Araştırma, Türkiye’deki konut krizinin artık bir maaş azlığı meselesini aşarak yapısal bir barınma ve gelir-fiyat uyumsuzluğu krizi haline geldiğini savunmaktadır. Kiraların, sağlıklı ekonomilerde olması gerekenin çok üzerine çıkarak gelirin %70 ila %120’sine ulaştığını, bu durumun özellikle emekliler ve dar gelirliler için yaşamı imkânsız hale getirdiğini belirtir. Metin, konutun barınma aracı olmaktan çıkıp sermaye koruma ve yatırım aracı olarak kullanılması, devletin sosyal kiralık konut üretmemesi ve kira piyasasına yapısal müdahale yapmamasının krizi derinleştirdiğini öne sürmektedir. Maaş artışlarının tek başına çözüm olmadığı ve hatta kira fiyatlarını yükselterek bir çıkmaz labirent yarattığı vurgulanırken, gerçek çözüm olarak sosyal kiralık konut seferberliği, boş konut vergisi ve bölge/gelir endeksli kira tavanı gibi kamusal politikalar önerilmektedir.
Otobüs terminaline sığındılar!
Ankara’da, kiralık ev tutamayan, pansiyona bütçesi yetmeyen evsiz 70 kişi Ankara Şehirler Arası Otobüs Terminali’nin (AŞTİ) üst katında konaklıyor.
Emekliler, işsizler, şiddet mağduru kadınlar çaresizliklerini Nefes muhabiri İlke Çıtır’a anlattı.… pic.twitter.com/R3Pa1OU16q
— Haber Aktif (@haberaktifcom) December 17, 2025
Eskişehir’de evsiz kalan emekliler Tepebaşı Belediyesi’nin tesisine yerleştirildi:
-27 sene memurluktan emekli oldum, 23 bin lira alıyorum. En ucuz kira 15 bin lira.
-15 bin lira maaş alıyorum. Kiradan sonra 5 bin lira kalıyordu, pazara gidemiyordum.pic.twitter.com/Ns2BQcLPSA
— Etkili Haber Yeni Sayfa (@etkilihaberyeni) December 17, 2025
Ankara, Eskişehir, İzmir ve her yerde!
Bu tablo “maaş azlığı” meselesini aşmış, artık yapısal bir BARINMA ve GELİR–FİYAT uyumsuzluğu krizi haline gelmiştir.
Aşama aşama gidelim:
🔴 SORUN NE? (Kök nedenler)
1️⃣ Gelir–Kira Oranı Koptu
Sağlıklı bir ekonomide:
Türkiye bugün kira enflasyonunda Avrupa’da ilk sırada yer almaktadır.
📌 Eylül 2021’den bu yana:
✔️ Ortalama fiyatlar 6 katına çıktı.
✔️ Kira fiyatları yaklaşık 10 katına yükseldi.
Bu süreçte:
✔️ Son 4 yılda asgari ücret %682 arttı.
✔️ Aynı dönemde kiralardaki artış %890’a ulaştı.
📌 Gelir artışı, kira artışının çok gerisinde kaldı.
Kira = gelirin en fazla %25–30’u olur.
Türkiye’de bugün:
Emekli maaşı: 15–23 bin TL
Ortalama kira: 15–30 bin TL
📌 Yani kira, gelirin %70–120’sine çıkmış durumda.
Bu matematikte yaşam mümkün değil.
Bu oranlar, barınmanın artık bir “piyasa tercihi” değil, yaşamsal bir kriz olduğunu gösteriyor.
Çözüm:
TÜİK’in 2026 yılında kiraların enflasyon hesaplamasındaki ağırlığını düşürmesi gündeme getirilmiştir!
Enflasyon, fiyatları düşürerek değil; hesaplama yöntemleriyle “yönetilmektedir”.
🔴 ŞİMŞEK PROGRAMI VE KİRACI GERÇEĞİ
Enflasyonla mücadele programı, ev sahibini korumuş, kiracıyı ezmiştir.
Çünkü ücretler baskılanırken, kira piyasasına hiçbir yapısal müdahale yapılmamıştır.
—
2️⃣ Konut, Barınma Değil Yatırım Aracı Yapıldı
Konut sermaye koruma aracı oldu
Ev sahipleri enflasyondan korunmak için kirayı yükseltiyor
Devlet sosyal konut üretmediği için piyasa tamamen serbest kaldı
1️⃣ Sosyal konut yoksa piyasa tek aktör olur
İktidar:
Kiralık sosyal konut üretmiyorsa,
Boş konutu regüle etmiyorsa,
Kira tavanını bağlayıcı kılmıyorsa,
📌 Konut tamamen piyasa malına dönüşür.
Bu durumda:
Maaş artışı → talep artışı gibi algılanır
Ev sahibi fiyatı önceden yukarı çeker
2️⃣ Gelir destekleri arz yaratmaz
Maaş artışı
Sosyal yardım
Kira desteği
➡️ Konut arzı artmadığı sürece,
bu paralar doğrudan fiyata yansır.
Bu iktisatta çok net bir kuraldır:
✔️ Arz yoksa, destek fiyata gider.
3️⃣ Türkiye’de olan tam olarak bu
Konut satış odaklı üretildi
Kiralık sosyal konut üretilmedi
Piyasa frenlenmedi
Sonuç:
📌 Bu mekanizma, çıkışı olmayan bir labirenttir.
📌 Maaşı artır → kira artıyor
📌 Yardım ver → fiyat yükseliyor
Bu yüzden toplum aynı koridorda dönüp duruyor: çıkışı olmayan bir labirentte.
3️⃣ Devlet Barınmadan Çekildi
Belediyeler ve devlet kiralık sosyal konut üretmiyor
Emekliye, dar gelirliye “ya piyasaya uy ya da barınma sorunu yaşa” deniyor
📌 Tepebaşı örneği çözüm değil,
📌 acil durum refleksi.

🔴 TOKİ NEDEN ÇÖZÜM OLAMIYOR?
TOKİ’NİN “KİRALIK KONUT” MODELİ,
📌 15 bin konut
📌 Sadece 3 yıl kiralama hakkı
📌 Sınırlı ve belirsiz erişim koşulları
Bu model:
✔️ Barınma güvencesi değildir.
✔️ Yapısal krize geçici pansuman niteliğindedir.
📌 Barınma, piyasanın insafına bırakıldıkça;
✔️ Tarım çöker,
✔️ Gıda güvensizliği artar,
✔️ Geçim krizi derinleşir,
✔️ Sosyal ve demografik istikrar bozulur.
Barınma krizi; tarım, gıda ve nüfus krizinin hızlandırıcısıdır.
🟠 O ZAMAN NE YAPILMALI? (Gerçek çözüm)
✔️ 1. Maaş Artışı TEK BAŞINA ÇÖZÜM DEĞİL
Bu artık net:
> “50 bin maaş versen de kira 30 bin oluyorsa sorun bitmez.
Kısır döngü!
Çünkü:
Fiyat kontrolü yok
Konut arzı yok
Kira regülasyonu yok
✔️ 2. SOSYAL KİRALIK KONUT SEFERBERLİĞİ
Devlet ve belediyeler:
Satılık değil, kiralık konut üretmeli
Emekliye, asgari ücretliye
Gelirin %25’i kadar sabit kira
📌 TOKİ bugüne kadar yanlış model uyguladı
📌 Satış yerine Avrupa tipi sosyal kiralama şart
✔️ 3. BOŞ KONUT VERGİSİ
Yatırım amaçlı boş tutulan evlere ağır vergi
Ya kiraya verilecek
Ya sosyal konut havuzuna girecek
📌 Piyasaya konut arzı girer
📌 Kiralar düşer
✔️ 4. KİRA TAVANI = BÖLGE + GELİR ENDEKSLİ
Tek tip tavan yetersiz
İl, ilçe, gelir grubuna göre bağlayıcı kira üst sınırı
📌 Ev sahibi korunur
📌 Kiracı ezilmez
✔️ 5. EMEKLİYE BARINMA GÜVENCESİ
🔹Emekliye barınma anayasal güvence olmalı
🔹“Emekli evsiz kalmaz” ilkesi
📌 Bugün emeklinin sosyal devletle bağı kopmuş durumda
⚠️ SONUÇ
Bu kriz maaş krizi değil;
Bu kriz BARINMA KRİZİ.
Ve çözüm:
🔻Maaşı artırmak değil, kirayı ve konutu kamusal bir mesele haline getirmek.
Bir ülkede emekliler otobüs terminalinde sabahlıyorsa, mesele ekonomi değil; iktidarın, devleti asli görevlerinden uzaklaştırmasıdır.
Sorun maaşlara yapılacak zam oranı değil; o zammın kiraya dönüşmesini engelleyecek bir barınma politikasının olmamasıdır.