Hukukun Üstünlüğü, ülkemizde neredeyse herkesin sahiplendiği, dilinden düşürmediği, ancak iş uygulama gelince pek çok kesimin yan çizdiği bir konu.
Hukukun üstünlüğü, demokrasinin varlığı, temel hak ve hürriyetlerin yaşaması ve yaşatılması, adaletin gerçekleştirilmesi vb. hususlar açısından son derece önemli, olmazsa olmaz bir ilke.
Hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması ve yaşatılması için yetkili ve sorumlu olan herkes üstüne düşeni yapmalıdır. Ama öncelikle hâkimler hukukun üstünlüğü ilkesine sahip çıkmalı, verdikleri kararlarla hukukun üstünlüğü ilkesinin hayata geçirilmesini sağlamalıdırlar. Çünkü hukuk kurallarını uygulama yetki ve sorumluluğu hâkimlere tanınmıştır.
Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin MHP Olağanüstü Kurultayının gerçekleştirilmesi konusunda verdiği karardan sonra Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk Mahkemeleri olağanüstü kurultay sürecinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararları verdiler. MHP yönetimi bu kararlara dayanarak olağanüstü kurultay sürecinin durdurulduğunu ilan etti.
Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk Mahkemelerinin olağanüstü kurultay sürecinin durdurulmasına ilişkin verdikleri ihtiyati tedbir kararları hukuk adına övünülecek kararlar değildir. Aksine, hukuk katliamı denilebilecek nitelikte hukuksuz kararlardır. Neden mi? İşte nedenleri:[1]
1- MHP Genel Merkezi, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararını temyiz etmiştir. Dosya halen Yargıtay’dadır. Bir mahkeme kararı temyiz edildikten sonra hiçbir yerel mahkeme temyiz edilen kararla ilgili bir tasarrufta bulunamaz. Temyiz edilen kararla ilgili söz söyleme, karar verme hak ve yetkisi ancak temyiz mahkemesinin, yani Yargıtay’ındır. Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk Hâkimleri hiçbir hak ve yetkileri olmadığı halde ihtiyati tedbir kararı vermekle hukuka son derece aykırı bir iş yapmışlardır.
2- MHP Genel Merkezi Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararını temyiz etmemiş olsaydı dahi Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk Mahkemelerinin ihtiyati tedbir kararları gene hukuksuz kararlardır. MHP Genel Merkezi Ankara’da olup olağanüstü kurultayın toplanacağı yer Ankara’dır. Bu nedenle olağanüstü kurultay konusunda Ankara mahkemeleri yetkilidir. Tosya ve Gemerek mahkemeleri kesinlikle yetkili değildir.
3- Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği bir kararla ilgili Asliye Hukuk Mahkemesi’nin üst mahkeme olarak karar verebilmesi ancak kanunda açık hüküm olan hallerde mümkündür. Olağanüstü kurultay konusunda Asliye Hukuk Mahkemelerine üst mahkeme olarak karar verebilmek için kanunlarımızda verilmiş bir yetki kesinlikle söz konusu değildir. Bu mahkemeler yetkileri olmadığı halde hukuksuz olarak bu kararları vermişlerdir.
4- Bir konuda kanunla Asliye Hukuk Mahkemesine Sulh Hukuk Mahkemesinin kararına ilişkin karar verme yetkisi verilmiş olsa dahi bu yetkiyi ancak Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı çevresi içindeki Asliye Hukuk Mahkemesi kullanabilir. Olayımızda diyelim ki, Asliye Hukuk Mahkemesinin böyle bir yetkisi var. Bu yetkiyi ancak Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri kullanabilir. Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk Mahkemeleri kesinlikle Ankara Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı hakkında bir karar veremez.
Yukarıda açıkladığımız üzere Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk Mahkemelerinin ihtiyati tedbir kararları son derece hukuksuzdur, adeta yok hükmündedir. Bu nedenle MHP Genel Merkezi bu hukuk ucubesi kararların arkasına sığınmayı bırakarak olağanüstü kurultayın toplanmasını kolaylaştırmalıdır. Aksi yapılırsa gelecek nesiller Genel Merkez yöneticilerini herhalde hayırla anmayacaklardır.
[1] 6100 sayılı HMK’nın 5, 361. maddeleri ve hukukun genel ilkeleri yazıdaki dört maddenin hukuki dayanağını oluşturmaktadır.