(İnce giyerim ince,
Pembe yakışır gence)
Yazıma başlamadan önce öncelikle ve özellikle belirtmek istiyorum.
Türk Milletinin genel değerleri üzerine siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum.
Eğer Türk Milletinin özel değerleri bir partinin özel değerine dönüştürülürse!
Bu durum Türk Milletinin zararına olur.
Milletin bütünlüğünü korumak ve muhafaza etmekte zorluk çekersiniz.
Bu genel değerleri şu şekilde sıralayabiliriz.
1-Vatan
2-Bayrak
3-Türk Dili
4-Türk Kültürü
5-Türk Vatanı
6-Din (İslam)
7-Türk Tarihi
8-Cumhuriyet
9-Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk vb.
Yukarda saydıklarım Türk Milletinin ortak değerleridir.
Hiçbir partinin alan kapatma lüksü yoktur.
Din siyaseti yapanlar ne kadar Türk Milletinin milli bütünlüğüne zarar vermekte iseler de!
Atatürk’ü bir partinin özel değerine dönüştürmek isteyenler de Türk o ölçüde zarar vermektedirler.
Muharrem İnce sadece bu gerekçe ile Türk Milletinin karşısına çıkacaksa Türk Milletine ve Atatürk’ün manevî şahsiyetine zarar vereceğini bilmelidir.
24 Haziran 2018 seçimlerini kısaca hatırlayalım.
Cumhurbaşkanı adayları;
Recep Erdoğan
Muharrem İnce
Meral Akşener
Selahattin Demirtaş
Temel Karamollaoğlu‘dur.
Maalesef 24 Haziran seçimleri demokratik normlara uygun geçmemiştir.
İyi Parti’nin adayı sayın Meral Akşener görsel ve yazılı basında göz ardı edilmiştir.
Tahterevallinin diğer tarafına Muharrem İnce oturtularak sonuca gidilmiştir.
Muharrem İnce görevini çok iyi yaparak Recep Erdoğan’ın seçilmesine yardımcı olmuştur.
Peki şimdi ne oluyor?
Kısaca duruma göz atalım.
18 yıldır Türkiye’de AKP iktidarı var.
18 yıldır Türkiye’yi yöneten partiden beklenmesi gereken doğal olarak şu!
1-Türkiye’nin Dünya’nın 10 büyük ekonomisinin içine girmesi.
2-Hukuk ve adalet kavramlarımın yerli yerine oturması.
3-Basın özgürlüğünün sağlanması.
4-Kimsenin can ve mal güvenliğinden şüphe etmemesi.
5-Gelir adaletinin sağlanması.
6-Sınır güvenliği ve asayişle olabilecek her türlü problemin çözülmüş olması.
7-Eğitim, sağlık, tarım, sanayi alanlarında dünyanın en güçlü devletleriyle Türkiye’nin rekabet etmesi.
8-Dünya’nın en büyük 200 Üniverstesinin içinde en az 10 Türk üniversitesinin olması.
9-Giyim, gıda, otomotiv ve sanayinin birçok alanında dünya çapında marka değeri oluşturmuş yüzlerce Türk ürününün olması.
Peki bunlar var mı?
Tabii ki hayır!
Nelerimiz var. Kısaca onu hatırlatalım.
1-Sarayımız var.
Dünyada bir eşi daha yok.
2-Adalet Saraylarımız var.
İçinde adalet yok.
3-Bölünmüş yollarımız var.
4-Köprülerimiz var.
5-Hastahanelerimiz var.
6-Hava alanı yaptırdık.
Son dördü için geçiş garantisi, yolcu garantisi ve hasta garantisi verdik.
Gelecek 50 yılımızı ipotek altına soktuk.
Aynı duyunu umumiye gibi.
AKP iktidar olduğu zaman Cumhuriyetin 79 yılı idi.
Cumhuriyet 79 yıl da birçok ekonomik değer üretmişti.
Bunların birçoğu haraç mezat satıldı.
Peşkeş çekildi.
Ayrıca milletin verdiği vergilerin nasıl harcandığı belli bile değil.
Kamu harcamaları Sayıştay denetiminin dışına çıkartıldı.
Türk insanı kamplaştırıldı.
Anlaşılan o ki artık sayın Recep Erdoğan’ı iktidarda tutmak için AKP+MHP+BBP+Vatan Partisi’nin oyu yetmiyor.
Demek ki İnce’nin ince bir yeni görevi var.
Boşuna çaba harcamayın kimse bu basit siyasete inanmaz.
AKP Türk Milletine Atatürk’ü çok güzel anlattı!
Kimse onu Muharrem İnce’ye bırakmaz.
Gelinen nokta sanayi, tarım, ticarette büyük sıkıntı yaşıyoruz.
Adalet, hukuk, basın özgürlüğü Türkiye’de açık bir şekil sıkıntıda.
İşsizlik iki haneli rakamlarla ifade ediliyor.
Dolar, Euro ve altında ki yükseliş takip edilemez halde.
Soğuk kış kapımız da.
Konuşulan hiçbir şey,
Çıkartılan gürültü,
Siyaseti manipüle etmeye yetmez.