Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) Orta Asya genel sorumlusu olan Orhan İnandı, 5 Temmuz 2021 tarihinde, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) düzenlediği operasyonla ele geçirilmişti. 1995 yılında yerleştiği Kırgızistan’da gizli yöneticilik yapan İnandı, 2010 yılında Kırgızistan vatandaşlığına geçmiş ve buradaki tüm FETÖ okullarının yöneticiliği görevini yürütüyordu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme” suçundan hakkında 22,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. MİT operasyonuyla Türkiye’ye getirilen İnandı hakkındaki hükmün gerekçeli kararı açıklandı. Sanığın darbe girişiminden sonra Kırgızistan’da topladığı paralarla örgütün üst düzey yöneticilerine maddi yardım yaptığı, kalacak yer ayarladığı, ülkeye girmede ve ülkeden ayrılmada yardımcı olduğu, vatandaşlık ve pasaport alınmasında etkin rol oynadığı kaydedildi.
“FETÖ’nün Kırgızistan’daki devlet kademelerine yerleşmesinde rol oynadı”
Darbe girişiminin ardından FETÖ’nün yeniden yapılandırılmasında İnandı’nın önemli bir rol üstlendiği belirtilen gerekçeli kararda, şunlar anlatıldı:
“Sanığın 2019’da Amerika Birleşik Devletleri’ndeki örgüt lideri Gülen’in kampındaki yurt dışı koordinatörü Ali Ursavaş isimli üst düzey örgüt mensubu tarafından organize edilen Kazakistan ülke imamı Mesut Ata, Tacikistan ülke imamı Sabahattin Günay ile örgütün toparlanmasına ve yeni tedbirlerin uygulanmasına yönelik kararların alındığı toplantıya katıldığı, toplantıda alınan kararların Kırgızistan da birebir uygulandığı tespit edilmiştir. İnandı’nın Kırgızistan’da siyasi olarak bağlantılar kurduğu ve örgütün Türkiye yapılanmasında olduğu gibi Kırgızistan yapılanmasında da devlet kademelerine yerleşmesinde rol oynadığı, FETÖ’ye üyeler kazandırmak amacıyla örgüte ait eğitim kurumu olan Sebat Eğitim Kurumlarına bağlı olan birçok okulun açılışında da görev aldığı belirlenmiştir.
İnandı’nın Orta Asya’daki FETÖ üyelerine örgütün amaçları ve hedefleri doğrultusunda örgütsel talimatlar verdiği, örgütün amacı doğrultusunda yaşamını sürdürdüğü, silahlı terör örgütünün ideolojisini, amaçlarını, faaliyetlerini benimsediği, örgütle organik bağ kurduğu, örgüt adına yapılan faaliyetlerde aktif olarak rol aldığı, örgüt üyelerine hedef tayin ettiği, bu şekilde sanığın hiyerarşik olarak örgüt üyelerinin üzerinde bulunduğu geniş bir alanda iş bölümü yapabildiği tespit edilmiştir. Sanığın örgütsel faaliyetleri denetleyebildiği, emir ve direktif verebildiği, sanığın bu eylemlerinin örgüt üyeliği suçu boyutunu aştığı ve örgüt yöneticiliği suçunun sübutuna delil niteliğindeki örgütsel eylemlerde bulunduğu, anlaşıldığından ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’ suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.”