H. Kutay Durmuş
20 Ocak 1990.. Tankların altında katledilen 170 can..
Her yanda Türk milletine, Türk tarihine küfretmeyi, yabancı devletlerin iftiralarını savunmayı "resmi ideolojiye karşı çıkmak, düşünce özgürlüğünü savunmak" adı altında marifet sayanlar, iş Ermenilerin, Rusların, Rumların yaptığı katliamlara gelince susmaktadırlar. (Çünkü o caniler, kendi ideolojilerindedir. Buna karşı ses yükseltmek, karşıt ideolojiye pay sağlamaktır. Katledilen canların, ki söz konusu Türk milletiyse, hiçbir önemi yoktur. (!) )
Yanvar, Hocalı, Karabağ, 31 Mart ve daha niceleri…
Şunu belirtmek isterim ki Hrant Dink’in öldürülmesi üzücüdür. Bu işin sonuna kadar gidilmelidir. Yargılama-temyiz aşamasının bitiminde de suçlular hak ettikleri cezayı çekmelidir. Ancak ‘devlet katil’ demenin bir anlamı yoktur. Kimdir devlet? Hükümet ve ona bağlı olan İçişleri Bakanlığı değil midir? Peki neden hükümetle ilgili bir söyle yoktur ortada? Bu durumda suçlanan aslında hiç kimsedir. Bu da konuyu bulandırmak, üstünü örtmek anlamına gelir. Katil devlet diyerek bağıran kalabalıklar bu kötülüğe ve çok sevdikleri Hrant’a ihanete ortak olmaktadırlar.
Ben de İstanbul’da Ermeni vatandaşların yaşadığı bir mahallede oturuyorum. Komşum, eczacım, manavım birçoğu Ermeni asıllı. Saygı, sevgi ve insanlık temelinde güzel bir iletişimim var. Ve hepsi ile aynı havayı soluyor, aynı fırından ekmek alıyorum. Benim tepkim komşuma değil elbet. Tepkim iki yüzlü vicdana, samimiyetsiz, omurgasız ve cahil duruşa.. YETMEZ AMA EVET bunları söylemek zorunda hissettim kendimi..
Faili meçhul cinayetler aydınlatılmalı, katılıyorum. Üstüne gidilmeli, samimi şekilde tepki gösterilmeli evet. Peki ya faili herkesce bilinen toplu cinayetler? Dünya kamuoyunun gözleri önünde Balkanlar’da, Kafkaslar’da, İran’da, Irak’ta, Doğu Türkistan’da gerçekleştirilen katliamlar? Ey insancıl arkadaşım, faili belli suçların hangisini bilir hatırlar anarsın, sorarım sana..
Hrant’a üzülmek için Ermeni olmak zorunda hissetmeyin kendinizi.. Bizim ızdırab hafızamız yeterince kuvvetli. Şairin dediği gibi; "ızdırabın sonu yok sanma, bu alemde geçer. Ömr-i fani gibidir, gün de geçer, dem de geçer." Mühim olan unutmamaktır. Çünkü unutmak tükenmektir..