Etiket: fitne

İçerideki Rekabet Dışarıda İhanete Dönüşmesin!

Prof. Dr. Aygün Attar'ın makalesi, Türkiye'nin iç siyasetindeki rekabetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrası liderlik tartışmalarının Azerbaycan ve lideri İlham Aliyev'e yönelik kasıtlı saldırılara dönüşmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirmektedir. Yazar, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin tarihsel derinliğini ve kardeşlik bağını vurgulayarak, iki ülke arasındaki mükemmel düzeydeki siyasi, ekonomik...

Devamını Oku

Türkiye ve CHP üzerinde ‘Mühendislik’!

Müyesser Yıldız’ın köşe yazısı, Türkiye'deki siyasi gidişatı ve özellikle adalet sistemi ile muhalefet üzerindeki baskıları ele almaktadır. Kaynaklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçmişte hukukun üstünlüğüne dair sözleri ile güncel uygulamalar arasındaki çelişkiye dikkat çekmektedir. Makaleler, adalet sisteminin muhalefeti "dönüştürme" veya "bitirme" aracı olarak kullanıldığı iddiasını öne sürmekte ve...

Devamını Oku

Elbet bir gün barışacağız

Erol Sunat'ın "Elbet Bir Gün Barışacağız" başlıklı yazısı, ayrılıkların geçici olduğuna ve Türklerin, kardeşlerin er ya da geç bir araya geleceğine dair güçlü bir inancı dile getiriyor. Yazar, aradaki olumsuzlukların (ayrık otları, zehirli sarmaşıklar) zamanla temizleneceğini ve kardeşlerin yeniden kucaklaşacağını...

Devamını Oku

Fitne, Fesat Şebekesi

Hz. Muhammed bir rahmet elçisi olduğu için kötülüklerin sahiplerine kolay kolay beddua etmezdi. Ancak, fitne ateşinin şiddetini bildiği için fitnecilere beddua etmiştir. Demiştir ki: “Fitne uykudadır, uyandırana lanet olsun.” Fitne: Ayırma, ara bozma, karıştırma, sıkıntı, eziyet, işkence, kötülük,  Fesat: Bozulmak,...

Devamını Oku

Kıskancın hikayesi

Uzun uzun zaman önce memleketin birinde kıskanç ve haset insanların yaşadığı bir şehir varmış. Hani öyle böyle değil derler ya. Kıskançlık konusunda hiçbir şehir bu şehrin eline su dökemezmiş. Bu şehrin ya mayasında ya toprağında var bu kıskançlık derlermiş. Şehre...

Devamını Oku
Köşe Yazıları

Devleti saran ateş

Türkiye’nin dört bir yanı ateş çemberi. Çok uzun zamandır yazılar bu cümleyle başlıyor, sohbetlere bu sözlerle giriliyor. Nasıl olmasın ki, hem de her geçen gün biraz daha sıkışıyoruz. Ege’de adalarımız yani vatan toprakları işgal altında. Akdeniz’de sular hâlâ durulmadı ama...

Haberi Oku