HDP Eş Genel Başkanı Buldan, partisinin Yerel Yönetimler Kadın Konferansı’nda konuştu.
“Toplumsal barış, Kürt sorununun diyalog ve müzakere yoluyla demokratik çözümü, herkes için adalet, herkes için demokrasi, bu ülkenin bugün acil gündemidir. Bu temel sorunlara hep birlikte demokratik siyasetle toplumsal mutabakatla kalıcı ve adil çözümler üreteceğiz. Evet, tüm sorunların çözüm yolu demokratik siyasettir”
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu tarafından düzenlenen Yerel Yönetimler Kadın Konferansı’na katıldı.
Buldan, burada yaptığı konuşmada, partisinin karar alma organlarında kadının eşit temsili için alınan kararların hayata geçirildiğini söyledi. Eş başkanlık sisteminin kadınlara eşit temsiliyet sağladığını ifade eden Buldan, “Kadının eşit düzeyde aday olmasını ve eşit düzeyde seçilmesini dolayısıyla siyasette eşit düzeyde söz almasını hedefledik ve bunu hep birlikte gerçekleştirdik. Bu nedenle eş başkanlık dedik, eş başkanlık sistemimiz ile kendi örgütlü yapımızdan yerel yönetimlere ve merkezi siyasete kadar siyasetin tüm kademelerinde eşit temsiliyeti kurumsallaştırdık.” diye konuştu.
“Tüm sorunların çözüm yolu demokratik siyasettir”
Demokratik yerel yönetimlerin gerçek bir demokrasinin ilk ve en önemli aşaması olduğunu aktaran Buldan, eşit kadın temsiliyetinin olmadığı bir yerel yönetim sisteminde, demokratik işleyişin ve katılımın olamayacağını öne sürdü.
Partisinin, Kürt sorunu başta olmak üzere ülkenin en temel sorunlarının çözüm gücü olduğunu dile getiren Buldan, şunları kaydetti:
“Toplumsal barış, Kürt sorununun diyalog ve müzakere yoluyla demokratik çözümü, herkes için adalet, herkes için demokrasi bu ülkenin bugün acil gündemidir. Bu temel sorunlara hep birlikte demokratik siyasetle toplumsal mutabakatla kalıcı ve adil çözümler üreteceğiz. Evet, tüm sorunların çözüm yolu demokratik siyasettir. Tecrit başta olmak üzere bu ülkede yaşanan tüm hukuksuzlukların, yasakların ve baskıların amacı demokratik siyaseti çözüm aracı olmaktan çıkarmaktır. İşte bu politikanın karşısında durmanın yolu da demokratik siyaseti her zamankinden daha fazla ısrarla ve inatla güçlendirmekten, büyütmekten geçmektedir.”