Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, söz konusu zararlının önemli bir tehdit haline geldiğini bildirdi.
Kahverengi kokarcanın, başta fındık olmak üzere, elma, armut, turunçgiller, şeftali, ceviz, Trabzon hurması, mısır, fasulye, domates, biber, patlıcan gibi ülke ekonomisi için stratejik öneme sahip bitkilere zarar verdiğine dikkati çeken Bayraktar, “Fındıkta, Karadeniz Bölgesi illerinde bu yıl yüzde 25’lere varan oranlarda zarara neden olduğu tahmin ediliyor. Zararın boyutları üreticilerimizi mağdur ediyor. Bu hastalık nedeniyle randımanın yüzde 30-35’e kadar düşmesiyle bazı üreticilerimiz fındığını satamadı” ifadesini kullandı.
Bayraktar, tedbir alınmadığı taktirde, fındıkta 12,8 milyar lira olan üretim değerinin 6,4-9,6 milyar lirasının ve 2,1 milyar dolara varan ihracat değerinin de 1,1-1,6 milyar dolarının tehdit altında olacağına işaret etti.
Söz konusu zararlının, Türkiye’nin önemli ihracat ürünü olan fındıkta kötü sonuçlara yol açmaması için topyekun mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şu değerlendirmede bulundu:
“Yoğunluğun olduğu yerlerde, Tarım ve Orman Bakanlığı il ve ilçe müdürlükleri, ziraat odalarımız ve üreticilerimiz bu yoğunluğu ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları ivedilikle başlatmalıdır. Ziraat odalarımız bu konuda gerekli faaliyette bulunmaya hazırdır. Ülkemizin en önemli ihraç ürünlerinden olan ve 2,1 milyar dolar döviz kazandıran fındığın geleceği için acilen tedbirler alınmalıdır.”
Bayraktar, üreticilerin bu konuda eğitim almalarının da şart olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Konunun yüz yüze, afiş ve broşürlerle üreticilerimize anlatılmasına devam edilmelidir. Evimizde, depomuzda, samanlığımızda ve benzeri yerlerde kahverengi kokarcaları gördüğümüzde onları imha etmeliyiz. Kahverengi kokarca nisan ayına kadar evimizde, depomuzda, samanlığımızda kışladıktan sonra tarımsal alanlara yayılıyor. Bu sebeple kışlamış erginlerin, kışlaklardan dağılmadan kitle halinde imhası için bulunduğunuz yerin, Tarım ve Orman il ve ilçe müdürlüğü ve belediye ile irtibata geçerek, halk sağlığı açısından zararlı olmayan ilaçlarla ilaçlanması sağlanmalıdır.”
Kokarcanın hareketli olduğu dönemlerde, Tarım ve Orman Bakanlığınca ruhsatlandırılan bitki koruma ürünleriyle tarım alanlarında ilaçlı mücadele yapılması gerektiğini ifade eden Bayraktar, biyolojik ve biyoteknik mücadelede Bakanlığın daha fazla inisiyatif alması çağrısında bulundu.