* Fehmi Koru
Siyaseti bizim kadar ciddiye alan, gece-gündüz siyaset konuşulan bir toplum zor bulunur. ABD’den, İngiltere’den, Avrupa’nın belli-başlı ülkelerinin hemen hepsinden daha fazla haber kanalımız var ve bunlarda gündüz-gece siyaset konuşuluyor.
Hemen şikayetçi olduğum sonucunu çıkarmayın; insanların ülkelerinin günlük işleyişiyle ilgilenmesi herhalde şikayet konusu yapılamaz, ben bunu hiç yapmam.
Mümkün olsa da siyaseti gündemimden çıkarabilsem.
Gönlümden böyle geçse de siyaset beni de kendisine çekiyor.
Bir süredir İYİ Parti konusunda fikir jimnastiği yapıyorum.
Her parti gibi İYİ Parti de siyaset alanında bir boşluğu doldurmak üzere kurulmuş olmalı da acaba hangi boşluğu?
Temeli ilk atıldığında, İYİ Parti kurucuları hedeflerinin ‘merkez’ olduğunu açıklamışlardı. Bazen ‘merkez sağ’ dediler; hatta bazen ‘sağ’ sözcüğünü bile kullanmadan doğrudan ‘merkez’ sıfatıyla kendilerini tanımlamaya çalıştılar.
Son seçimde İYİ Parti’nin aldığı 5.272.482 oy ve 9.69 oy oranı bu iddiayı hayli zayıflattı.
Merkez doğal olarak bundan daha kalabalık olmalı. ‘Merkez sağ’ olarak düşünsek bile, orada da İYİ Parti başka ‘sağ’ partilerin gerisinde oy almış oldu.
Ülkemizde ‘merkez’ hala siyasi temsilcisini bekliyor.
[AK Parti aslında o ihtiyacı belli bir tarihe kadar karşılayabiliyordu, ancak 2010 sonrasında ‘toplayıcı’ tavrını ‘ayrıştırıcı’ üslupla değiştirince istemli olmasa da kendisini o konumdan uzaklaştırmış oldu. Bugün AK Parti de bildik‘sağ’ partilerden biri.]
İyi de siyaset tablosunda İYİ Parti nerede?
Bu sorunun cevabının, şu sıralarda, başta İYİ Parti olmak üzere sağ partiler tarafından arandığının işaretleri alınıyor.
İlk işaret İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener’den geldi. Parti sözcüsü, Akşener’in, Büyük Taarruz’un 101. yıldönümü olan 26 Ağustos günü, Afyon’da, partisi tarafından düzenlenecek bir kapalı salon toplantısında, önemli bir konuşma yapacağını açıkladı.
Konuşması ‘‘Türk siyasetinde önemli bir başlangıç’’ olacakmış…
‘‘Ne konuşacak acaba?’’ diye düşünülürken, ikinci açıklama MHP lideri Devlet Bahçeli’den geldi. Bir genel başkan yardımcısı aracılığıyla, konunun görüşüldüğü bir TV programına gönderdiği mesajında, Bahçeli, şu ifadeyi kullandı: ‘‘Çağırdık dönmediniz yuvaya, yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına.’’
Açık bir çağrı bu.
Çağrı, iki seçimdir ittifaklara alışılmış siyaset meydanında yeni bir ittifaka…
Her iki seçimde İYİ Parti AK Parti ile MHP’nin ana gövdesini oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın karşısında yer almıştı. İlkinde CHP ile, ikincisinde de CHP’nin de içinde olduğu beş partiyle birlikte.
Bahçeli, İYİ Parti’ye açıkça ‘‘Önümüzdeki yerel seçimde orayı bırak, yanımıza gel’’ çağrısında bulunuyor.
Gider mi İYİ Parti Cumhur İttifakı’na?
İYİ Parti’den gelen ilk tepkiler olumsuz olsa da benim kanaatim gidebileceği yönünde.
Sebebi de yukarıdaki tahlilde var: İYİ Parti başlangıçta benimsediği ‘merkez parti’ veya ‘merkez sağ parti’ olma hedefinden hayli uzakta kaldı. Bugün bildik bir ‘sağ parti’ hüviyetinde. Beş parti ile bir yıl boyunca sürdürdüğü yolculuktan da mutluluk duymadığı, genel başkanının, seçim sonrasındaki, aslında yaptığı en akıllıca tercih olan, 2018 seçimine katılabilmek için 20 milletvekili gerektiren gruba sahip olma şartı yüzünden CHP’den gelen ‘ödünç vekil’ teklifini kabul etmesini ‘hayatının en büyük pişmanlığı’ saydığı türden açıklamalarından belli olmaya başladı.
Akşener ile işbirliğini CHP adına tek başına kurmuş olan Kemal Kılıçdaroğlu kendi partisinde varlık-yokluk mücadelesinde ve CHP de şu sıralarda güven verici bir görüntüye sahip değil zaten.
Tek sorun, MHP ile aynı ittifak içerisinde yer almak, İYİ Parti’nin tabanını MHP’ye kaybetmesini getirebilir endişesidir.
Endişeyi gidermenin bir yolu bulunabilir.
İYİ Parti ve Meral Akşener için bir başka seçenek de, eğer ‘merkez parti’ boşluğunu doldurma hedefinde ısrarcı olunacaksa, Ekrem İmamoğlu’nun CHP içerisindeki macerasının sonucunu ve oradan ayrılması durumunda birlikte yol almayı beklemek olabilir.
CHP’de siyaseti sürdüren İmamoğlu’nun şu yakınlarda haftalık ‘Oksijen’ gazetesinde yayımladığı ‘Türkiye için yeniden’ başlıklı kapsamlı yazısı, ‘merkez’ olma iddialı bir partinin programının bütün unsurlarını içeriyor.
Türkiye’de başka ülkelerden çok fazla sayıda haber kanalı var ama o kanalların izleyicileri arasında ben yokum. Bu sebeple konunun bu yönüyle oralarda tartışma gündemine alınıp alınmadığını bilmeden ben burada görüşümü serd etmek istedim.
* Bu yazı fehmikoru.com adresinden aynen alınmıştır.