İdeaPolitik Enstitüsü, Ekrem İmamoğlu’na yönelik devam eden hakaret davası ve olası siyasi yasak ihtimalini ele almak amacıyla bir toplantı düzenledi. Toplantıda Enstitü Genel Direktörü Doç. Dr. Can Kakışım ile birlikte hukukçular Prof. Dr. Hasan Sınar ve Doç. Dr. Tolga Şirin, siyaset bilimciler Prof. Dr. Seda Demiralp, Doç. Dr. Berk Esen ve Doç. Dr. Pınar Erkem Gülboy da yer aldı.
İdeaPolitik Enstitü Genel Direktörü Doç. Dr. Can Kakışım, konuya dair şunları söyledi: “Bu davaya karşı CHP’nin İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklaması gerekir. 14 Aralık 2022’de bu yapılmadığı için seçim kaybedildi. Ben, tanıdığım Özgür Özel’in bu demokratik olgunluğu göstereceğini düşünüyorum, hatta bundan eminim.”
“BÖYLE CEZA GÖRMEDİM”
Davaya ilişkin görüşlerini paylaşan hukukçulardan Prof. Dr. Hasan Sınar, “15 yıl hakaret davalarına baktım, böyle ceza görmedim. Bu tür durumlarda hakaret tespit edilse bile adli para cezası verilir. Bu tür bir kararı hiçbir hakime kolay kolay aldırtamazsınız. O yüzden de ‘Hukuka uygun olmayan kararı alamam’ diyen hakimi HSK aldı, Samsun’a gönderdi, onun yerine de bu kararı alabilecek birini getirdi” ifadelerini kullandı.
“BU TAVRI KABUL EDERSE MEŞRULAŞTIRMIŞ OLUR”
Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Doç. Dr. Tolga Şirin ise “İçtihada göre verilen ceza çok ölçüsüz. HAGB’den yararlanılmasın diye ceza iki yılın bile üzerine çıkarılmış. CHP bu tavrı kabul edip halen maça devam ediyorsa, biraz tepki verip çok da vermiyorsa bunun iki sonucu olur. Bir, kararı meşrulaştırmış olur, bu normal olur. İki, bu normalleşirse yarın diğer adaya da ceza verilebileceği sonucu çıkar” şeklinde konuştu.
“CEZA KONUSUNU TARTŞAN YOK”
Toplantıya katılan isimlerden Siyaset Bilimci Doç. Dr. Berk Esen ise kararın siyaseti dizayn etmeyi hedeflediğini vurgulayarak, “Bir futbol maçına benzetirsek hakemin yıldız forvet oyuncusunu, yani her an skor tabelasını değiştirebilecek oyuncuyu kırmızı kartla saha dışına çıkarmak istemesi gibi. Muhalefetin karar açıklanmadan önce proaktif davranması gerekiyor. Siyaset dünyasında İmamoğlu haricinde bu ceza konusunu yüksek sesle tartışan bir aktör yok” dedi.
Prof. Dr. Seda Demiralp, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“İmamoğlu bir ceza durumunda insanların sokağa döküleceğini ve erken seçim talebinde bulunacaklarını söylemişti. Buna katılıyorum. Yasaların açık ihlali meşruiyetin bittiğine dair bir sinyaldir. Bu durumda siyasetin normal akışında devam etmesi beklenemez. Şimdi seçmene gidilmesi, doğrudan ilişki kurulması ve bunun kamuoyunca sahiplenilmesi gerekiyor. Hukuki süreci önemsiyorum, onun da bir tarafa bırakılmaması gerekir ama öte yandan seçmen kanalının açık tutulması, bunun seçmenlere anlatılması önemli.”
Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan bir diğer isim Doç. Dr. Pınar Erkem Gülboy ise “Muhalefetin bir kişiyi feda edip farklı bir aday çıkartarak kendi çıkarlarının peşinden gitmesi tarzı küçük oyunlar toplumun siyasi iradesine karşı olur. Siyasi iradeyi sadece iktidar değil muhalefet de yok sayıyor demektir” ifadelerini kullandı.