Batılı sosyolog Türk Milleti üzerine çalışma için Türkiye’ye gelir. Aylarca doğu-batı, şehir-köy, dağ-bayır gezer, araştırır, inceler… Ayrılma vakti geldiğinde sorarlar; “Türklerle ilgili dikkatinizi çeken en önemli hususlar nedir?” diye…
“Üç konu dikkatimi çekti,” der.
“Birincisi, “başbakan olsanız ülkeyi nasıl yönetirsiniz?” diye sorduğumda, bir kişi bile “ben yapamam” demedi. En ücra köşelerde yaşayanlar bile, kendi bildiğince iddialı cevaplar verdi.
İkincisi, her yerde çorba içerken, kaşığı ağzınıza götürmüyorsunuz, başınızı kaşığa doğru eğiyorsunuz…
Üçüncüsü, çok önemli ve özel der; hayretler içinde olduğu bellidir.
Tüm dünyada göz göze anlaşabilen tek millet siz Türklersiniz!
****
Son dönem yaşadıklarımızla hançerlenmekte olduğumuz yerdir, tamda işte burası…
………………
Terörü muhatap alıp, teröristle masaya oturup adını da barış koyarsanız!..
Beşikteki bebekten keleş kurşunuyla, 16 yaşındaki Seraptan Molotof la “vatan” isteyenlere dönüp buyurun ne istiyordunuz, derseniz…
Ardından “Türk-Kürt savaşı bitsin” iddiasına bürünürseniz…
“Göz göze” anlaşma haliyle tek olan milletimin gözüne mil çekiyorsunuz….
Kör ediyorsunuz bizi!.
***
Ey; yazanlar, çizenler, konuşanlar, akıl verenler, zafer naraları atanlar, pişkinler, arsızlar, pervasızlar…..
Unutmayınız; yıllardır terörle-Kürt kökenli insanımızı ayrı tutmayı bilip, bir ve tek olmayı başarmış Türk Milletini, sizler Türk-Kürt diye bölüp, teröristi de temsilci sayıyorsunuz…
Dökülen kanı Kürt kökenli gardaşımla özdeşleştirirken, Milletimi “meçhulün karanlıklarına” peşkeş çekiyorsunuz.
“Göz-göze” olma halinden, “göze-göz, dişe-diş” oluşun, ihanetine!..
