HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, Bolu’da sığınmacılarla ilgili aldığı kararlarıyla çok konuşulan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında, “Evet, doğrudur Tanju Özcan, Türkiye’yi bir nevi işgal eden büyük bölümü Suriyeli sözde göçmen özde işgalcilere karşı fazla sert bir söylem içinde olabilir ama Türkiye için bir ulusal güvenlik tehdidi haline geldiği gizlenmeye çalışılan bu rezalete de başka türlü dikkat çekmesi mümkün değil” dedi.
HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, bugünkü yazısında; sosyal medyada ve halk arasında destek bulan kararlarıyla son dönemin en çok konuşulan isimlerinden Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın, Belediye’de aldığı kararları değerlendirdi.
Altaylı, “Bolu Belediyesi’nin yabancılar için farklı su ve nikâh ücreti kararına atıfta bulunarak, “Muhtemelen Özcan, yabancılara farklı hizmet tarifesi uygulamanın çok da mümkün bir şey olmadığını kendisini eleştirenlerden daha iyi biliyordur ama adam çok açık bir biçimde bir mesaj vermeye çalışıyor. ‘Bu işgalcilerden bizi kurtarın’ diyor” ifadeleriyle Özcan’a destek verdi.
Altaylı, şu ifadeleri kullandı:
“Kimileri için ucuz işgücü olan bu kitle, Türkiye için uzun vadeli bir milli güvenlik meselesidir. Bütün sınır kentlerimiz ve tüm büyük kentlerimiz bu işgalin altındadır.
Düşük kur, düşük işçilik sayesinde ihracatı arttırma planının bir parçası gibi kullanılan, tarımda ucuz işgücü olarak görülen bu kitlenin giderek artacak ‘haklı’ hak talepleri Türkiye’nin geleceği açısından sıkıntılıdır.
Basit bir örnek olarak çok önemli bir ulusal güvenlik meselesi gibi görülen ve yıllardır tartışılan ana dilde eğitim meselesinde Kürtlerin yıllardır elde edemediği hakları, Araplar hızla elde etmiştir. Bugün Suriyeli göçmenler için ana dilde eğitim verilmektedir.
Bir Bakan, Türkiye’nin 9 milyon Suriyeliye baktığını açıklamıştır. İçerde veya dışarda fark etmez, 9 milyon Suriyeli Türkiye’nin, Türklerin sırtındadır.
Bu göçmenlerin sayısı 1 milyon civarında iken ‘iktidar’ bunlara yılda 4 milyar dolar harcandığını söylüyordu. Bugün bunun en az 4 katı göçmen söz konusu iken bu harcamanın en az 10 milyar dolar olduğunu söylemek abartılı olmaz. Bu da 10 yıllık süreçte 100 milyar dolar demektir. Bu para bugün kasamızda mevcut olsa idi muhtemelen ekonomik krizi bu denli ağır yaşamayacaktık.
Bu göçmenlerin karıştığı adi suç oranının, tüm saklama çabalarına rağmen hayli yüksek olduğu, kültürel farklılıkların yarattığı kriminal tehlikeler de cabasıdır. O yüzden Bolu Belediye Başkanı bağırmakta haklıdır.”