Sevgül Kurt
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Maaş Değil, Barınma Krizi: Türkiye Çıkışı Olmayan Bir Labirentte

Maaş Değil, Barınma Krizi: Türkiye Çıkışı Olmayan Bir Labirentte

featured
0
Paylaş

Araştırma, Türkiye’deki konut krizinin artık bir maaş azlığı meselesini aşarak yapısal bir barınma ve gelir-fiyat uyumsuzluğu krizi haline geldiğini savunmaktadır. Kiraların, sağlıklı ekonomilerde olması gerekenin çok üzerine çıkarak gelirin %70 ila %120’sine ulaştığını, bu durumun özellikle emekliler ve dar gelirliler için yaşamı imkânsız hale getirdiğini belirtir. Metin, konutun barınma aracı olmaktan çıkıp sermaye koruma ve yatırım aracı olarak kullanılması, devletin sosyal kiralık konut üretmemesi ve kira piyasasına yapısal müdahale yapmamasının krizi derinleştirdiğini öne sürmektedir. Maaş artışlarının tek başına çözüm olmadığı ve hatta kira fiyatlarını yükselterek bir çıkmaz labirent yarattığı vurgulanırken, gerçek çözüm olarak sosyal kiralık konut seferberliği, boş konut vergisi ve bölge/gelir endeksli kira tavanı gibi kamusal politikalar önerilmektedir.

 

Ankara, Eskişehir, İzmir ve her yerde!

Bu tablo “maaş azlığı” meselesini aşmış, artık yapısal bir BARINMA ve GELİR–FİYAT uyumsuzluğu krizi haline gelmiştir.

Aşama aşama gidelim:

 

🔴 SORUN NE? (Kök nedenler)

1️ Gelir–Kira Oranı Koptu

Sağlıklı bir ekonomide:

Türkiye bugün kira enflasyonunda Avrupa’da ilk sırada yer almaktadır.

📌 Eylül 2021’den bu yana:

✔️ Ortalama fiyatlar 6 katına çıktı.

✔️ Kira fiyatları yaklaşık 10 katına yükseldi.

 

Bu süreçte:

✔️ Son 4 yılda asgari ücret %682 arttı.

✔️ Aynı dönemde kiralardaki artış %890’a ulaştı.

📌 Gelir artışı, kira artışının çok gerisinde kaldı.

Kira = gelirin en fazla %25–30’u olur.

 

Türkiye’de bugün:

Emekli maaşı: 15–23 bin TL

Ortalama kira: 15–30 bin TL

📌 Yani kira, gelirin %70–120’sine çıkmış durumda.

Bu matematikte yaşam mümkün değil.

Bu oranlar, barınmanın artık bir “piyasa tercihi” değil, yaşamsal bir kriz olduğunu gösteriyor.

 

Çözüm:

TÜİK’in 2026 yılında kiraların enflasyon hesaplamasındaki ağırlığını düşürmesi gündeme getirilmiştir!

Enflasyon, fiyatları düşürerek değil; hesaplama yöntemleriyle “yönetilmektedir”.

 

 

🔴 ŞİMŞEK PROGRAMI VE KİRACI GERÇEĞİ

Enflasyonla mücadele programı, ev sahibini korumuş, kiracıyı ezmiştir.

Çünkü ücretler baskılanırken, kira piyasasına hiçbir yapısal müdahale yapılmamıştır.

2️ Konut, Barınma Değil Yatırım Aracı Yapıldı

Konut sermaye koruma aracı oldu

Ev sahipleri enflasyondan korunmak için kirayı yükseltiyor

Devlet sosyal konut üretmediği için piyasa tamamen serbest kaldı

 

1️ Sosyal konut yoksa piyasa tek aktör olur

İktidar:

Kiralık sosyal konut üretmiyorsa,

Boş konutu regüle etmiyorsa,

Kira tavanını bağlayıcı kılmıyorsa,

📌 Konut tamamen piyasa malına dönüşür.

 

Bu durumda:

Maaş artışı talep artışı gibi algılanır

Ev sahibi fiyatı önceden yukarı çeker

 

2️ Gelir destekleri arz yaratmaz

Maaş artışı

Sosyal yardım

Kira desteği

 

 

➡️ Konut arzı artmadığı sürece,

bu paralar doğrudan fiyata yansır.

Bu iktisatta çok net bir kuraldır:

✔️ Arz yoksa, destek fiyata gider.

 

3️ Türkiye’de olan tam olarak bu

Konut satış odaklı üretildi

Kiralık sosyal konut üretilmedi

Piyasa frenlenmedi

 

Sonuç:

📌 Bu mekanizma, çıkışı olmayan bir labirenttir.

 📌 Maaşı artır kira artıyor

📌 Yardım ver fiyat yükseliyor

Bu yüzden toplum aynı koridorda dönüp duruyor: çıkışı olmayan bir labirentte.

 

 

3️ Devlet Barınmadan Çekildi

Belediyeler ve devlet kiralık sosyal konut üretmiyor

Emekliye, dar gelirliye “ya piyasaya uy ya da barınma sorunu yaşa” deniyor

📌 Tepebaşı örneği çözüm değil,

📌 acil durum refleksi.

🔴 TOKİ NEDEN ÇÖZÜM OLAMIYOR?

 TOKİ’NİN “KİRALIK KONUT” MODELİ,

📌 15 bin konut

📌 Sadece 3 yıl kiralama hakkı

📌 Sınırlı ve belirsiz erişim koşulları

 

Bu model:

✔️ Barınma güvencesi değildir.

✔️ Yapısal krize geçici pansuman niteliğindedir.

📌 Barınma, piyasanın insafına bırakıldıkça;

✔️ Tarım çöker,

✔️ Gıda güvensizliği artar,

✔️ Geçim krizi derinleşir,

✔️ Sosyal ve demografik istikrar bozulur.

Barınma krizi; tarım, gıda ve nüfus krizinin hızlandırıcısıdır.

 

🟠 O ZAMAN NE YAPILMALI? (Gerçek çözüm)

✔️ 1. Maaş Artışı TEK BAŞINA ÇÖZÜM DEĞİL

Bu artık net:

> “50 bin maaş versen de kira 30 bin oluyorsa sorun bitmez.

Kısır döngü!

Çünkü:

Fiyat kontrolü yok

Konut arzı yok

Kira regülasyonu yok

 

✔️ 2. SOSYAL KİRALIK KONUT SEFERBERLİĞİ

Devlet ve belediyeler:

Satılık değil, kiralık konut üretmeli

Emekliye, asgari ücretliye

Gelirin %25’i kadar sabit kira

 

📌 TOKİ bugüne kadar yanlış model uyguladı

📌 Satış yerine Avrupa tipi sosyal kiralama şart

 

✔️ 3. BOŞ KONUT VERGİSİ

Yatırım amaçlı boş tutulan evlere ağır vergi

Ya kiraya verilecek

Ya sosyal konut havuzuna girecek

 

📌 Piyasaya konut arzı girer

📌 Kiralar düşer

 

✔️ 4. KİRA TAVANI = BÖLGE + GELİR ENDEKSLİ

Tek tip tavan yetersiz

İl, ilçe, gelir grubuna göre bağlayıcı kira üst sınırı

 

📌 Ev sahibi korunur

📌 Kiracı ezilmez

 

✔️ 5. EMEKLİYE BARINMA GÜVENCESİ

🔹Emekliye barınma anayasal güvence olmalı

🔹“Emekli evsiz kalmaz” ilkesi

📌 Bugün emeklinin sosyal devletle bağı kopmuş durumda

 

⚠️ SONUÇ

Bu kriz maaş krizi değil;

Bu kriz BARINMA KRİZİ.

Ve çözüm:

🔻Maaşı artırmak değil, kirayı ve konutu kamusal bir mesele haline getirmek.

Bir ülkede emekliler otobüs terminalinde sabahlıyorsa, mesele ekonomi değil; iktidarın,  devleti asli görevlerinden uzaklaştırmasıdır.

 Sorun maaşlara yapılacak zam oranı değil; o zammın kiraya dönüşmesini engelleyecek bir barınma politikasının olmamasıdır.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haberiniz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!