PYD’ye akla gelen her yöntemi kullanarak on binlerce TIR silah veren ABD konu Türkiye’ye Patriot füzelerinin verilmesine gelince direnmiştir. Türkiye’de zorunlu olarak dost ve müttefik ABD’nin vermediği hava savunma sistemini NATO’nun düşmanı Rusya’dan almak üzere harekete geçmiştir.
Eylül 2017'de imzalanan bir anlaşmayla Türkiye’nin Rusya’dan S 400 hava savunma sistemi alınması kararlaştırılmış ve bu sistemle ilgili kapora ödemesi de yapılmıştır.
ABD dost ve müttefiki (!) olan Türkiye’ye hava savunma sistemi vermemek için adeta ayak sürümüştür. Türkiye’nin S-400 hamlesi üzerine ABD, S-400 sisteminin NATO ülkeleri tarafından ortak savunma sisteminde karmaşaya yol açacağı dillendirilmeye başlamıştır.
Türkiye ile Rusya, ABD’nin bu tavrına karşı S-400’lerin teslimat tarihini öne çekmiştir. Erdoğan ile Putin görüşmesinde teslimat tarihi Temmuz 2019 olarak karar altına alınmıştır.
Bu satışın yapılmaması için ABD her türlü diplomatik ve siyasi entrikayı devreye sokmuş bulunmaktadır.
ABD Hava Kuvvetleri Müsteşar Yardımcısı Grant, Rusya'dan S-400 füze savunma sistemleri satın alması halinde Türkiye'nin NATO teknolojilerine erişiminin kısıtlanacağını açıklamıştır.
Grant konuyla ilgili olarak “Türkiye'nin S-400'ün satın alması ve aynı zamanda F-35 kullanımına ilişkin sorunlar oluşacak. Sadece ABD'ye değil, beşinci nesil teknolojinin üst düzey teknolojisini korumamız gereken önemli bir endişedir” demiştir.
Türkiye’nin hem S-400 hem de F-35 alımı konusunda Defence News Dergisi’nin Dubai Air Show sırasında ABD’den ilk ağızdan önemli bir açıklama yapılıyor. Bu açıklamaya göre Türkiye’nin Rus hava savunma sistemi alıp NATO teknolojisi içinde operasyon yapması, F-35’in Türkiye’ye teslimatını etkileyecektir.
Türkiye ise her şeye karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından “S-400 anlaşmasını yaptık, o defteri kapattık. Bitti o iş” şeklinde kararlılığını ortaya koymuştur.
Türkiye’nin S-400 sürecinin devam ettiğini izleyen ABD tepkisinin dozunu giderek artırmaktadır. ABD’nin Dışişleri’nden Sorumlu Bakan Yardımcısı Wess Mitchell, “Türkiye’ye S-400’ler almasının sonuçları olacağını net biçimde ilettik. ABD’nin Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası kapsamında yaptırımlar getireceğiz” sözlerinin ardından ilk adımlar atıldı.
ABD Kongresi bütçe yasasına son anda eklenen F-35’lerin Türkiye’ye teslimatını Kasım ayına kadar askıya aldı.
Kongre, Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarından S-400’lerin Türkiye’ye gelmesi durumunda ABD’nin Türkiye’ye hangi yaptırımları uygulayacağına dair detaylı bir raporu Kasım 2019’a kadar sunmasını talep etti.
Pentagon yaklaşık üç ay önce Kongre’ye sunduğu raporda S-400 füze savunma sisteminin Rusya’dan alınması durumunda F-35’lerin teslimatının yanı sıra F-16’ların ve Sikorsky helikopterlerinin de olumsuz etkilenebileceğini bildirmişti.
Bu kez ise durum farklı. Kongre yönetimden Türkiye’ye uygulanacak yaptırımlar konusunda net taahhüt bekliyor.
Türkiye bütün bu tehditlere rağmen S-400 alımından vaz geçmiyor.
Türkiye’nin kararlı ve tutarlı tutumu, ABD’yi giderek daha sert tedbirleri almaya itiyor. Ankara’nın bugüne kadar en üst düzeyde dile getirildiği S-400’leri en kısa sürede Türkiye’ye getirme kararlılığına ABD’nin Türk savunma sanayiini hedef alan sert yaptırımlarla cevap vereceği anlaşılıyor.
Dahası Trump yönetiminin Türkiye için üzerinde çalıştığı yaptırımlar sadece F-35’lerin teslimatını ve Patriot satışını bloke etmekle kalmayacak TSK’nın kullandığı tüm Amerikan malı askeri teçhizatın yedek parçalarını ve yazılımları da etkileyecektir.
Suriye’de oluşturulacak güvenlikli bölgeye Türk askerlerinin sokulmayacağını ABD’li yetkililer açıktan ifade ediyor. Çekilme konusu tam anlamıyla yılan hikâyesine dönmüş durumdadır. Söylemde başka eylemde daha başka bir ABD ile Türkiye karşı karşıyadır.
Türkiye ile ABD ilişkilerinin arasına S-400 konusu ciddi bir biçimde girmiş bulunmaktadır.
Türkiye ABD yaptırımlarını etkisiz kalacak çareleri şimdiden düşünmeli, gerekli tedbirleri bugünden almalıdır.
Eylül 2017'de imzalanan bir anlaşmayla Türkiye’nin Rusya’dan S 400 hava savunma sistemi alınması kararlaştırılmış ve bu sistemle ilgili kapora ödemesi de yapılmıştır.
ABD dost ve müttefiki (!) olan Türkiye’ye hava savunma sistemi vermemek için adeta ayak sürümüştür. Türkiye’nin S-400 hamlesi üzerine ABD, S-400 sisteminin NATO ülkeleri tarafından ortak savunma sisteminde karmaşaya yol açacağı dillendirilmeye başlamıştır.
Türkiye ile Rusya, ABD’nin bu tavrına karşı S-400’lerin teslimat tarihini öne çekmiştir. Erdoğan ile Putin görüşmesinde teslimat tarihi Temmuz 2019 olarak karar altına alınmıştır.
Bu satışın yapılmaması için ABD her türlü diplomatik ve siyasi entrikayı devreye sokmuş bulunmaktadır.

ABD Hava Kuvvetleri Müsteşar Yardımcısı Grant, Rusya'dan S-400 füze savunma sistemleri satın alması halinde Türkiye'nin NATO teknolojilerine erişiminin kısıtlanacağını açıklamıştır.
Grant konuyla ilgili olarak “Türkiye'nin S-400'ün satın alması ve aynı zamanda F-35 kullanımına ilişkin sorunlar oluşacak. Sadece ABD'ye değil, beşinci nesil teknolojinin üst düzey teknolojisini korumamız gereken önemli bir endişedir” demiştir.
Türkiye’nin hem S-400 hem de F-35 alımı konusunda Defence News Dergisi’nin Dubai Air Show sırasında ABD’den ilk ağızdan önemli bir açıklama yapılıyor. Bu açıklamaya göre Türkiye’nin Rus hava savunma sistemi alıp NATO teknolojisi içinde operasyon yapması, F-35’in Türkiye’ye teslimatını etkileyecektir.
Türkiye ise her şeye karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından “S-400 anlaşmasını yaptık, o defteri kapattık. Bitti o iş” şeklinde kararlılığını ortaya koymuştur.
Türkiye’nin S-400 sürecinin devam ettiğini izleyen ABD tepkisinin dozunu giderek artırmaktadır. ABD’nin Dışişleri’nden Sorumlu Bakan Yardımcısı Wess Mitchell, “Türkiye’ye S-400’ler almasının sonuçları olacağını net biçimde ilettik. ABD’nin Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası kapsamında yaptırımlar getireceğiz” sözlerinin ardından ilk adımlar atıldı.
ABD Kongresi bütçe yasasına son anda eklenen F-35’lerin Türkiye’ye teslimatını Kasım ayına kadar askıya aldı.
Kongre, Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarından S-400’lerin Türkiye’ye gelmesi durumunda ABD’nin Türkiye’ye hangi yaptırımları uygulayacağına dair detaylı bir raporu Kasım 2019’a kadar sunmasını talep etti.
Pentagon yaklaşık üç ay önce Kongre’ye sunduğu raporda S-400 füze savunma sisteminin Rusya’dan alınması durumunda F-35’lerin teslimatının yanı sıra F-16’ların ve Sikorsky helikopterlerinin de olumsuz etkilenebileceğini bildirmişti.
Bu kez ise durum farklı. Kongre yönetimden Türkiye’ye uygulanacak yaptırımlar konusunda net taahhüt bekliyor.
Türkiye bütün bu tehditlere rağmen S-400 alımından vaz geçmiyor.
Türkiye’nin kararlı ve tutarlı tutumu, ABD’yi giderek daha sert tedbirleri almaya itiyor. Ankara’nın bugüne kadar en üst düzeyde dile getirildiği S-400’leri en kısa sürede Türkiye’ye getirme kararlılığına ABD’nin Türk savunma sanayiini hedef alan sert yaptırımlarla cevap vereceği anlaşılıyor.
Dahası Trump yönetiminin Türkiye için üzerinde çalıştığı yaptırımlar sadece F-35’lerin teslimatını ve Patriot satışını bloke etmekle kalmayacak TSK’nın kullandığı tüm Amerikan malı askeri teçhizatın yedek parçalarını ve yazılımları da etkileyecektir.
Suriye’de oluşturulacak güvenlikli bölgeye Türk askerlerinin sokulmayacağını ABD’li yetkililer açıktan ifade ediyor. Çekilme konusu tam anlamıyla yılan hikâyesine dönmüş durumdadır. Söylemde başka eylemde daha başka bir ABD ile Türkiye karşı karşıyadır.
Türkiye ile ABD ilişkilerinin arasına S-400 konusu ciddi bir biçimde girmiş bulunmaktadır.
Türkiye ABD yaptırımlarını etkisiz kalacak çareleri şimdiden düşünmeli, gerekli tedbirleri bugünden almalıdır.