkabileceğini tespit ediyor. Hele helebir de kamuoyunda karşılığı olan ve hem ideolojik olarak hem de kitle partisiolarak daha güçlü bir iktidar ihtimali ortaya koyan Meral Akşener’inadaylığının mevzu bahis olmasıyla da bu oy oranı yüzde yirmi beşleretırmanıyor.

Bu benim yaptığım araştırmalar, uydurduğum rakamlar değil. Üç kamuoyu araştırmaşirketinin bulguları… Özer Sencar ile Hakan Bayraktar zaten bunları sıklıklaaçıkladı.

Fakat kamuoyu araştırma şirketlerinin ihmal ettikleri başka bir veçhesi varolayın.
O da toplumsal psikoloji ve hissiyatın alevlenmesi durumunda sonuçların neolabileceği…
Yüzde otuzların kimi zaman yüzde ellilere vurduğunu görmüştük.
Mesela Tayyip Bey’in kamuoyunda böyle bir karşılığı olmuştu inkâr edilemez.

İşte Meral Hanım’ın da MHP liderliğine geçtiğinde hiç de hesapta olmayan vekamuoyu araştırma şirketlerince keşfedilmeyen bir sinerjiye sebep olacağınıdüşünüyorum ben.
İktidarını kolaylaştırmak için hemen her partiden oy akışı sağlayacak MeralHanım’ın başkanlığındaki MHP…
Yani hemen her kesimden oyları bünyesine çekecek.
Ben buna cıva teorisi diyorum.

Cıvayı yere atarsanız oluşan parçacıklar hareket halinde birbirlerine yapışma,bir araya gelme ihtiyacı duyarlar. Sonunda tek bir cıva parçacığında bütünleşmetemayülündedirler. 
Bir de çekirdek ve çatı teorim var.

O da çekirdeğin en sağlam olması, atom atsan parçalanmayacak oluşudur. İşte budavanın mihveridir. Fakat çatı alabildiğine geniş olmalı ve sığınacak hemenherkesi çatısı altında toplayabilmelidir. 

ÜLKÜCÜ İRADE İÇİN İKİ SEÇENEK

Şimdi iki yol var:
MHP ya edilgen durumunu devam ettirecek ve artık ayan beyan ortaya çıkan misyondurumundan kurtulamayarak bir takım mahfillerce kullanılmasına ses çıkarmayacakve bunu da dava adamlığı diye yutturmaya devam edecek. Statüko muhafazaedilecek ve ilk seçimlerde de barajın altında kalacak.

Yahut da hemen ilk seçimlerde yüzde yirmi sekizlere erişerek iktidar süreciniyakalayacak. Eğer ülkücüler bu ikinci ihtimale hazırlanır ve gelir gelmeziktidarda ne yapacaklarını bilir; ülkeyi gerçekten iyi yönetebilecek projelerihazırlamaya koyulurlarsa vatandaş da bu havayı iyi teneffüs eder ve ikinciseçimlerde daha yüksek karşılığı verir.

DEĞİŞİM UMUDU

“Zamanların en iyisiydi hem de en kötüsü. Akıl çağıydı, hem de budalalık çağı.İnanç çağıydı aynı zamanda, hem de inkâr çağı. Bir taraftan aydınlık, birtaraftan da karanlık bir mevsim yaşanıyordu. Umudun baharıydı, yeisin kışı… Herşeyimiz vardı ama hiçbir şeyimiz yoktu. Hepimiz doğruca cennete gidiyorduk, hemde cehenneme. Kısaca o çağ bu devre öyle benziyordu ki sesi en çok çıkanotoriteler iyisiyle kötüsüyle ikisinin mukayesesinin sadece üstünlük bağlamındayapılmasında ısrar ediyorlardı.”
Böyle başlıyor İki Şehrin Hikâyesi romanı. Charles Dickens’ın meşhur romanınınilk sayfası sanki bizim hal-i pür melalimizi anlatıyor.
Ülkemizin… 
Milliyetçi Hareketimizin…
Hem var hem yok…

Değişim umudu ile birdenbire oylarını yüzde yirmi beşlere çıkarabiliyor ve yenibir iktidar süreci başlatılabileceğine dair potansiyel ortaya koyuyor, bunun dayüzde otuzları aşma ihtimali ve vizyonu ortaya çıkıyor; fakat aynı zamanda dadavamızı yaban ellere kaptırmayalım korkusu ile kabuğuna çekilip edilgen halegetirilebiliyor. Bir anda ‘hiç’in müdafaasına soyunabiliyor koca koca davaadamları…

OLMAK YA DA OLMAMAK

70’li yıllarda MHP yüzde üç civarında oy alırken yüzde dörde çıkabilmesi içinhemen her ülkücü canını feda etmeye hazırdı.
Şimdi yüzde sekizlerden yüzde yirmi sekizlere tırmanma ihtimali karşısında kimiarkadaşlar ne hazindir ki ‘dava adamlığı’ diskuruna sarılıp “MHP iktidarolmamalıdır. İktidar MHP’yi bozar. Hele hele ülkücülerin birliğine ne gerek varcanım” diyerek bir sürü ayrışma vesilesi hazırlayabiliyorlar.
Şimdi ülkücülerin birliği zamanıdır.

Bütün unsurları bir araya getirebilecek bir gelecek önümüzde durmaktadır.
Bunun da ötesinde milli birlik ve beraberliği sağlayacak, milletimizi kenetlenmişve ülkeyi çağlar üstünden sıçratacak medeniyet dirilişçiliğine kanat çırpmakihtimali de önümüzde uzanmakta, ülkücüleri yeni bir adanmışlığa davetetmektedir.
Dickens’ın yazdığı gibi bir hem var hem yok durumundayız.
Ya ol, ya öl!

YAPILMASI GEREKENLER

Bence karar verilmiştir ülkücü irade açısından. Ülkücü ahmağı oynayamaz. Bencekongre işi tamamdır. Sonrasını düşünmek elzemdir. Sonrasında yapılmasıgerekenleri…
O da vakit geçirmeye gelmez.
Çok iş var..
Yapacak daha çok iş var.

Ülkemizin etrafı kan gölü ve İslam âlemi de yeni bir diriliş bekliyor.İnsanlığı IŞİD belasından kurtarmak ve içimizdeki terörden ebediyen uzaklaşmakiçin hele hele medeniyet dirilişçiliği için yeni bir saye ihtiyaç var. 
Bırak bozuk saatler yalan yanlış işlesin
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın…

Ve sevgili Akif’imizin şifresiyle de yeni bir dava adamlığını teşkilatemrediyor:
Başka teşkilat değil ha bizim teşkilat:

Allah’a dayan, Saye sarıl, hikmete ram ol
Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yo
l”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!