İçerde Kaç, Dışarda Kaç Gazeteci Var?

Tutuklu gazeteciler sıralamasında Türkiye ilk sıralara çıkarken, iktidar kanadı ısrarla hapistekiler gazeteci değil iddiasında. Tartışmalar sayı üzerine, uluslar arası boyut kazanarak devam etmekte.

İmralı tutanakları ardından yaşanalar ise, içerde olanlardan ziyade dışarıda kaç gazeteci var sorusunu akla getirir özellikte!..

 ***
Sızdırılan tutanak içeriğinde, alçaklıklardan ihanete her şeyi bulmak mümkün! Bu rezaleti bir gazetecinin yayınlaması gündemi sarstı. Vahim olan ise inanılamaz ve şaşırtıcı bir şekilde içerik değil, yayınlanması üzerine tepkilerin  belirleyici olmasıydı!..

“Vay hain nasıl yazarsın!”
“Provokasyon…” 
“Çözüm karşıtları, demokrasi düşmanları, kandan beslenenler, belli odaklar, savaş yanlıları…”

Genel durum bu!..

Birde bunun üstüne en korktukları yerden azar gelince, yaptıklarının yüceliğini ilan ediverdiler arsızca!
  Arkadaşlarını meslektaşlarına sahip çıkmanın erdemini uzun süre önce terk etmişlerdi zaten…

Birkaç gazeteci yazarın dışında konunun özüne dönük ufak bir değerlendirme dahi yok.

Görüşenler kim, ne konuşulmuş, neyin pazarlığı yapılıyor, gidiş hangi çöküşlere gebe, tehditler, meydan okumalar kimsenin umurunda değil…

Bu ne kahpeliktir diyen yok!

Bu gerçeği görüp, ne oluyor diyenler, nerdeyse “vatan haini!”

*** 
Yeni değil bu gündem sapkınlığı biliyoruz, hangi milli konuda sağlıklı duruşa şahit olabildik ki son zamanlarda.

“Süreç başladı” sözüyle, zafer naraları bildik yerlerden. Çözüm, ardından barış yeni geveleme malzemelerimiz…

Vatan haininden umut, katilden mazlum, bölücüden özgürlükçü, parçalanmışlıktan bölge gücü türetmek kolaydır artık…

Şahadetle ihaneti, şehit ile eşkıyayı denk tutma yarışına giren güruh pervasızdır bundan böyle!..

***
Dört yüzler ile ifade edilen tutuklu subay, son üç yılda on dört bine ulaşan subay ve astsubayın yanında beş bin uzmanın istifası! Şaşırıp, “atanacak komutan kalmadı” deniveriyor, yine şaşırmıyor “güzide gazeteci ve yazarlarımız!”

Israrla askerimize karşı, “vay neler de yapmışlar” oyununun figüranı olmanın sarhoşluğundalar belli ki…
Aynı zamanda bölge kan gölü, yeni sınırlar çiziliyor dibimizde!

Bu acı ve ilginç “denk gelişi” sorgulayan nedense yok!

***
Sergilenen; gazetecilik adına türedi bir şaklabanlıktan öte gitmiyor…

Her dönem omurgasızlar olmuştu, ama bu kadar baş edilemez çoklukta olduğu dönem hiç yaşanmamıştı.

Kesin olan şu ki; içerde olan gazetecilerin sayısını değil, dışarıda kalan “gazetecilerin” sayısını tartışmak daha doğru!..

Son zamanlarda bu güdümlü türedi zevatın arasına “sızmış” birkaç gazeteci kalmışsa ne mutlu bizlere…

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!