“Utanmak mı O Ne?” başlıklı bu metin, yazar Mehmet Özkendirci tarafından utanma duygusunun toplumdan kalkmasına dair bir eleştiri sunmaktadır. Yazar, yirmi yıl öncesine kadar insanların utanılacak davranışlardan sakındığını belirtirken, günümüzde utanmazlığın siyaset başta olmak üzere hayatın her alanında bir övünç kaynağı haline geldiğini iddia etmektedir. Metin, özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) torpil ve kayırmacılık örneklerini vurgulayarak, bazı milletvekillerinin ve bakanların bu durumdan utanmak yerine bunu savunduğunu ileri sürmektedir. Ayrıca, yazar ekonomik sorunlar ve siyasi ahlaksızlıklar karşısında yetkililerin tavrını eleştirmekte ve ülkenin geldiği bu durumdan kendisinin utanç duyduğunu dile getirmektedir. Sonuç olarak, bu yazı Türk toplumundaki ahlaki çöküşü ve siyasetçilerin utanma duygusunu yitirmesini keskin bir dille sorgulamaktadır.
Bir zamanlar insanlar utanılacak bir iş yapmaktan utanırlardı. Çok değil yirmi, yirmi beş yıl önce. Delice sevdiğimiz uykularımızı delik deşik edenlere şimdiki gibi bir mesaj çekerek yada pat diye söylemezdik. Bizden çok önceleri sözler değil mendiller konuşurdu. İnce ince oyalı sevdiğinin baş harfi yazılı. Meşhur Kağıthane sahillerinde az mı peçeli dilber sevgilisine yere mendil bırakmıştı. Sevdiklerimize az mı şiirler yazdık. Yakmalara kıyamayıp kör kuyulara attığımız.
Artık o günler yok. Utanma TBMM’de bile övünerek söylenen bir marifet haline geldi. CHP vekili torpille işe alınanlar için, “Hiç mi utanmıyorsunuz?” dediği AKP’li Özlem Zengin “Niye utanalım” derken halktan vazgeçtik Allah’tan bile utanmadığını söylemiş olmadı mı?. Sadece yeğeninin mezuniyet töreninde eliyle Erdoğan’a gösterirken de “Ey torpil nelere gücün var” dediğinizi bir ben mi hatırlıyorum. TBMM’nin en kibar üyesi Çalışma Bakanımız üniversitenin giyim bölümünden bir yakınını bir bakanlığa işe aldırıvermiş , hem de bu işi yapacak binlerce üniversite mezunu mülakat tuzağını pardon barajını aşamazken Bakanlık Özel Kalem Müdürü oluvermiş. Düşünsenize giyim mezunu kızımız o bakanlıkta kalemleri mi giydirecek. Günahını almayalım kimleeerr nerelerde koltuk işgal ediyorlar ve yedi yılda Bir önerge vermeden bankamatik vekiller olarak. Mesela “Türk olmaktan utanırım” diyen meşhuuur bıyıklı Yeliz delikanlı vekilimiz de önceleri özel şofördü. Görevi saygı değer partili vekillerini taşıyacak bir filonun başkanı olmak … Onda utanma olmaz ama TBMM adına biz uyanıyoruz. Arap kökenli İngiliz pasaportlu Mehmet Şimşek görme engelli bir vatandaşımız “Sayın bakanım bu ücretlerle geçinemiyoruz” derken tüm insanlığı utandıracak şu sözle söylemişti: “Sana iş verdik daha ne istiyorsun“. Mehmet Efendi Mehmet Efendi sen o paraları cebinden değil, bizlerin vergileriyle veriyorsun. Yandaşlara milyarlarca dolar vergi affı çıkar, yandaş patronlarına sor. Sadece bunlar mı siyasi rakiplerine atılmadık çamur bırakmayanlar , hodri meydan tüm kanallarda bu duruşmaları canlı yayınlayın millet bilsin ne utanmaz olduklarını. Utançlarından insan içine çıkamasınlar Erdoğan’ın dediği gibi.
Bir zamanlar birisine utanmaz demek hakaretti , artık milliyetçiyiz diyenler bölücü sevdalısı oldu. Kurucu önder dedikleri canı gönülden başı lehine TBMM de sloganlar attırdılar … Hiç utanan vekil gördünüz mü iktidar ve PKK partisi demden … Dini tekellerine aldıklarını sanan sözde Müslümanların Papa önünde bir haç çıkarmadıkları kaldı…
Amerika ve Avrupa’da yıllıktır enflasyonların bizim aylık tutarlarımızdan az olduğunu bilerek sadece inşallah maşallah indireceğiz iniyoruz diyen ekonomistlerden de utanıyorum. Şöyle bugün bir bakıyorum da memleketimin halinden ben utandım siz utanmadınız mı?
Burada iki kelam da Sayın Erdoğan ve Sayın Zengin’e söylemek isterim. İlki göreve başlarken Sayın Erdoğan’ın “Allah bizi utandırmasın” duasının nasıl anlaşıldığı … Sayın Zengin’e sormak isterim acaba utanmazlıkla övünürken size gelen hangi sözlerden dava açarsınız? Onu bilip yazıp söyleyelim.
