1) Fransa, Almanya ve diğer AB ülkelerinde (ABD’de alınması gereken önlemler bu çalışmanın konusu dışındadır.) Türk kökenli seçmenlerin etkili bir baskı grubu haline gelmesi doğal sürece bırakılmamalı, aksine özellikle AKP, CHP ve MHP tarafından yakın STO’lar aracılığı ile teşvik edilmelidir. Bu konuda üç parti çalışmalarını eşgüdümlü bir şekilde sürdürmelidir.
2) Fransa, Almanya ve diğer AB ülkelerinde Türk kökenli iş adamları dünyasının Ermeni meselesinde bir baskı grubuna dönüşmesi için anılan gruplara sürekli yol gösterilmelidir.
3) İngiltere, Fransa, Almanya’da kurulacak yayınevleri aracılığı ile veya bu ülkelerdeki bazı yayınevleri ile anlaşarak, Türkiye, Türk tarihi ve sözde soykırım ile ilgili kitaplar yayınlanmalı ve kitapçılara, kütüphanelere girmesi sağlanmalıdır. Muhtemelen Ermeni lobisi bu kitaplara karşı dağıtımını engellemek, kitapları satın almak veya kütüphanelerde yok etmek için çalışacaktır. Bütün bunlar, Ermenileri savunma pozisyonuna iteceği, fikir özgürlüğü aleyhine eylemler olacağı için Ermenileri sıkıntıya düşürecektir.
4) İngilizce, Fransızca, Almanca ve İspanyolca başta olmak üzere, Ermeni meselesi konusunda bilgi ve belgeleri de içeren ve etkili bir yayın yapacak bir internet sitesi çalışması gerçekleştirilmelidir. Bu site bilim adamları için kaynak görevi yapmalıdır.
5) Türk dostu, sözde soykırıma inanmayan Batılı aydınlar ile bu konuda toplantılar yapılmalı, görüş alışverişinde bulunulmalı ve bu aydınların aktif bir şekilde Türk görüşünün yanında tavır almaları sağlanmalıdır.
6) Türkiye, YÖK aracılığı ile 10 doktora öğrencisini Cezayir ve Fransa’ya yollamalıdır. Hem Fransızca hem Arapçaya hakim akademisyenler olmadan Türkiye’nin Fransa’nın Cezayir soykırımından bahsetmesinin büyük bir anlamı yoktur. Bazı çevreler Türkiye’nin Cezayir’i gündeme getirmesini “tencere dibin kara seninki benden kara” yaklaşımı olarak değerlendirmekte ve benimsememektedirler. Bu, tipik, reel politikten habersiz ütopyacı aydın yaklaşımıdır. Ankara’nın etkili bir şekilde Cezayir soykırımını gündeme getirecek önlemler alması, Fransa’yı her seferinde rahatlıkla Türkiye’nin ayağına basma konusunda iki kez düşünmeye itecektir.
7) Fransa’nın siyah Afrika ve Güneydoğu Asya politikası konusunda dört öğrenci, doktora yapmak amacı ile Fransa ve Vietnam’a yollanmalıdır.
8) Cezayir’de ve Fransa’da, Fransa’nın Cezayir’de yaptığı soykırım konusunda çalışan akademisyen ve araştırmacılar tespit edilmeli, kitapları Türkçeye tercüme edilmeli, kendilerinin Türkiye’de üniversitelerde konferanslar, televizyonlarda programlar yapmaları sağlanmalıdır.
9) Cezayir’deki soykırım konusunda yazılmış Fransızca ve Arapça kitaplar İngilizceye tercüme edilmelidir.
10) Cezayir’de Fransız soykırımını dünyaya anlatacak ve bu soykırımı bütün dünyada, parlamentolarda yasalaştıracak bir toplumsal örgütlenmenin gerçekleşmesi için Cezayirli aydınlar teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.
11) İngiltere, ABD, Fransa, Almanya’den üçer tarihçi akademisyenin Türkiye’de Türk arşivlerinde çalışması için Türkiye burs vermelidir.
12) Bir grup devletler hukukçusu Türk akademisyenin,, soykırım konusunda uzmanlaşması için yurtdışında doktora sonrası eğitim yapmaları sağlanmalıdır.
(Yarın devam edecek)