Ramazan ayının başlamasıyla yaklaşık 15 saat oruç tutacak vatandaşlara uyarılarda bulunan VM Medical Park Pendik Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Demirci, uzun süren açlık sonrasında iftarda çok fazla ve bir anda gıda tüketmemeye özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Özellikle Ramazan ayında mide ile ilgili problemlerin çok sık görüldüğünü dile getiren Doç. Dr. Demirci, “Mide asidinin uzun süre kalması ve içeriye gıda girmemesiyle beraber hastaların midede gastrit ve ülser gibi şikayetleri olabilir. Bu hastalıkların Ramazan ayında artacağını biliyoruz. İftarda ve sahurda gıdaları hafif hafif alıp zamana yaymakta fayda var. Bir anda yoğun miktarda yağlı, aşırı baharatlı, çok fazla kızartılmış gıdalar tüketmek iftarda problem yaşatacak durumlardan biridir” ifadelerini kullandı.
“Uzun süren açlık arkasından iftarlarda çok yoğun miktarda ve bir anda çok fazla gıda tüketmemeye özellikle özen göstermek gerekiyor” diyen Doç. Dr. Demirci, sözlerine şöyle devam etti: “Önce hafif bir çorba ya da iftariyelikler, hurma gibi gıdalarla orucumuzu açtıktan sonra, 10-15 dakika arayla yemeklere geçmekte fayda var. Yemekleri yavaş yavaş, açlığın verdiği heyecanla bir anda yoğun bir şekilde tüketmemek lazım. İftarda ve sahurda gıdaları hafif hafif alıp zamana yaymakta fayda var. Bir anda yoğun miktarda yağlı, aşırı baharatlı çok fazla kızartılmış gıdalar tüketmek iftarda problem yaşatacak durumlardan biridir”
Sahurun vücut için çok önemli olduğuna dikkat çeken VM Medical Park Pendik Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Demirci, “Sahur, bütün gün boyunca bizi hem su hem şekerimiz açısından ayakta tutacak öğündür. Mutlaka sahur yapılmalı. İftarda yenilen gıdaların kandaki seviyesi azalmaya başladıktan sonra sahur bunu telafi edecek öğündür. Özellikle sahurda proteini mümkün olduğu kadar yüksek olan kahvaltılıklar, yumurta, tuzsuz peynir ve zeytin tarzı yiyecekler tüketilebilir. Domates ve salatalık da tüketilebilir” dedi.
Baharat ve tuzdan hem sahurda hem de iftarda kaçınmak gerektiğini belirten Demirci, “Özellikle hamur işi gibi yoğun karbonhidratlı gıdalardan kaçınmak gerekir. Bunlar kan şekerini aniden yükseltip düşüreceği için orucun iftara yakın döneminde kişide ciddi açlık, hipoglisemi, tansiyon düşüklüğü gibi bulgular yaratabilir” ifadelerini kullandı.
Ramazan ayında sindirim sisteminde mide ile ilgili problemlerin çok sık görüldüğünü söyleyen Demirci, şu ifadeleri kullandı: “Hastaların gastrit ve ülser gibi şikayetleri olabilir. Bu nedenle sahur ve iftarda yapılması gereken öğünleri bahsettiğim gıdalarla tüketmek lazım. Bu hastalıkların Ramazan ayında artacağını biliyoruz. Hastalar tedavi olabilirler. İleri boyutta değilse, oruçlarını tutarken de tedavi olabilirler. Kullanacağımız ilaçları sahur ve iftar olarak da ayarlayabiliriz.”
Herhangi bir hastalığı olanların doktor onayı ile oruç tutması gerektiğine vurgu yapan Doç. Dr. Demirci, “Ülseratif kolit ve Crohn hastaları, karaciğer sirozu hastaları, otoimmün hepatit gibi karaciğerle ilgili hastalığı olanlar hastalığın şiddeti yoğunsa ve yoğun miktarda ilaç kullanmaları gerekiyorsa, oruç tutmaları vücutlarına ciddi anlamda zarar verebilir. Bu hastalıkların hafif olan seviyelerinde, hastalık olarak rahat olan bireyler doktorlarına danışarak oruç tutabilirler. Mide ve bağırsak hastalıklarında özellikle bazı ilaçlar aç karnına bazıları ise tok karnına kullanılması gerektiği için biz bunları özellikle sahurda kullanmalarını öneriyoruz. Sahurda yemek yemeden hemen önce mide koruyucular veya şurup tarzı ilaçların kullanılması söz konusu olabilir” diye konuştu.
Kaynak: Veryansın TV