Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilmesinin üzerinden sadece bir yıl geçtikten sonra tamamen farklı bir siyasi manzarayla karşı karşıya.
Yurtdışı basında yer alan analizlerde İstanbul, Ankara ve İzmir’in kaybı, AKP’nin büyük seçim düşüşü ve CHP’nin arkasında ikinci sırada yer almasıyla Erdoğan artık ‘yenilmez’ olmadığını göstergesi olarak yorumlanıyor.
GÜÇLÜ RAKİP: İMAMOĞLU’NUN YÜKSELİŞİ
Yabancı basında yer alan değerlendirmelerde İstanbul’u kazanan Ekrem İmamoğlu gibi güçlü bir rakip, Erdoğan’ın siyasi hegemonyasını sarsıyor ve onun gelecekteki adımlarını zorlayacağı birinci gündem maddesi olarak yazılmaya başlandı.
YENİ ZORLUKLAR VE YOL AYRIMLARI
Anayasanın revizyonu ve erken seçim gibi sonraki adımlar, Erdoğan için ciddi zorluklar oluşturacak konular olarak belirtiliyor.
Yüksek enflasyon ve ekonominin zayıflığı, politikalarında ve dış politikada değişiklik yapma baskısı yarattığı ifade ediliyor.
GEÇERLİLİĞİNİ YİTİREN TARİFLER
Erdoğan’ın 22 yıllık tarifleri, muhalefeti ve hoşnutsuz kesimleri etkilemek konusunda artık yeterli olmadığını altı çizilirken, yenilgisini kabul etmek zorunda kalan Erdoğan’ın başkanlık görevlerine yoğunlaşacağı yazılanlar arasında.
DİPLOMATİK MESAJLAR VE YENİ YÖNLENDİRMELER
Türkiye cumhurbaşkanının seçim akşamı yabancı liderlerle yaptığı telefon görüşmelerine odaklanması geride bıraktığı yenilginin gölgesini taşıdığı yorumlarına da neden oldu.
TÜRKİYE’DEKİ ŞOK SEÇİM DÜNYAYA BİR DERS DAHA VERDİ”
Washington Post’ta yer alan analize göre Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Pazar günü ülke genelinde yapılan yerel seçimlerde belirgin bir şekilde mağlup oldu. Bu, Erdoğan’ın geçen yılki genel seçimlerdeki güçlü zaferinin ardından şaşırtıcı bir sonuçtu. Muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye’nin beş büyük şehrinde, özellikle İstanbul’da, güçlü bir kampanya yürüterek zafer elde etti.
ERDOĞAN’IN SİYASİ KARİYERİNDE DÖNÜM NOKTASI
Erdoğan’ın siyasi kariyeri, otuz yıl önce İstanbul belediye başkanlığı ile başladı ve sonraki yıllarda yükselişe geçti. Metropolde doğan Erdoğan, özellikle İstanbul’da yürütülen inşaat ve altyapı projeleriyle yetkin ve iddialı bir yönetim sergileyerek meşruiyet kazandı. Türkiye’nin iç kesimlerinden gelen dindar seçmenlere hitap ederek popülist milliyetçi bir ideoloji oluşturdu.
İMAMOĞLU’NUN YÜKSELİŞİ VE TÜRKİYE’DE DEMOKRASİNİN YENİDEN CANLANMASI
Görevdeki CHP’li İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun zaferi, Türkiye’de demokratik bir değişimin işareti olarak kabul edildi. İmamoğlu, seçimin ardından İstanbul’da tek kişilik vesayetin sona erdiğini ilan ederek, Erdoğan’a meydan okuyabilecek potansiyel bir rakip olarak öne çıktı.
EKONOMİK SIKINTILAR VE SEÇMEN MEMNUNİYETSİZLİĞİ
Seçmenlerin büyük öfkesinin kaynağı, ekonomik sıkıntılar ve hükümetin yönetim tarzı oldu. Yüksek enflasyon ve ekonominin kötü yönetimi, AKP’nin seçmen tabanında derin bir memnuniyetsizliğe yol açtı.
CHP’NİN YÜKSELEN PROFİLİ VE İMAMOĞLU’NUN LİDERLİĞİ
CHP’nin başarısı, daha geniş bir seçmen kitlesine ulaşma ve İstanbul gibi önemli şehirlerde güçlü adaylar gösterme yeteneğinden kaynaklanıyor. İmamoğlu’nun karizmatik liderliği ve idari yetenekleri, muhalefetin güçlenmesine yardımcı oldu.
TÜRKİYE’DE POLİTİK DEĞİŞİMİN İŞARETLERİ
Türkiye’deki son seçim sonuçları, siyasi atmosferde hızlı değişimlerin mümkün olduğunu gösterdi. Erdoğan’ın uzun süredir devam eden iktidarının sarsıldığı bir döneme girildiği açıkça görülüyor.
