arım ve Ormancılık Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye’nin birçok noktasında çıkan ve söndürme konusunda eleştirilere yanıt olarak “Envanterimizde uçak yok” sözlerine ilişkin, “Envanterde olan ya da olmayan uçak şudur. Benim sözlerim cımbızla çekildi oradan. Uçağımız yok diye bir algı oluşturuldu. Halbuki böyle bir şey yok. 34-40 senedir bütün hizmetini dışarıdan almıştır. İhale yöntemleriyle” ifadelerini kullandı. Pakdemirli, önümüzdeki aylarda 5 yeni uçağın alınacağı bilgisini paylaştı.
CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtlayan Pakdemirli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:
“Tüm Türkiye’yi sarsan günler yaşadık. Hepimiz için zordu. Ekibim çok yoruldu. Tarihte görülmemiş diye bir pencere açmamak istiyorum. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş yangın silsilesiyle karşılaştık.
Yaklaşık 3 bin yangınla uğraşır. Bunun bir çoğundan kimsenin haberi olmaz. Bunlar küçüktür. Çıktığı yerde bastırılır söndürülür. Ama bu 3 bin yangından her yıl önemli yangınlar olur. Mesela 2 sene önce İzmir yangınıydı. Geçen sene Hatay’da çıkan yangınlar önemli yangınlardı.
Önemliden kasıt kontrolsüz bir şekilde büyüyecek diye olarak adlandırıyoruz. Geçen sene ise böyle büyük diyebileceğimiz 4 yangın vardı. Bu yıl 16 tane birden yangın aynı gün içerisinde cereyan etti. Bunların hepsi de büyük ve büyüme potansiyeli olan yangınlardı. Çıkan yangın ve söndürülen yangın neredeyse eşdeğer. Muğla, Antalya yangınları söndürülemeyen yangınlar oldu. Karşılaşılmamış bir durumla karşılaştı Türkiye.
Antalya’da çıkartanlarla ilgili işlem yapıldı. Kamuoyunun bilgisi dahilinde. Bu yangınların büyümesine çok hızlandıracak sebepler vardı ortada. Önemli bir kısmıyla ilgili soruşturmalar sürüyor. Her iki yangından birinin sebebini bilemiyoruz. Bunda kasıt mı vardır? İhmal mi vardır, terör mü vardır?
Antalya’da bir balicinin çıkardığı yangın var. Akseki’deki yangın. Bir tanesi püromani hastası. Yani ateşin yanmasından hoşlanan bir durum. Bir tane yangını da küçük bir çocuğun çıkardığı var. Bunun ve bunun gibi sebeplerle yangınlar çıkıyor. Aslında yangının çıktığı durumda hangi meteorolojik durumlardasınız o çok önemli.
30 30 30 kuralı varsa bizim için alarm var demektir. 30’un üzerinde rüzgar, sıcaklık ve 30’un altında nem olduğu durumda bizim için alarm söz konusu. 2019, 2020, 2021’in aynı meteorolojik durumlarına bakalım. 2019’da ve 2020’de %50’ye varan nemler var. Ama biz bu sene %5’in altına düşen nemle karşılaştık.
Şöyle bir kurul var; 40 ve 20 kuralı veya 40-20-40 kuralı var. Bu kuralda asla ve asla yangınla mücadele etme, yerleşim yerlerini boşaltın ve yangının sönmesini bekleyin. Bunlar gerçekleştikten sonra yangınla mücadele edin. Biz yangınlara karşı mücadelemizi bırakmadık ve 15 gün içinde yangınları söndürdük.
ABD’liler diyor ki 40 derece sıcaklık, 40 km rüzgar ve %9 nem. Burada verilen mücadeleye baktığınız zaman çok önemli bir savaş kazanıldı. Bu hakikaten Türkiye Orman Teşkilatı’nın başarı için tarihsel olaylardan bir tanesidir.
Eleştirecek noktalar vardır tabi. Orman Teşkilatı dünyada sayılan teşkilatlardan bir tanesidir. Biz yangını metafor yaparız ve düşmanla özdeştiririz. Süper güç olabilirsiniz. 2 ülke ile savaşırsınız 5 ülke ile savaşırsınız. Ama 16 ülke ile savaştığınız zaman netice almanız zor olabilir. Havadan attığımız su bombadır, yerden sıktığımız su da piyadenin sıktığı kurşundur.
Burada hem sayı önemli hem de hektarın önemi var. Hektar büyüdüğü zaman yangında daha çok alanınız etkileniyor. Meteoroloji etkenler yangınlarda sonuç almamızı çok zorlaştırmıştır.
Bizim bir erken uyarı sistemimiz var. Bu sistem riskli bölgeleri belirliyor. Riskli bölgelere haber veriyoruz. Hatta çıkması muhtemel yangınlara yakın ekiplerimiz hazır bekliyorlar. Herhangi bir yangın durumunda hızlı bir şekilde mücadele etmek için. Bu hazırlıklar olmasaydı yangınların önünü alamayız. Biz aşağı yukarı günde 30 yangınla mücadele ediyoruz. Bizim ana hedefimiz yangına amiyane tabirle “yılanın başını küçükken ezmek lazım” O gün itibariyle 10’un üzerinde büyük yangın oldu. 20 tane de söndürülen yangın oldu.
Neden kontrol altına alınmakta zorlanıldı
Orman Bakanlığı’nın yeterli aracı yok mu? Yeterli insan gücü yok mu? Çok sayıda yangınla mücadele ettiğiniz zaman ister istemez ekiplerinizi ve gücü bölmek zorundasınız. Ekipleri böldüğünüzde de yangınları söndürmek zaman alıyor. 6 tane helikopter göndermek yerine 2 helikopter gönderiyorsunuz çünkü.
Uçak ve helikopterlerin sayısı artacak mı?
Her yangından aldığımız dersler var. Elbette böyle bir büyük gücü elde tutmanın büyük bir maliyeti var. Bir daha böyle büyük yangın silsilesiyle ne zaman karşılaşırız bilmiyoruz. Böyle akut durumlar için şöyle bir ders aldık. Devletteki insan gücünü kara gücünü teçhizatları kullanabilmemiz gerekiyor. Önümüzdeki günlerde çalıştay yapacağız ve mutlaka bunları konuşacağız. Bugün mesela kamuda bambi taşıyabilecek helikopterler var.
Ahmet Hakan’ın, “Bir sürü helikopter almak yerine devletin elindeki helikopterlere teçhizat alarak çıkan yangınlara karşı mücadele etmeyi mi kastediyorsunuz” sorusu üzerine Bakan Pakdemirli, “Böyle akut bir durumda insan kaynağı yetmediğinde biz de onları çağırabiliriz” ifadesini kullandı.
Yangın söndürmede en etkili araç nedir?
Etki sıralaması yapacak olursak birincisi bizim teşkilatımız, yani yerdeki mücadele. Hava bombardımanıyla siz bir ülkenin fethedildiğini gördünüz mü? 20-30 evvel ABD Irak’a bombardıman yaptı aradan kara harekatı yaptı dimi. Hava araçlarının, uçağın, arazözlerin bu yangınlarda yeri var. Ama en önemlisi insanların yeri var. Yok uçaklar yok bunların üzerinden tartıştılar. Halbuki suyu iletecek ve son söndürecek bizim orman işçilerimizdir. Helikopter uçak sayısına indirgendi iş.
Maalesef o dönemde başarılı olamadık. Envanterde olan ya da olmayan uçak şudur. Benim sözlerim cımbızla çekildi oradan. Uçağımız yok diye bir algı oluşturuldu. Halbuki böyle bir şey yok. 34-40 senedir bütün hizmetini dışarıdan almıştır. İhale yöntemleriyle… Teknik olarak 3 ay bize hava aracı lazım. Bunun dışındaki aylarda bu uçaklara bakmak, ayakta tutmak maalesef çok maliyetli. Orman Teşkilatı hava operasyonu yapmaya başladığından beri ezelden beri kiralama yönetimini tercih etmiştir.
“Envantere 5 yeni uçak katılacak”
Bir ülkenin envanterinde 3 uçağı var. Bizim burada helikopterle ile ilgili kıt kanaat yok. Sağınıza solunuza döndüğünüz zaman helikopter kiralayabiliyorsunuz. Önümüzdeki aylarda 5 yeni uçak katılacak. Büyün hava araçlarını kiralamak daha mantıklı. İstediğimiz zaman istediğimiz kadar kiralayabiliriz. Ama 5 tane elimizin altında bulunsun. 2 senedir uçakların satın alınmasıyla ilgili çalışma devam ediyordu. Bu son yangınlarla süreç hızlandı.
“THK ile bir sorunumuz olamaz”
Türk Hava Kurumu’yla bizim bir sorunumuz olamaz. THK’da pilot eğitimi aldım. Ne benim ne de kurumumun THK ile sorunu olamaz. Bu sene kiralamış olduğumuz hava araçlarını 18 helikopter ve 3 Rusya’dan helikopter THK tarafından bize verilmiş durumda. THK’nın yangınları söndürme gibi bir yetkisi yoktur. Nitekim bu söz konusu olan uçaklar da epey bir süre bizim tarafımızdan para karşılığı hizmet alınmıştır. THK’nin yönetimiyle bizim bir alakamız yoktur.
THK’nın başındaki yöneticilerin maalesef kurumu zarara uğratmışlardı. Kurumun şimdi başında kayyum vardır. Biz eski ayakkabıları çıkardık yeni ayakkabıları giydik. Eski ayakkabıdan kasıtta THK’nın uçakları bakımsız bırakması. Bakanlığımız bu zaman kadar THK’ya 130 milyon Euro kiralama parası vermiştir.
Bu uçaklar uçurulabilir mi?
Hem THK hem de bizim arkadaşlarımız baktı. 27 ile 34 milyon dolar arası harcarsanız bu uçakları uçurabiliyor musunuz. Neredeyse bir uçak fiyatı… 50 yaşında bir uçağı uçuracağız, içindeki insanlar kıymetli değil mi? Komple bu uçakların soyulup röntgenlerinin çekilmesi lazım. Motorların değişmesi lazım. Gövdenin tekrar yapılması lazım. Tüm bu bakımlar yeni bir uçak parası. (T24)