En Güzel Kız İsimleri ve Anlamları

En Güzel Kız İsimleri ve Anlamları

Açalya: Kokusuz çiçekler açan bitki

Açıl: Büyü, serpil, geliş” anlamında bir söz. Açılmak eylemin­den emir

Açılay: Ayın şekilleri, yansıması

Ada: Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire

Afra: Ayın 13. gecesi, beyaz toprak

Ağca: Beyaz tenli kadın

Ahsen: En güzel, en iyi

Ahu: Güzel kadın

Akça: Temiz, saf, iyi niyetli kişi. 2. Beyaza yakın renkte olan

Akel: Eli uğurlu anlamında

Aksel: Beyaz renkte taşkın su

Alçin: Bir küçük kuş

Aleyna: Esenlik ve güzelliklere sahip, esenlik içinde olan

Alin: Yükselen ışık, ışığın kaynağıdır

Almila: Al elma

Almina: Al elma

Almira: Ay tutulması esnasında ayın çevresinde görünen kızıllık

Alya: Yüksek yer, yükseklik, gök

Amber: 1. Güzel koku. 2. Güzellerin saçı

Artemis: Eski Yunan Tanrıçalarından biri, bereketin, ormanların ve dağların tanrıçası

Asel: Cennetteki 4 ırmaktan biri, bal ırmağı

Asena: Dişi kurt, güzel kız

Aslı: Esası, özü olan

Aslım: Soyum sopum, kökenim; benim olan Aslı anlamlarını taşır

Asmin: Yüksek dağlarda yetişen nadir bir çiçek adıdır

Asu: Asi, isyankar

Asya: Yeryüzünün anakaralarından (kıta) birinin adı

Aşkım: Sevdiğim, sevgilim

Aşkın: Aşmış, ileri, üstün

Ayda: Bir bitki adı

Aymira: Ay tutulması sırasında ayın etrafında görülen kızıl renk

Bade: Şarap, aşk, sevgi

Balca: Bal damlası

Barika: Işık, parıltı, şimşek yıldırım parıltısı

Başak: Tahılların tanelerinin bulunduğu kısım

Begüm: Hanımefendi

Belçim: Çim yaprağı

Belçin: Dağ gülü

Belgin: Kesin, tam, kusursuz

Belinay: Ayın gölün yüzeyine yansıması, peygamber çiçeği

Beliz: İşaret ve iz

Benan: Parmakla gösterilecek kadar güzel

Bengisu: İnsana ölmezlik verdiğine inanılan su, Abı – hayat

Bengü: Sonsuz, ebedi, sonu olmayan

Bensu: Su gibi aziz benlik

Beren: 1. Güçlü, kuvvetli 2. Akıllı, zek, . 3. Tanınmış, ünlü

Berfin: Kar gibi beyaz

Berfu: Kar tanesi

Bergüzar: Anılmak için verilen şey

Berika: Şimşek ışıltısı

Berivan: Dağda açan çiçek

Berna: Gençlik, dirilik, enerji, delikanlı

Berra: 1. Hayırsever. 2. Bereket ve bolluk getiren

Berrak: Duru, temiz, şeffaf

Berrin: Karada yaşayan, yüksek yüce

Bersu: Suyun berrak hali

Beste: Ezgilerin özgün dizimi

Betül: Namuslu, temiz, iyi

Beyza: Bembeyaz. Saf, günahsız, katıksız

Birsu: Özel bir su biricik su gibi

Buğlem: Cenneti müjdeleyen melek

Burcu: Güzel koku, güzel kokan

Cansel: Hayat veren su

Ceyda: İyilik seven

Ceylin: Cennetin kapısı, cennete açılan kapıdır

Cihan: Dünya, alem

Çağan: Bayram, şenlik

Çağıl: Çağlayan suyun sesi

Çağlayan: Bir akarsunun yüksek olmayan bir yerden çağıltıyla köpürerek döküldüğü yer

Çağrı: Davet

Çiçek: Bitkilerin üreme organlarını taşıyan renkli bölümü

Çisem: Çiseleyen yağmur damlası

Dafne: Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan bir ağaç, develik

Damla: Az miktardaki su

Defne: Bir kokulu bitki

Değer: Bedel, uygun, layık

Deniz: Derya, büyük tuzlu su birikintisi

Derin: Sığ olmayan, içli

Derya: Deniz

Destan: Kahramanlık olaylarını konu alan şiir

Destina: Kader, yazgı

Deva: İlaç, çare, şifa

Dicle: Bir nehir adı

Didem: Gözüm, gözüm gibi sevdiğim sevgilim, çok sevdiğim

Dila: İçten gönülden seven

Dilan: Gönüller, yürekler

Dilara: Gönül alan, gönlü okşayan, gönlü dinlendiren manalarındadır

Dilek: İstek, arzu

Dilşat: Gönlü hoş, sevinçli

Doğa: Tabiat, yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü

Dora: Doruk, zirve

Duru: Saf, berrak

Duygu: His, gönülde uyanan yankı ya da tepki

Ebrar: Özü sözü doğru olan, hamiyetli, İffetli kişi manasındadır

Ebru: 1. Kaş. 2. Bulut renginde, buluta benzer, bulut gibi dalgalı, bulutlu. 3. Kağıt üzerine kendine has usulle yapılan, mermer, damarları gibi dalgalı şekilli süsleme. Ciltçilikte ve hüsn-ü hat’ta kullanılır

Ece: Güzel kadın, kraliçe manalarını taşır

Ecem: Kraliçem

Ecrin: Allah’in hediyesi demektir.

Eda: Naz, işve, davranış, tavır, namaz kılma… Manalarını taşır.

Efsun: Büyülü, sihir

Eftalya: Denizkızı

Ege: Türkiye’nin batısında yer alan deniz, ulu

Ekin: 1. Ekilmiş tahılın filiz vermiş biçimi, tarlada bitmiş tahıl. 2. Buğday. 3. Kültür.

Ela: Alacalı renkli; gözde kestaneye çalan sarı renkli manasındadır

Elçin: Demet, deste anlamlarını taşır. Ayrıca Ağustos böceği demektir

Eliz: Yabancı yerdeyiz, yabancıyız ve el izi anlamındadır

Elmira: Emir veren prensestir

Elvan: Renkler, çeşitler

Elvin: Cennet çiceği, Gökkuşağının her bir tayfına verilen isim, Sıcak – Sadakat, sonsuz arkadaşlık

Emel: Hedef, umut, arzu

Eren: 1. Erkek. 2. Olağanüstü sezgileriyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimse. 3. Deneyimli, akıllı kimseler. 4. Dost. 5. Hayırlı çocuk.

Erva: 1. Yumuşaklık, letafet. 2. Güzel görünen.

Esen: Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı sıhhatli sağlam

Esin: Sabah rüzgarı, ilham, güzel fikir

Eslem: Daha sağlam, en selâmetli

Evrim: Aşamalarla kendini gösteren ilerleme, değişim

Eylem: Siyasal ve toplumsal hareket, bir kişinin dış etki altında kalmadan kendisinin gerçekleştirdiği davranış

Eylül: Bir ay, hüzünlü

Ezel: Başlangıcı belli olmayan

Fahriye: Bir işi çıkar beklemeden yapan kimsedir

Farah: Neşe, mutluluk, sevinç

Feraye: Ay ışığı, ayın parlaklığı

Ferhan: Sevinçli, gönlü hoş

Feryal: Ay çevresinde oluşan hare, uzun boylu güzel kız, eski bir mısır prensesi. Gözleri ışık saçan güzel kız

Feyza: Bolluk, çokluk, bol bol olandır. İlim, irfan, feyiz ile dolu olandır

Figen: Yaralayan, kıran, düşüren anlamlarındadır

Fulin: Hoş kokulu çiçek.

Fulya: Çok hoş kokusu ve rengi olan bir çiçek

Gamze: Çene ya da yanakta gülümserken beliren çukurluk

Gaye: Amaç, erek, varılmak istenen hedef

Gizem: Sır / bilinmeyen şeyler, esrarengizlik

Gonca: Açılmamış, tomurcuk halinde gül

Gökçe: Sevimli güzel; gök rengi, mavimsi anlamlarındadır

Gökçen: 1. Gökle ilgili göğe ait semavi. 2. Mavi, mavimsi. 3. Güzel hoş güzel

Görkem: Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, ihtişam

Gözde: Çok beğenilen, tercih edilen kişidir

Gülce: Gül gibi, güle benzeyen

Gülçin: Gül derleyen, gül toplayan

Güneş: Güneş

Hale: Güneşin çevresindeki ışık

Hicran: Ayrılık, ayrılığın verdiği derin keder, acı manalarındadır.

Hifa: Sabreden, çok güzel ve varlıklı bir kadın sahabenin adıdır.

Hira: Suudi Arabistan’daki Hz. Muhammed’in peygamberlik görevini aldığı Hira Dağı

Ilgın: Kumlu topraklarda yetişen ve çit bitkisi olarak kullanılan ağaççık

Işık: Bazı cisimler tarafından tabii halde ve akkor haline gelinceye kadar ısıtıldığında yayılan, cisimleri görmemizi sağlayan ışıma, aydınlık, ziya, nur

Işıl: Işıldayan

Işılay: Ay ışığı

İclal: Azamet, büyüklük, ağırlama, ikram

İdil: Kır yaşamını anlatan kısa şiir ya da yazı

İfakat: İyileşme, iyi olma.

İklim: Bir ülke ya da bölgenin ortalama hava durumunu belirleyen meteorolojik olayların tümü

İkra: Hz. Muhammed (S.A.V) inen ilk Vahiy: “Oku” anlamına geliyor

İlayda: Su perisi

İldeniz: Ülkenin denizi

İlgi: İki şey arasındaki bağıntı, bağ, ilişki; bir şeye karşı duyulan bilme isteği

İlke: Temel alınan düşünce, kural

Kader: Yazgı, alın yazısı, talih, kişinin hayat planı manasındadır.

Kardelen: Kar üzerinde çiçekleri görülen beyaz zarif bir çiçek

Karen: Saf, arı, katıksız

Karya: Karlar kraliçesi

Kayla: Masum, temiz, katkısız, saf… Yunancadır

Kayra: Yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik, ihsan, lütuf

Kumsal: Deniz kenarı üzeri kumla örtülü yer, sahil

Lara: Su perisi

Leyla: Uzun ve karanlık gece, çöl gecesi

Lidya: Anadoluda eski bir uygarlık adıdır

Mahur: Klasik Türk müziğinde bir makam

Masal: Öykü, hikaye

Melis: Bal arısı

Melodi: Ezgi, müzik parçası

Meva: Sığınılacak yer, yurt, mesken. Cennette bir mekan adıdır.

Meyra: Parıldayan Işık

Mısra: Şiirin bir satırı

Mina: Camın ana maddesi. 2. Liman, iskele. 3. Gökyüzü.

Mine: 1. Maden ve çini üzerine vurulan camı andırır cila. 2. Dişlerin üzerindeki ince ve parlak tabaka. 3. İnce ve parlak nakış.

Miray: Yılın ilk aylarında doğan / Güneş gibi ay gibi parlayan

Müjgan: Kirpik

Nalan: İnleyen, feryat eden

Naz: Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış

Nazlı: Naz eden, cilveli, işveli

Necla: Çocuk, evlat, oğul, kuşak, sülale, nesil

Nefes: Hayat kaynağı olan soluk, canlılık

Nergis: Çiçekleri ayrı ayrı ya da bir kök üzerinde sarı ve beyaz renkte bir bitki

Nesil: Aynı çağda, aynı yaşta bulunan kimselerin tümü, kuşak

Nesli: Soylu

Neşe: Sevinç, gönül ferahlığı

Neva: Ses, seda, makam, ahenk, name

Nevşin: İlk ışık, ilk nur

Nida: Bağırma, sesle çağırma, haykırma

Nihal: İnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi

Nil: Afrika kıtasında bir nehir

Nisan: Yılın dördüncü ayı

Nur: Işık, aydınlık

Oya: İğne, firkete, tığ, ya da mekikle yapılan, ibrişimden önce dantel oya gibi güzel olan

Oylum: Derinlik, bir cismin uzayda doldurduğu boşluk, kıvrım, bukle

Ömrüm: Ömür anlamı taşıyan, ömrün sahibi

Ömür: Yaşama süresi, hayat

Önem: Mühim olan, gerekli olan.

Övgü: Övme, övmek için söylenen söz

Özgü: Özellikle birine ya da bir şeye ait, mahsus olan

Özgül: Gerçek gül, benim gülüm anlamında

Özgür: Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, koşula bağlı olmayan, başına buyruk, hür

Pera: Beyoğlu’nun eski adı.

Pınar: Su kaynağı, göze

Piraye: Süs, bezek

Rana: Güzel, hoş görünen

Reyyan: Suya doymuş

Rezzan: Ağır başlı, vakur, ciddi

Rojda: Gün doğumu

Ruya: Düş, uykuda görülen şey

Rüya: Düş / Uyku anında bilinçaltında oluşan kurgular

Rüzgar: 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel.

Sahra: Kır, ova, çöl

Sanem: Çok güzel kadın, put

Seçil: Öne çık, Üstün ol

Seda: Ses yansıması, yankı

Sedef: Bazı deniz kabuklularının iç yüzünü kaplayan parlak madde

Seden: Uyanık, dikkatli, gözü açık

Seher: Şafak vakti

Selen: Müjde

Selin: Övünç / Coşkun akan su

Selinay: Ay gibi parlak ve gür akan su

Senem: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı, Arapça’da put

Serra: Bolluk, bereket, genişlik, kolaylık

Sıla: 1. Kavuşma hasreti, bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşma. 2. Gurbetteki bir kimse için doğup büyüdüğü ve özlediği yer

Simay: Gümüş ay / Yüzü güneş gibi aydınlık, parlak

Simla: Gökteki parlak yıldız / Karlarla kaplı / Hindistan’ ın kuzeyindeki bir şehir ismi

Su: Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı

Şafak: Tan vakti

Taçmin: Kraliçe

Tanyeli: Şafak vakti esen rüzgâr

Toprak: 1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. Ülke, memleket. 3. İşlenmiş arazi.

Tuana: Cennet bahçesine düşen yağmur damlası

Tunay: Ay ışığı, mehtap, aydınlık

Türkü: Bir halk müziği türü

Ufuk: 1. Düz arazide ya da açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer. 2. Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü. 3. Çevre, dolay Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Uğur: Şans, talih, baht, insana iyilik getirdiğine inanılan iyilik kaynağı

Umut: 1.Ummaktan doğan, ümit edilen. 2. Ümit.

Ülkü: Ulaşılmaya çalışılan yüce dilek, amaç, erek

Yaprak: Ağaçların yeşil kısımları

Yeşim: Değerli bir taş

Yezdan: Zerdüştlerin iyilik tanrısı

Zara: Çok asil, uysal, güzel

Zehra: Güzel yüzlü

Zenan: Kadınlar

Zerda: Altın gibi olan kimse

Zümra: Güzel, iyi ahlaklı

 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!