İngiltere’nin The Guardian gazetesi, başyazısında Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları hakkındaki değerlendirmesini paylaştı. Gazete, seçimi resmi olmayan sonuçlara göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kazandığını hatırlatarak, “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidardaki üçüncü on yılına girerken kapsamlı yetkilerini bölüp yönetmek için kullanmaya devam edecek” yorumunda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim akşamı yaptığı ‘zafer konuşmasına’ da atıfta bulunan The Guardian, Erdoğan’ın buradaki konuşmasında ‘milli birlik’ çağrısı yaptığını, bir yandan bu seçimle birlikte ‘sadece kendilerinin değil Türkiye ve demokrasinin de kazandığını’ söylerken LGBTI+’lara yönelik kışkırtıcı söylemlerini artırdığını belirtti.
‘BU AYDINLIK SÖYLEME İNANMAMAK İÇİN SEBEPLERİ VAR’
The Guardian, “Erdoğan, muhafazakar ve milliyetçi bir yetkilendirmeyle ve bu yetkiyi kullanmak için gittikçe otoriterleşen güçlerle iktidardaki üçüncü on yılına girerken, milyonlarca Türk’ün de bu aydınlık söyleme inanmamak için iyi sebepleri var. Gittikçe askerileşen ‘terörle mücadele’ ortamında, ülkedeki geniş Kürt nüfusuna yönelik siyasi baskı ve tacizin artması bekleniyor. Cumhurbaşkanı’nın kampanyası Erdoğan’ın rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen HDP’ye yönelik hakaret ve yanlış bilgilerle doluydu” dedi.
Türkiye’nin 2021’de alınan Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin sonuçlarına karşı mücadele eden kadın hakları örgütlerinin parlamentodaki artan İslamcı etkiyi de ‘dehşetle not ettiğini’ yazan The Guardian, 28 Mayıs’taki ikinci tura giden süreçte ülkedeki Suriyelilerin ‘günah keçisi’ haline getirildiğini ve Erdoğan’ın bir milyon Suriyeliyi sınır dışı etme planını ne zaman hayat geçireceğini merak ettiğini yazdı.
‘KİMLİK TEMELLİ BİR KOALİSYON KURDU’
Erdoğan’ın ‘derinden kutuplaşmış ülkede bu tür seçmen grupları ve endişelerine kimlik temelli bir koalisyon ile seçimi kaybettirebileceğini hesap ettiğini’ kaydeden The Guardian, Cumhurbaşkanı’nın söz konusu koalisyonda toplumsal muhafazakar seçmen tabanını, İslamcıları ve daha laik milliyetçi güçleri bir araya getirdiğini belirtti.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) seçim gözlem heyetinin seçimleri ‘özgür ama adaletsiz’ bulduğu değerlendirmesini de paylaşan gazete, Erdoğan’ın medyanın çok büyük bir bölümünü kontrol ettiğini, muhalif siyasetçilerin baskı ve bazı durumlarda tutuklama ile karşı karşıya kaldığını aktardı. İlk anketlerin Erdoğan’ın seçimi kaybedebileceğine işaret ettiğini de hatırlatan The Guardian, ‘yarı monarşik güçleri elinde toplayan Erdoğan’ın mevcut krizlere başkanlık etmesinin siyasi bedelini ödeyeceğinin umulduğunu, fakat Erdoğan’ın sadık kitlesinin bunun yerine Erdoğan’ın bu krizleri çözmek için gerekli olan güçlü adam olduğuna kanaat getirdiğini’ ifade etti.
‘SEÇİMİN KAYBEDENİ TÜRK DEMOKRASİSİYDİ’
Seçim sonuçlarından batının çıkarması gereken sonucun liderlerin ‘batı ile tam anlamıyla ittifak kurmayı reddeden öngörülemez bir NATO üyesi ile baş etmeye devam etmesi gerektiği’ olduğunu yazan The Guardian, TL’deki değer kaybına işaret ederek, ‘derinleşen ekonomik krizi hafifletme ihtiyacının müzakere ve yakınlaşma için yeni fırsatlar yaratabileceğini kaydetti. Gazete, başyazısına şu sözlerle son verdi: “Ülke içinde ise seçimin Erdoğan’ın ikinci on yılındaki otoriter dönüşünün sona erebileceğini umanların karşısında kasvetli bir tablo var. Pazar gecesinin büyük kaybedeni Türk demokrasisiydi.” (DIŞ HABERLER)