Hain kalkışma sonrası bazı darbecilerin Yunanistan, Almanya, Norveç vb. ülkelere sığındığı da herkesin malumudur.
Yunanistan’ın 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrasında kendisine sığınan 8 darbeciyi Türkiye’ye iade etmeyi reddetmişti.
Norveç ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin beş eski mensubuna siyasi sığınma hakkı verdiği açıklandı. Bu kişilerin 15 Temmuz’a karışmak kuşkusu altında hakkında sorgulama yapılıyordu.
Yalnızca Almanya’nın elinde gizli NATO görevlerinde yer almış, daha önce Türkiye’de hassas istihbarat konularında çalışmış 40 kişi TSK’nın sırlarına sahip olarak bu ülkenin şefkatli kollarına kendilerine bırakmış durumdadır.
Almanya’nın kontrolü altında bulunan TSK’ya savaş açmış olan söz de savcı Zekeriya Öz gibi onlarca kişi de işin tuzu biberidir.
Bütün bu darbeci güruh milli ve ahlaki özürlü olmaları nedeniyle Türkiye düşmanı çevreler tarafından kullanılmaya başlanmıştır.
Durum bilinenin de ötesinde hem hassas hem de ciddidir.
FETÖ, Almanya ve ABD’nin himayesindedir!
Almanya İstihbarat Servisi Direktörü Bruno Kahl’ın “Türkiye’deki darbenin arkasında Gülen Hareketi’nin olduğuna ikna olmadık” demesi hem bir tehdit hem de itiraftır.
BND, Türkiye’de ki her karanlık olayın arkasında şu veya bu ölçüde olan istihbarat servisidir.
BND, 15 Temmuz darbesinin içindedir.
BND’nin FETÖ üzerindeki etkisi CIA’dan az değildir.
BND, Türkiye’deki darbe girişiminin hem arkasında hem de önündedir.
FETÖ’yle mücadele Türkiye yönünden AKP iktidarının yaptığı en doğru ve en hayati iştir.
Almanya’nın Türkiye’ye karşı yürüttüğü olumsuz tavırlara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Nazi” benzetmesi yapması Alman yetkililerin kimyasını bozmuştur.
Almanya, Türkiye’ye karşı kanlı darbe girişiminde bulunanları koruyup kolladığını bu yüzden itiraf etmek zorunda kalmıştır.
Diğer yandan FETÖ’yü iade etmesi için Türkiye’nin yaptığı bütün girişimleri ABD cevapsız bırakıyor.
Bu, FETÖ’nün ABD ve Almanya’nın koruması altında olduğunun kanıtıdır.
YPG’yi Rusya ve ABD koruyup kolluyor!
Türkiye YPG’yi PKK’nın Suriye uzantısı olarak görüyor. ABD’den ve Rusya’dan da PYD ile ilişkileri kesmesini istiyor
Türkiye’nin müttefiki olan hem ABD, hem de Rusya ise YPG’ye tam koruma sağlıyor.
Türkiye’ye karşı ABD ve Rusya’nın Suriye’deki özel kuvvetleri kollarında YPG’nin sarı zemin üzerine kızıl yıldızlı amblem takarak mesaj veriyorlar.
ABD ve Rusya açıkça Türkiye’ye Münbic’te YPG’yi vurmak gibi bir niyetin varsa, ABD ve Rus askerlerini vurmadan bunu yapamazsın demiş oluyor!
Rus askerleri kollarında YPG armalarıyla Nevruz kutlamalarına katılma fotoğrafları yayınlanıyor.
Rus bölgesinden açılan keskin nişancı ateşiyle Türkiye topraklarında Türk askeri şehit ediliyor.
ABD ise aynı gün YPG’lileri Rakkas yakınlarındaki IŞİD mevzilerinin gerisine, Tabka barajını almak üzere bir hava indirme operasyonu yaptığını açıklıyor.
ABD’den Türkiye’ye yönelik yaptırımlar!
ABD yönetimi dün 8 ülkeden gelen uçak kabinlerinde bilgisayar, tablet, kamera gibi elektronik aygıtların bulunmasına izin verilmeyeceğini açıkladı.
Benzer bir karar da İngiltere’den geldi. Her iki ülkenin listesinde de Türkiye var.
Bu tür kararlar ekonomik amaçlı olmakla beraber ciddi siyasi mesajlar da içermektedir.
Dahası Trump, Suud Savunma Bakanıyla 14 Mart’ta, Irak Başbakanı Haydar el-Abadi’yle 20 Martta yüz yüze görüşmüştü. Trump pek çok ülke lideriyle ve siyasetçisiyle görüştü.
Eğer doğruysa Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Mayıs ayında görüşecektir. Gelişmeler Türkiye’nin Avrupa, ABD ve Rusya tarafından diplomatik ve siyasi kıskaç altına alındığını gösteriyor.
Durum “Ey Almanya”, “Hey Hollanda” ya da “Vay Dünya” söylemleriyle geçiştirilecek gibi değildir.
Bütün bunlar söylenenin aksine Türkiye’nin Başkana değil akıl, izan, basiret ve ferasete ihtiyacı olduğunu gösteriyor.