Washington merkezli Suriyeli insan hakları örgütü “Adalet ve Hesap Sorulabilirlik Merkezi” (Syria Justice and Accountability Center), göçmenlere karşı uygulamaları nedeniyle Yunanistan hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) dava başvurusu yaptı.
DW Türkçe’nin haberine göre, başvuruda Yunanistan’ın deniz sınırlarında, ve topraklarındaki kamplarda sığınmacılara yönelik kötü muamele ve taciz uygulamalarıyla ilgili tanık ifadeleri ve video kanıtlarına yer verildi.
Merkez Başkanı Muhammed el Abdullah, bunun AB’ye yönelik ilk yasal başvuru olduğunu belirterek soruşturma açılmasının, “suç işlemiş bireylerin sadece Avrupalı oldukları için hesap sorulabilirlikten kaçamayacağı” yönünde önemli bir emsal oluşturacağına vurgu yaptı.
Abdullah şunları kaydetti:
Bunun sadece Yunanistan değil, AB içinde de sığınmacılarla ilgili politika ve tartışmaları etkilemesini umuyoruz. Hiçbir AB ülkesi insanlığa karşı suç işlemek suçlamasıyla karşılaşmak istemez
Türkiye ile AB arasında Mart 2016’da imzalanan mülteci mutabakatı sonrasında kaydedilen kötü muamele ve taciz olaylarının belgelendiği suç duyurusunda sığınmacı teknelerinin zorla Türk kara sularına itilmesi olaylarıyla Yunanistan topraklarındaki kamplardaki koşullar ve kötü muamele vakaları yer alıyor.
UCM, dosyayı inceledikten sonra soruşturma başlatılıp başlatılmayacağına karar verecek.
Frontex’in, Yunanistan’ın göçmenlere yönelik yasadışı uygulamalarının üstünü örtüyor iddiası
Yunanistan’ın sınırda göçmen geri çevirme ve Türk sularına geri itme gibi yasadışı uygulamalarının AB’nin bilgisi dahilinde olduğu ve Brüksel’in buna göz yumduğuna ilişkin kanıtlar giderek artıyor.
New York Times’ın geçtiğimiz kasım ayında elde ettiği belgeler ve yetkililerle yaptığı röportajlara dayanan bir habere göre, AB sınır güvenlik birimi Frontex, en az bir olayda bu yasadışı uygulamaya bizzat katıldı ve yardımcı oldu.
Buna göre Frontex çalışanları bir Yunan gemisinin Ege Denizi ortasında göçmen dolu bir botu Türk kara sularına doğru gitmeye zorladığına tanıklık etti, ancak ekipte bulunanlara bu durumu üstlerine rapor etmemeleri söylendi.
Bu olay şu an Frontex içerisinde soruşturulması devam eden bir vaka ve izole bir olay olup olmadığı araştırılıyor.
Kaynak: DW Türkçe, Independent Türkçe, EuroNews