iktidarın tahammülsüzlüğü!

iktidarın tahammülsüzlüğü!

İçinde “geççek geççek…gitçek gitçek,..etçek…bitçek” gibi kelimelerin geçtiği şarkı
Türk Dil Kurumu’nun değil yine siyasetin konusu oldu. ‘Sokak ağzı yaygınlaştırarak
Türkçe’nin bozulmasına neden olunuyor’ diye yapılan eleştirilere katılmak mümkündür. Her
ne hikmetse böyle haklı eleştiri yapan yok.
Türkçe’nin kötü kullanılması birileri için önemli değil ama yirmi yıllık iktidarın
gitmesi hayati derecede önemlidir. İktidarla var olanlar iktidarla birlikte yok olmaktan
korkuyorlar. Bu nedenle de enflasyon dahil şarkının bile muhalefetin siparişi olarak Tarkan’a
söyletildiği iddia edilebildi.
Her Cuma günü cami avlusunda Diyanetten rol çalmak iktidarın rutin uygulamasıydı.
Şu sıralarda da iktidarda sanattan ve sanatçıdan rol çalmak hevesi zuhur etti. Muhalefet ise
mal bulmuş mağribi gibi madem öyle işte böyle diyerek şarkıya sarıldı.
Bu şarkı üzerine yılların Tarkan’ının ne “sözde sanatçılığı” ne “megastar” yerine
“kasabastar”lığa terfi etmesi ne de “birgün gelir bedeli ödenir” tehdidi kaldı. Gitti dünün
Sezen’i geldi bugünün Tarkan’ı!
Tarkan şarkısında “geçcek geçcek” derken bu iktidarın geçeceğini, “gitçek gitçek”
derken de iktidarın gideceğini kast etmiş! Yandaş kesim şarkıdan bunu anlıyor!
Yandaşlara bu neyin telaşı, neyin tahammülsüzlüğü diye sormak gerekir.
İktidar yanlılarının “geçecek…gidecek” sözünü üstlerine almaları için gerçekte hiçbir
neden yok. Nitekim Tarkan şarkının sözlerinin pandemiyle ilgili olduğu, salgın dolaysıyla eve
hapsedilmeye yönelik olduğunu açıkladı.
Velev ki bu sözlerle iktidarın gideceği kast edilmiş olsun, bunun ne sakıncası var!
İktidarın kalacağını söylemek kadar gideceğini söylemek de caiz değil mi? Aksine
“geçmeyecek…gitmeyecek” denmiş olsaydı bu anti demokratik olurdu. Çünkü sandıkla
gelenlerin sandıkla gittiği rejime demokrasi deniyor da ondan!
Bu durumda “yolcudur Abbas bağlasan durmaz” deyimi için de yandaş kesimin
harekete geçmesi gerekir.
İktidar yandaşlarının en küçük eleştiriye ve imaya karşı gösterdiği şiddetli tepki, öfke ve
hırçınlığın temelinde iktidarın halk nezdinde karşılığının giderek azalması yatmaktadır. Bu
şarkı üzerinden yandaşlar iktidarı kaybetme tehlikesine karşı tepki gösteriyorlar.
Yine bunun yüzünden zorlama bir hakaret davasından on yılın üzerinden hapisle dava
açılıyor. Bütün bunların nedeni İktidarı kaybetme korkusudur. Korku ile tahammülsüzlük,
tahammülsüzlükle de kendine güven arasında ters yönlü bir ilişki vardır. Halkın enflasyon
karşısında ezilişine çare olamayanlar bu nedenle öfkelerini şarkılara yöneltiyorlar.
Güçlü iktidarlar, kendine güveni olanlar ve kimin ne dediğinden çok kendilerini
işlerine verirler. “İt ürür kervan yürür” mantığıyla hareket ederler.

“Hiçbir şey olmamışsa bile bir şeyler olmuştur” mantığını şarkılar üzerinden
sürdürmek akıl işi değildir. Sezen Aksu hangi şarkıda ne dedi? Metin Akpınar/Müjdat Gezen
neyi eleştirdi? Tarkan “geççek” derken neyin geçeceğini ifade etti?
Bu tavırlar iktidar tavrı değil paranoya alametleridir.
İma etti, kast etti, çağrışım yaptı, sübliminal mesaj verdi gibi sübjektif yargılarla sanat
ve kültür adamlarına suçlamalar yöneltmek kendine güvenen bir iktidarın yapacağı iş değildir.
Dahası “niyet okumak” da akıl sağlığı yerinde olanların işi değildir.
Sanatçıyı siyasete verdiği herhangi bir destek ya da karşı duruşuyla değerlendirmek
son derece yanlıştır. Gerçek sanatçının çapı siyasetin güncel ihtiyaçlarına indirgenemeyecek
kadar büyüktür. Siyasetlerini sanatın, kültürün konusu haline getiremeyen siyasilerin geleceği
de olmaz.
Burnundan kıl aldırmayan iktidarla, uçan kuştan medet uman muhalefet Türkiye’nin
gerçeğidir. Hedeflerini, ideallerini, hikâyelerini sanatın konusu haline getirerek
toplumsallaştıramayan siyasi partilerin de iktidara gelseler bile kalıcı olma şansları yoktur.
Akıllı siyasetçi sanatla, sanatçıyla, şarkıyla kavga değil işbirliği yapar. Şarkı sözüne
tahammülü olmayanları demokrasi testine tabi tutmak gerekir.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!