Fransa’da çarşamba günü polis aracıyla motosikletin çarpışması sonucu ağır yaralandıktan sonra beyin ölümü gerçekleşen Türk genci Sefa Şahin, Türkiye’ye getirildi.
Başkent Paris’e 40 kilometre uzaklıktaki Elancourt kentinde “polisin dur ihtarına” uymadığı gerekçesiyle polis aracının motosikletle çarpışması sonucu ağır yaralanan 16 yaşındaki Şahin’in ailesi, tedavinin Türkiye’de sürmesini talep etti. Gencin Fransa’da sağlık koşullarına uymayan bir hastanede tedavi altına alındığını ve yetkililerin ısrarla “fişinin çekilmesi” gerektiğini söylediğini ifade eden aile, sağlığına kavuşacağına inandıkları Sefa Şahin’in İstanbul’a sevki için girişimde bulundu.
Türkiye’nin Fransa Büyükelçiliği ve Başkonsolosluğunun girişimleriyle sevk iznini alan Şahin ailesi, kiraladıkları özel sağlık jetiyle Sefa Şahin’i Türkiye’ye getirdi. Şahin’in tedavisinin İstanbul’daki özel bir hastanede devam edeceği belirtildi.
Sefa Şahin’in amcası Nuri Şahin, “Yeğenim polis tarafından bu hale getirildi. Beyin ölümünü söyledikten sonra 24 saat sonra ‘fişini çekmemiz gerekiyor’ dediler. Biz de pek anlamadık neden 24 saat içinde çekiyorsunuz? Daha yeğenimin kalbi atıyor, vücudu sıcak görüyoruz yani yaşıyor hala. Yani biz onu söyledikten sonra bu durumu kabul etmedik ailece” diye konuştu.
‘YEĞENİME BAKMADILAR’
Hastane yönetimiyle görüştükten sonra çaresiz kaldıklarını ve Türk Başkonsolosluğunu aradıklarını anlatan Nuri Şahin, şunları kaydetti:
“Başkonsolosumuz geldi. Yani baktık yine burada olmuyor. Fransa’da kanunlar öyleymiş. Bizden yeğenimin organlarını istediler. Biz organları vermeyeceğimizi söyledik çünkü yaşıyor. Yeğenim gidiyor, onlar da bakmıyor. ‘Artık fişi çekilmesi gerekiyor’ dediler. Sonradan yeğenime bakmamaya karar verdiler. Yani serum vermediler. Bugün de çok büyük olay yaşadık orada, kalbi durdu. Ondan sonra müdahale etmek istemediler hastanede yeğenime. Babası kendisi kalp masajı yaptı. Bizim doktorlar o arada geldi. Ambulansa bindirdiler yeğenimi. Sonradan orada bir polis arabası ambulansın önünü kesti. Gençler buna itiraz etti, bağırdılar, çağırdılar. Şimdi çok şükür bitti. Hastanede yoğun bakımda tedavisini yapacaklar. Umudumuz çok büyük yani. Burada iyi olacağını düşünüyoruz.” (AA)