Fatih Altaylı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Erdoğan’ın ‘iki devletli çözüm’ önerisini kınamasına ilişkin olarak, “İşin içinde Türkler olmasa idi BM adayı kendi eliyle, törenle böler iki tarafı ayrı ayrı üye yapardı. Bu saatten Kıbrıs’ta BM’yi falan takmamalıyız. Çünkü çok açık ki, takmayan kazanıyor” dedi.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘iki devletli çözüm’ önerisini kınamasını köşesine taşıdı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kapalı Maraş ve ‘iki devletli çözüm’ önerisini kınadığını hatırlatan Altaylı “Hadi ordan. Pabuçlarımı kınasınlar. Arsızlar. 47 yıldır süren bir sorun var ortada. Sorunun çözülmemesinin temel nedeni ise şimdi bizi kınayanlar. Avrupa Birliği’nin kendi ilkelerini yerle bir ederek Kıbrıs Rum Kesimi’ni Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla üyeliğe kabul etmesi bu sorunun çözümünü imkansız hale getiren en önemli adımdır” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa Birliği’nin Kıbrıs konusunda ‘çözümsüz adımlar’ attığını belirten Altaylı, “Komşularla sorunsuz ilişkileri bile üyelik kriteri olarak gören AB, bölünmüş ve kendi içinde sorunlu bir ülkeyi AB’ye kabul ederek bu sorunun çözümünü imkansız hale getiren en önemli adımı atan taraftır. Sonrasında bugün bizi kınayan Birleşmiş Milletler’in o zamanki Genel Sekreteri Kofi Annan, Kıbrıs’ta tek devletli çözümü getirmek için aslında Türk tarafının aleyhine pek çok unsur içeren bir çözüm planı hazırladı” dedi.
Altaylı, “Kıbrıslı Türkler, Türkiye’deki AK Parti iktidarının da desteği ve talebiyle, her şeye rağmen bu planı referandumla kabul ettiler” dedi ve şöyle devam etti:
“Buna karşın AB tarafından şımartılmış Rumlar plana hayır oyu verdiler.
Ve buna karşın hiçbir bedel ödemedikleri gibi şımartılmaya da devam ettiler.
Bu şımarıklıkla tam bir çözümsüzlüğü dayattılar.
Artık iki devletli çözümden başka bir çözüm umudu kalmamışken Türklerin bu yöndeki çabalarını kınayan ve kendi planını reddeden Rumlardan yana tavır alan bir Birleşmiş Milletler.
Arsız dememin nedeni de bu zaten.
Kıbrıslı Rumlar BM’ye köpek muamelesi yapıyor, onlar hala oraya yaltaklanıyor.
Niye mi!
Çok açık.
Avrupa’da hiç sorunsuz devletlerin bölünmesine kimsenin gıkı çıkmazken, fiili olarak bölünmüş bir ülkenin bunun yasal hale getirilmesine gösterilen tepki bölünmeye değil, taraflardan birinin adının başındaki “Türk” kelimesinedir.
İşin içinde Türkler olmasa idi Birleşmiş Milletler adayı kendi eliyle, törenle böler iki tarafı ayrı ayrı üye yapardı.
Bu saatten Kıbrıs’ta BM’yi falan takmamalıyız.
Çünkü çok açık ki, takmayan kazanıyor.”