PKK’lılar dün İzmir/Foça’da Türk komandoların eğitim merkezinde bir saldırı gerçekleştirdiler. Birkaç gün önce de Gebze’de içinde dakikada 6000 mermi atan Doçka dahil bir silah cephaneliği bulunmuştu. PKK topyekûn bir saldırıya geçtiği ve 2012’yi bir final yılı yapmak istediği etkisini yaratmak istiyor. PKK’nın 1984’den bu yana çok final yılı olmuştur. 2012 de final yılı olmaz. Ancak PKK terörü Türkiye çapında yaymayı hedeflemektedir. Bu çerçevede Foça saldırısının birkaç amacı olabilir:
1) Ordunun yıpranan sinirlerini iyice germek,
2) Hükümeti paniğe sürüklemek,
3) Hakkâri’den dikkatleri uzaklaştırırken bu kentte daha rahat sonuç alabilmek. PKK için Hakkâri çok önemli.
PKK’nın hedefi Şemdinli ilçe merkezini ele geçirmek, güvenlik güçlerini ilçeyi bombalamaya ya da sokak sokak PKK ile çatışarak temizlemeye zorlarken, olayı dünyanın gözleri Suriye’nin üzerinde iken büyük bir propaganda başarısı yakalamaktı. Böyle bir durumun ortaya çıkması halinde Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyi üzerinde zaten sorgulanan etkisi tamamen ortadan kalkmış olacağı gibi, “Arap Baharı”, Kürt Baharı olarak Türkiye sınırlarının içine girmiş olacaktı. Bu hedefe ulaşılamasa da PKK eyleminin sadece propaganda boyutu değil, aynı zamanda stratejik-politik bir hedefi de var. PKK, üç seneden buyana Hakkâri’de özel bir strateji izlemektedir. Bu stratejinin amacı bu ili kurtarılmış bölge haline getirmektir. Hakkâri ile Van PKK’nın anapara kaynağı olarak büyük bir öneme sahiptir. PKK’nın bu amaçla öncelikle Hakkâri’de toplumsal iktidarını kurmayı hedeflemiştir.
Bu amaçla bir yandan devlet güçleri gerek kırsal alanda gerek kentlerde sistemli bir şekilde etkisizleştirilmiştir. Kırsala operasyona giden birlikler sürekli taciz edilmiş, uzaktan kumandalı bombalar ile saldırılmıştır. Karakollara saldırılmış, yerleşim merkezlerinde PKK asker ve polislere yönelik gündüz infazlarına başlamıştır. Bu infazlar sadece devlet güçlerini hedef almamış, başka yerde olmamasına rağmen Hakkâri’de cemaate yakın imamlar PKK tarafından bir başka sosyal otoritenin oluşmaması için katledilmiştir.
Böylece kentte devlet otoritesi azalırken, Hakkâri halkı üzerinde PKK toplumsal iktidarını oluşturmuştur. Ulaşılan noktada artık devlet güçleri şehir merkezinde mahkeme kararı ile bir suçluyu gözaltına almak istediklerinde halk tarafından saldırıya uğramaktadırlar. Linç edilen ve ağır yaralanan polisler PKK’nın Hakkâri’deki gücünü sergilemiştir.
PKK’nın benimsemiş olduğu Maoist gerilla savaşı stratejisinin öngördüğü aşamalardan birisi de “ikili iktidar” yapılanmasıdır. Örgüt, devlet iktidarını tasfiye edemediği yerde devlet iktidarı yanında kendi iktidarını tesis etmeyi hedefler. İkili iktidar bu şekilde oluşur. PKK, Hakkâri’de sosyal iktidarı devlet ile paylaşmadan oluşturur iken politik iktidarı ise devlet ile paylaşır duruma gelmiştir. PKK’nın ulaşılan aşamada tesis etmeyi hedeflediği husus askeri alanda ikili iktidarı oluşturmaktır.
PKK, bu aşamada bunu sağlayamasa dahi, motivasyonunu yitiren güvenlik güçlerinin PKK’nın ikinci kez bir Şemdinli denemesinde bugün olduğu kadar sert tepki göstermeyerek, Türkiye-Irak sınırının anlamsızlaşmasının devlete de kabul ettirileceği hesabını yapmaktadır. Esasen, PKK’nın Şemdinli’yi basacağından uzun süreden beri haberdar olan güvenlik güçlerinin “baskına gelenleri K. Irak’ta basmak yerine” Şemdinli’de oturup beklemeleri, PKK’nın geleceğinin istihbaratının alınmasına rağmen teröristlerin Şemdinli’nin etrafındaki dağlara ağır silahlar konuşlandırmaları, çatışmalar başladıktan sonra PKK’lıların sınırdan girip çıkmalarının devam etmesi yıllarını ihmalinin oluşturduğu sonucu göstermektedir.
Özetle, PKK, Hakkâri’de toplumsal, siyasal ve askeri iktidar oluşturma yolunda önemli bir mesafe kaydetmiştir. Devlet ise Hakkâri’de üniversiteyi bir Kürtçülük üniversitesine çeviren tavizleri ile Kürtçülük dalkavukluğu terör örgütünün zeminini güçlendirecek adımlar atmaya devam etmektedir.
