Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İletişim Başkanlığı tarafından İstanbul TİM Maslak Gösteri Merkezi’nde düzenlenen 2. Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi’ne video mesaj gönderdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:
“2. Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi’nin hayırlara vesile olmasını diliyorum. ‘Belirsizlik Çağında Stratejik İletişim’ teması ile düzenlenen zirvenin icrasında görev alan tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Dünyanın farklı ülkelerinden zirveye teşrif eden misafirlerimize hoş geldiniz diyor değerli katkıları için şimdiden kendilerine teşekkür ediyorum.
Dijitalleşmeyle birlikte iletişim araçlarımızda ve haber kaynaklarımızda büyük dönüşümler gerçekleşiyor. Elbette her yenilik gibi iletişim alanında yaşanan bu değişimde beraberinde fırsatların yanında çeşitli riskleri getiriyor. Bilhassa sosyal medyanın günlük hayatımızda artan etkisi sebebiyle daha önce karşılaşmadığımız sorunlarla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bilgi kirliliği ve dezenformasyon içinde bulunduğumuz dönemin en fazla öne çıkan iki meydan okumasıdır.
Türkiye ile birlikte dünyanın pek çok ülkesinde yalan, iftira, çarpıtılmış haberler, sayısız insanın hayatını olumsuz yönde etkiliyor. Önü arkası araştırılmadan ortaya atılan ithamlar, kimi zaman telafisi olmayan mümkün olmayan zararlara yol açıyor. Dijital zorbalar, çocuklar başta olmak üzere toplumun korumasız kesimlerini tehdit ederken dijital faşizm, demokrasi ve özgürlüklere, dijital terör ise doğrudan devletin güvenliğine yönelik tehdit oluşturuyor.
Devletler arası gerilim ve rekabette de dijital mecraların büyük psikolojik harekat unsuru olarak daha sık kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Türkiye gerek stratejik konumu, gerek izlediği özgün politikalar, gerekse bölgesel ve küresel meselelerde sergilediği ilkeli duruş nedeniyle dünyada üretilmiş ve maksatlı yalan habere en fazla maruz kalan ülkelerden biridir.
Son olarak İstiklal Caddesi’ndeki terör eylemi sonrasında şahit olduğumuz kimi uluslararası basın kuruluşunun haber dili adeta faillerin ekmeğine yağ sürmüştür. Objektif haber verme yerine Türkiye ile hesaplaşmayı amaçlayan bu tür yaklaşımların artık terk edilmesi gerektiğini her fırsatta ve platformda ifade ediyoruz. İnsanların haber alma hakkını her şeyin üstünde tutan hakikat odaklı yeni bir iletişim anlayışına ihtiyacımız var. Türkiye İletişim Modeli bu işte arayışımızın ürünüdür. Bu modelin gayesi hakikat dairesi içerisinde demokrasi ve uluslararası hukuktan güç alan bir iletişim anlayışını hem savunmak hem de uygulamada tesis etmektir.
Nitekim, ekim ayında yürürlüğe giren düzenleme ile vatandaşlarımızın doğru ve tarafsız haber alma özgürlüğünü garanti eden adımlar attık. Yalanın ve çarpıtmanın iletişim kanallarını zehirlediği bir denklemde temiz ve açık iletişim anlayışından taviz vermeyeceğimizi bir kez daha gösterdik. Yaşadığımız her hadise ile zamanlıca attığımız bu adımın ne kadar yerinde ve isabetli olduğuna şahitlik ediyoruz. Stratejik iletişimi de uluslararası iş birliğini geliştirecek önemli bir araç olarak değerlendiriyorum. 2. Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi’nin karşılıklı fikir ve tecrübelerin paylaşılacağı bir platform olarak iletişim ekosistemine yeni bir soluk getirmesini temenni ediyorum. ”