Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Genel Başkanı Nurullah Ankut, nam-ı diğer HKP’li dayı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sert sözler sarf etti.
Ankut yayınladığı videoda, “Ahlaksız adam. CHP’ye ve ülkemize verdiğin zarar yeter ya! Bir defolup git artık ya. Yerel seçimleri de kaybettirmek istiyor. Bayrak açan yok. İhanetlerini gören yok. Bu kadar mı oldunuz CHP seçmeni.” ifadelerini kullandı.
Nurullah Ankut’un konuşması şu şekilde:
“ABD emperyalist çakalı TESEV’ci Soros’cu Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin
başına Amerika tarafından yönetilen demokrasicilik oyununda muhalefet rolü
oynasın diye getirmişler. Nasıl Tayip Tayyip Türkiye Cumhuriyeti’ni çökertmekle
görevlendirilmiş ve bu işi yapmışsa Soros’cu Kemal de Mustafa Kemallerin İnönü’lerin
CHP’sini çökertmekle görevlendirilmiş o da bu işi başarmıştır. Dikkat edersek CHP’yi
ideolojik ekseninden koparmış, onu HDP ve AKP’nin bileşkesi olan, sentezi olan
bir hatta bir mihvere yerleştirmiştir. İşte bu yüzden Soros’cu Kemal’in yeni
CHP’si Tayyib’in bütün soygun, vurgun, yolsuzluk, kanunsuzluk ve ihanetlerine
rağmen yüzde 25 bandına çakılıp kalmıştır. Çünkü HDP’nin, PKK’nın orijinali var.
O partinin seçmen tabanı kendi partisi varken niye yeni CHP’ye oy versin? AKP’nin
ve diğer Karamollaoğlu’nın, Devidoğlu’nun,
Bebecan’ın orta çağcı siyasal İslamcı
partileri de var. Onlar dururken niye oradan kopanlar gelip sonra şu Kemal’in
yeni CHP’sine oy versinler. Böyle bir şeye imkân yok arkadaşlar. Bu adam 12
yıldan bu yana Tayyip karşısında, onların ihanet iktidarı karşısında muhalefet
rolü oynayarak görev yapmıştır. Kendisini CHP’nin başına getiren ABD emperyalist
saydıklarına. Bunun CHP’nin başına nasıl getirildiğini eski CHP’nin genel
başkan yardımcısı Onur Öymen net bir şekilde anlatmıştır. Videosu internette
var. Bir tıkla bulunabilir. Demiştir ki, Amerikalılar Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin
başına getirmek için 2008’den itibaren çalışma başlattılar. Bütün kanıt ve
belgeleriyle ortaya koyuyor adam. 2010’da da getirdiler diyor. Yine eski CHP
sözcülerinden tıp doktoru Samsun Milletvekili Haluk Koç, “Ben Kılıçdaroğlu’nun
karşısına aday olarak çıktım ama Amerikalılar bana suikast düzenledi, belim
kırılarak ölümden döndüm ve mesajı alarak Kılıçdaroğlu’nun karşısında çekildim.”
Diyor. Sıradan adamlar söylemiyor bunu ya. Yani bu adam özel olarak ABD
tarafından devşirilmiş ve CHP’yi çökertmek için onu ideolojik hattından
koparmak ve savurmak için oraya getirilmiş ya adam. Namuslu, Mustafa kemal’ci
Kuvayi Milliyeci adam bırakmadı CHP yönetiminde ya. Hepsini harcadı. Geçen
seçimlerde kazanması kesin görünen, hatta birinci turda kazanması kesin görünen
Ekrem İmamoğlu’nu adaylıktan bloke etti, engelledi. Onun “yerine koltuk hırsına
kapılarak “ben geçeceğim” dedi. Altılı Masa diye ucube bir ittifak kurarak,
sözüm ona, ne kadar orta çağcı, Tayyip döküntüsü, CHP, Mustafa Kemal ve laik
Cumhuriyet düşmanı varsa topladı etrafına ya. Onlarla ahlaksız bir pazarlığa
girdi. “Siz beni CHP adayı gösterin ben size CHP seçmeninin oyları ile 38 tane milletvekili
vereyim” dedi ve bu ahlaksızlığı da yaptı. Masum CHP seçmeninin oyları bu orta çağcı,
Mustafa Kemal ve laik Cumhuriyet düşmanlarını Meclis’e taşıdı ya. Bunca ihanet
yetmiyormuş gibi adam hala diyor ki “ben CHP’nin başından gitmem”. Kendisinin
daha önce devşirip emir kulu haline getirdiği 81 il başkanını toplayarak onlara
kendisine sadakat yemini ve açıklaması yaptırtıyor ya. “Bakın il başkanları
beni istiyor. Ben gitmiyorum” diye.
Be Ahlaksız adam!
CHP’ye ve ülkemize verdiğin zarar yeter ya. Bir defolup git artık ya. Daha
fazla zarar vermek istiyor.
Gelecek yılki yerel seçimleri de kaybettirmek istiyor CHP’ye.
İstanbul’u ve Ankara’yı da kaybettirmek istiyor.
“Daha görevim, ihanet görevim bitmedi benim” diyor ya açıkça.
CHP içinde de buna defol git diye bayrak açan yok ya.
Bunun ne halt etlerini görüp, tepki gösteren, isyan eden yok ya.
Bu kadar mı zavallılaştınız ya CHP seçmeni.
Ya arkadaşlar işler acısı bir durum ya.
Böyle bir ülkede insan nasıl rahat olabilir ya, nasıl gerçekten işimiz çok zor arkadaşlar.
Daha çekeceğimiz acılar var halkımızla birlikte ve ödeyeceğimiz bedeller var,
Ama imkânsız değil. Sonunda mutlaka yine biz başlanacağız ve biz savaşmaya
devam edeceğiz.
Bizim Bayramımız, tatilimiz, pazarımız, hiçbir şeyimiz yok. Biz halkımızın ve
vatanımızı savunmakla görevli savaş cephesinin askerleriyiz. Buna programlanmamış
bir gün, bir saat cephedeki yerimizi boş bırakamayız arkadaşlar. Bedence
tükenişe uğrayıncaya kadar savaşmaya devam edeceğiz ve en sonunda yine biz
kazanacağız arkadaşlar.
Kalın sağlıcakla”