Gün geçmiyor ki bir facia, bir yıkım, can kayıpları yaşamayalım. Gün geçmiyor ki terörün kahpeliğine hedef olmayalım, yeni şehitler vermeyelim. Böylesi hassas bir dönemde bazı uygulamalar, haberler ve bunların vatandaş nezdinde izdüşümleri toplumsal ahenk adına ayrı bir ciddiyet oluşturmaktadır.
***
Haber: Spiker şehit haberini sunduktan sonra şarkı söyledi. Tüm Türkiye bunu haberlerde dinledi.
Kimi yazarlar bu spikere tepki gösterenlere kızarak, oyun oynamayın siz sanki şehitlerimize üzülüyor musunuz, sizde eğleniyorsunuz diye yeni bir rezillik tarifi yaptı.
Vatandaş Sami; “Şu konuşulanlar bile tükenmenin işareti. Sanki o şehitlerimizin hakkını helal etmesini hak etmiyoruz. Oradaki ateş buraları yakamıyor, bir hal oldu bizlere!”
***
Haber: Hakkari’nin Çukurca İlçesi’ndeki Geçimli Karakolu’na yapılan PKK baskınında yaralanan Jandarma Komando Onbaşı Erhan Yakut’ otobüse bindirilip gönderilmesi baba Cengiz Yakut’u isyan ettirdi. Gazinin babası haberi bile arkadaşının telefonundan öğrendim diye dert yandı.
Vatandaş Ahmet: “Adamların umurunda mı ağabey, bu kadar da olmaz ki, bu gidiş gidiş değil!”
***
Haber: Asker ailelerinin büyük çaresizliği. Şemdinli’deki operasyonlar iki haftadır devam ederken, çocukları burada askerlik yapan ailelerin yürekleri ağızlarında. Çocuklarıyla haberleşemeyen bazı aileler sorumluda bulamayınca, Şemdinli’den bir telefon numarasını rastgele çevirip soruyor: Oğlum orada asker. Neler oluyor, bilginiz var mı?
Vatandaş Hasan; “Bunlar hadi terörü bitiremiyor, bu kadarınıda mı beceremiyorlar! Böyle bir ilgisizlik nasıl olabilir. Bitmişiz biz gardaş!”
***
Haber:Geçimli’deki 8 şehit; Türkiye’yi hem yasa boğdu, hem de karakolların içler acısı halini bir kez daha gözler önüne serdi… Toki’nin Aktütün baskınından sonra başlatılan karakol yenileme seferberliğinin sonuç vermediği ortaya çıktı, 2008 yılından bu yana yenilenen karakol sayısının sınırlı olduğu açıklandı… Tablo içler acısı.. Ama neden böyle olduğunun açıklaması daha da vahim. "İşçiler oralarda çalışmak istemiyor, korkuyor" deniyor.
Vatandaş Rıza: “Yahu o nasıl bahane öyle. Benim aslanlarım orda aylarca nöbet tutuyor da onlara ne oluyor. Özrü kabahatinden büyük! Villa yapmayı beceriyorlar ama.”
***
Haber: Baydemir, "Yegane yol bütün Ortadoğu coğrafyasında, Irak’ta olduğu gibi ya da benzeri İran’da da özerk Kürdistan olacaktır, Türkiye’de de özerk Kürdistan olacaktır, Suriye’ye de özerk Kürdistan olacaktır" dedi.
Vatandaş Salih amca: “Evladım bu dediklerini duyan olmamış mı büyüklerimizden! Hakim, savcı, vekil, bakan hiçbiri duymamış mı? Duymuş da bir şey yapmamış mı?”
***
Emekli öğretmen Tarık bey: “Ben korkar oldum. Evlatlarımızı şehit vermekten değil, bu katillerin alçaklığından da değil! Ben Habur’a bakıp, Oslo’dakileri duyanların, bunlar için mi demesinden korkuyorum. Şehitlerimizin mücadelesi bu yaşananlar için miydi sorusundan kahroluyorum”
***
Hatça Teyze: Kuzum hani “analar ağlamasın” dedilerdi ya, ondan belli analar daha çok ağlıyor. Kahpeleri şımartırsan olacağı bu.
***
Ortak dilimiz büyük hasar altındadır.
Ortak değerlerimiz aşınma eğilimindedir.
Sorgulama sadakatin yerini alır olmuştur.
Zengin, fakir uçurumu sık dillendirilir durumdadır.
Can verenler, keyif çatanlar tezatları kulakları tırmalamaktadır.
İnsanlar devlet kudretini göz ardı edip, bireysel çözümleri düşünür olmuştur.
Hakkaniyet toplum vicdanında yer bulamaz konumdadır.
Tek cümlede linç girişimleri, ufak bir kıvılcımdan başlayan inanç savaşları, mahalleli işçi savaşları an meselesi artık!
İbret alınıp gereği hayata geçirilemezse çöküşün mahiyeti vahamet sınırlarını zorlar konum kazanmıştır.
İbret alınmayıp bizi bu hale getirenlere yol vermeye devam edilirse….