Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile İstanbul’da uzun bir görüşme yapan Barış Soydan görüşmenin detaylarını T24 Sitesinde paylaştı.
Kavcıoğlu, açıklamasında Türkiye’nin risk priminin bu kadar yüksek olmasına çok anlam veremediğini ifade ediyor. Bazı gelişmekte olan ülkelerde gündelik hayattaki riskin Türkiye’den çok daha fazla olduğunu, zenginlerin saldırılardan korunmak için çok yüksek duvarlar arkasındaki evlerde yaşamak zorunda kaldığını anlatıyor. Buna karşılık bu ülkelerde risk primi 170 iken Türkiye’nin 400’ün üzerinde olmasının mantıklı / haklı olmadığını savunuyor.
Konuyla ilgili Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ekonomiden sorumlu başdanışmanı Erman Dinçel’den tepki geldi. Dinçel haberiniz.com’a yaptığı açıklamada şu noktalara değindi. TCMB başkanının röportajı incelendiğinde ortaya çıkanlar;
1-Başkan röportajda ki gibi bir ifade ile “batıda zenginlerin evlerinin güvenlik riski ile ülkenin Swap oranını mukayese etme” şeklinde bir yorum yaptıysa gerçekten, “risk” kavramını entelektüel olarak bilmiyor demektir. Buradan hareketle sadece finansal riskler konusunda en ufak bir fikri yok demektir.
2-Diğer taraftan Türkiye CDS 5 yıllık 429’a çıkması ise her 100 dolarlık borcumuzun sigorta priminin %4,29 olduğunu gösterir (geri ödeyememe riski yani default riski bu durum ödeyememe durumu olup moratoryum riskini tam olarak içermez ödeme zamanında borcu geri ödeme güçlüğü diyelim). Başkan CDS tanımını gereği kadar bilmiyor ve bilgisi yüzeysel kalıyor.
3-TCMB 128 milyar doları altın alarak toparlayamaz 1 yıl içinde 50 milyar dolar döviz rezervi artma ihtimali de yok. Dürüst davranmak eğer bir Erdem ise TCMB Başkanı swapların borç olduğunu ve zamanı geldiğinde geri ödeneceğini kabul ederek bunu rezerv’den saymaz.
Teklifimiz TCMB başkanının döviz rezervi tanımını değiştirerek döviz rezervinin ne kadarının borç yani swaptan geldiğini net biçimde açıklamasıdır. TCMB Başkanı 1 yılda 50 milyar doları borç olarak mı bulacak? Bu durumda netleşmiş olur.