22.15’te HABERTÜRK ekranında yayınlanan Türkiye’nin Nabzı programında söylendi bu sözler:
“…Herkes haddini bilecek!
Benim vatanımda hain kimse aşağılarım!…”
Ve daha nice şeyler söyledi, bugüne dair.
Kim söyledi:
Doç. Dr. Ruhi Ersoy Hocam.
Hocamla bir kez daha gurur duydum. Üniversitede kendisinden de ders alabildiğim için ne kadar sevinsem azdır.
Programa geri dönersek, bugünü değerlendiren bir programdı. Program, Didem Arslan Yılmaz’ın programıydı.
Davetliler:
Doç. Dr. Ruhi Ersoy,
Nevzat Çiçek,
Kurtuluş Tayiz,
Burak Cop.
3’e 1 desem yeridir. Hatta 4’e 1.
Çünkü Ruhi Hocam ne zaman konuşmaya başlasa sürekli sözleri bölündü ve çarpıtılmak istendi. Ya da sürekli aynı şeyleri söylermiş gibi algılatılmak istendi.
Fakat Hocam, hepsinin üstesinden geldi evelallah.
Başbakan ve Barzani’nin buluşmasını şiddetle eleştirdi. Bir ülkenin başbakanının bir peşmergeyle buluşmasının uygun olmadığını dile getirdi. Statü olarak da eş olmadıklarını; hatta buluşup görüşülecekse bir müsteşarın onunla görüşmesi gerektiğini söyledi.
Hocamın bu denklik eşleştirmesi tarihi bir olayı hatırlattı, bana. Kanuni döneminde protokol gereği Ferdinand’ın müsavi (dengi) Vezir-i Azam İbrahim Paşa idi.
Programda ağırlıklı olarak Barzani’nin Türkiye’ye gelişi üzerinde duruldu. Üzerinde durulması gereken bir konuydu, evet; fakat gelecekler arasında Şivan Perver isimli bir vatan haini daha vardı. Bu isminde kırmızı halılar üzerinde karşılanmasına Ruhi Hocam hiddetli sözleriyle kınadı. Çok da haklıydı. Çünkü Şivan Perver isimli şahsiyet bizim ülkemize nifak tohumları ekenlerden biriydi. Tıpkı Ahmet Kaya gibi. Sazını eline alınca sanatını icra eden biri değil, ülkemize kurşun sıkması için nice genci aşka getiren bir isimdi. Ülkeyi bölüp parçalamak için, kardeşliği bozmak için, Türk adını silmek için neler yaptığı 37 yıl boyunca görülmüştür. Kaldı ki kendisinin ve Barzani’nin gelişi şerefine Diyarbakır semalarımızdan Türk bayrağının indirilişi, “Ne Mutlu Türk’üm Diyene!” tabelasının kaldırılışı ve büyük afişlerle Başbakanımızın da dediği gibi tek dilli ülkemizde Kürtçe “Hoş geldin!” yazıları neyin ne olduğunu göstermektedir.
Konuklar arasında Burak Koç’un bir sözünü de sizlere aktarmak istiyorum: “AKP Kürt halkını, şarkıyla türküyle oyalıyor!”
Gerçekten de bu cümleyle AKP’nin samimiyetsizliği gün be gün ortada.
Ve bir program daha sona ererken Ruhi Hocamı da kızdırdılar.
Barzani’ymiş, Şivan’mış, Baydemir’miş herkes haddini bilecek.
Bu ülkenin bin yıllık kardeşliğini kimse bozamaz.
Benim vatanımda hain kimse ben onu aşağılarım.
Hatta önümüzdeki günlerde HABERTÜRK isminin bile kalmayacağını ima eden sözler söyledi, hocam.
Az bile söyledi!
Daha neler neler söylerdi de…
Vakit kalmadı, maalesef.
Sözler yumruk gibi boğazımızda.
Biraz olsun nefes almamızı sağladığınız için size buradan çok teşekkür ediyorum Ruhi Hocam.
Ağzınıza, gönlünüze sağlık.
SAYGILAR…
