Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus’un, “DSÖ Acil Durum Komitesi bugün toplandı ve bana (M çiçeği virüsüyle ilgili) durumun uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu oluşturduğu tavsiye görüşünü bildirdi. Bu tavsiyeyi kabul ettim.” açıklaması, birçok ülkede endişeyle karşılandı.
Afrika Birliği Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezinin (Africa CDC) paylaştığı verilere göre, Afrika’da 13 ülkede maymun çiçeği virüsü vakasına rastlandı.
Bu ülkeler Güney Afrika, Kenya, Ruanda, Uganda, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Burundi, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo Cumhuriyeti, Kamerun, Nijerya, Fildişi Sahili, Gana ve Liberya.
Afrika CDC’ye göre, 13 Afrika ülkesinde vaka sayısı 17 bin 541 olurken hastalığa bağlı 517 ölüm kayıtlara geçti. Temmuz sonu itibarıyla 2023’ün aynı dönemine kıyasla vaka sayılarında yüzde 160’lık bir artış görüldü.
Maymun çiçeği virüsünden kaynaklı ölümlerin yüzde 97’si Kongo Demokratik Cumhuriyetinde gerçekleşti.
İSVEÇ, AVUSTRALYA VE PAKİSTAN’DA DA GÖRÜLDÜ
Maymun çiçeği virüsü, şu anda Afrika kıtası dışında üç ülkede görüldü. 2024’te ilk kez İsveç, Avustralya ve Pakistan’da da tespit edilen Maymun çiçeği virüsünün görüldüğü toplam ülke sayısı 16 oldu.
Vaka sayıları şu ana kadar Avustralya’da 93, Pakistan’da 3 ve İsveç’te 1 olarak açıklandı.
AŞI FAALİYETLERİ
Çeşitli ülkelerin sağlık kurumlarının paylaştığı bilgilere göre, çiçek hastalığına karşı kullanılan aşıların Maymun çiçeği virüsü için de etkin koruma sağlayabileceği ifade ediliyor.
ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’nin sitesinde, JYNNEOS aşısının M çiçeği riskini azaltmada etkili olduğu belirtiliyor. En etkili yöntem olarak 28 gün arayla iki doz uygulama tavsiye ediliyor.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun internet sitesinde de “MVA-BN” veya “Modifiye Aşı Ankara-Bavarian Nordic”, AB ve İngiltere’de onaylı tek Maymun çiçeği virüsü aşısı olduğu ifade ediliyor. Bu aşının ABD ve İsviçre’de JYNNEOS, Kanada’da IMVAMUNE ismiyle pazarlandığı belirtiliyor. Aşı 18 yaş ve üstü kişiler için kullanılabiliyor.
Avustralya Sağlık Bakanlığının internet sitesinde de maymun çiçeği virüsüne karşı JYNNEOS ve ACAM2000 aşılarının kullanılabileceği belirtiliyor. ACAM2000’in 12 aylıktan küçük bebekler için kullanımının uygun olmadığı aktarılıyor.
DSÖ, 9 Ağustos’ta aşı üreticilerine yaptığı çağrıda acil kullanım listesine yönelik sürecin başlatıldığını duyurdu. DSÖ ayrıca iki aşının Acil Kullanım Listesi için değerlendirildiğini duyurmuştu.
23 MİLYONDAN FAZLA AŞI DOZU
Afrika Birliği Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (Africa CDC) Genel Direktörü Jean Kaseya, dün maymun çiçeği salgınıyla mücadele için temin etmeyi planladıkları aşı dozunun 23 milyondan fazla olacağını açıkladı.
Kaseya, salgının başlamasıyla 10 milyon doz aşı temin ettiklerini, yıl sonuna kadar 23 milyon dozdan fazla aşıya ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
Öte yandan, Avrupa Sağlık Acil Durum Hazırlık ve Müdahale İdaresi (HERA), Afrika CDC’ye 215 bin doz MVA-BN aşısı bağışlandığını duyurdu.
MAYMUN ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ NEDİR?
DSÖ’ye göre, maymun çiçeği virüsü, Poxviridae adlı virüs ailesine ve Orthopoxvirus cinsine ait “maymun çiçeği” virüsünün neden olduğu viral bir hastalık.
Maymun çiçeği virüsü ilk olarak 1958’de Danimarka’da araştırma amaçlı kullanılan maymunlarda keşfedildi. 1970’te Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde 9 aylık bir erkek çocukta görülen virüs, “insanlarda bildirilen ilk mpox vakası” olarak kayıtlara geçti. Virüsün o dönem yayılımı Batı ve Orta Afrika ülkeleriyle sınırlı kaldı.
Hastalığın yaygın belirtileri arasında yüksek ateş, baş, sırt ve kas ağrısı, lenf bezlerinde şişlik, yorgunluk, üşüme, titreme ve ciltte su çiçeğine benzer kabarcıklar yer alıyor.
Maymun çiçeği virüsü virüsü fare ve sincap gibi kemirgen hayvanlardan veya enfekte olmuş bireylerden bulaşıyor.
Virüsün neden olduğu vücut döküntülerine dokunmak, bu döküntülerin bulaştığı giysi, çarşaf, havlu ve benzeri eşyaları kullanmak ve vücut sıvılarıyla temas etmek en önemli bulaş nedenleri arasında yer alıyor.
HAFİF GEÇİYOR
İlk belirtiler virüsü kaptıktan 5 ila 21 gün içerisinde ortaya çıkabiliyor. Maymun çiçeği virüsü laboratuvarda doğrulaması cilt lezyon bulgusunun test edilmesiyle yapılıyor.
Özel bir tedavi yöntemi olmayan hastalığın tedavisi destekleyici bakım ve antiviral ilaçlarla yapılıyor.
Çiçek hastalığı için geliştirilen ve bazı ülkelerde kullanımı onaylanan aşılar ve tedaviler, bazı durumlarda maymun çiçeği virüsü için de kullanılabiliyor.
Vakaların büyük bir kısmı hastalığı hafif geçiriyor ve birkaç hafta içinde sağlığına kavuşuyor.
2 GENETİK TÜRÜ BULUNUYOR
Maymun çiçeği virüsünün iki genetik türü bulunuyor. Bunlar “Klad I ve Klad II” olarak adlandırılıyor. “Klad I” genellikle Orta ve Doğu Afrika’da görülen, daha ciddi hastalıklara ve ölüme neden olan bir mpox türü. Batı Afrika’ya özgü olan ve daha hafif M çiçeği türü olan “Klad II” ise 2022’deki salgına neden olmuştu.
Mevcut salgında görülen “Klad 1b”nin ise yeni ve daha şiddetli olan bir virüs türü olduğu belirtiliyor. Klad 1b, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin doğu kesimleri ve komşu ülkelerde daha çok görülüyor.
ACİL DURUM İLAN ETMİŞTİ
DSÖ, 21 Temmuz 2022’de maymun çiçeği virüsü salgınıyla ilgili “küresel acil durum” ilan etmişti. 10 ay sonra sağlık krizinin kontrol altına alındığı belirtilerek, acil durum sona erdirilmişti.
Afrika Birliği, Afrika ülkelerinde hızla yayılan maymun çiçeği virüsü virüsüne karşı kıta çapında halk sağlığı için acil durum ilan edildiğini belirtmişti.
MAYMUN ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ ÖLDÜRÜCÜ MÜ?
DSÖ Sözcüsü Margaret Harris, maymun çiçeği virüsünün eskisinden daha hızlı yayıldığını ve yüksek ölüm oranına sahip olduğunu dile getirerek, hastalığın özellikle bağışıklık sistemi zayıf olanlar ve çocuklar için daha tehlikeli olduğunu belirtti.
Harris, maymun çiçeği virüsü için şu anda belirli bir tedavinin olmadığını ancak destekleyici tedavilerin bu virüse yakalanan hastalar için kullanıldığını kaydetti.
Maymun çiçeği virüsü, genellikle 2-4 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşiyor. Ancak bağışıklığı baskılanmış kişilerde ve küçük çocuklarda hastalık ağır seyredebiliyor.
Genel olarak hastalananlardan çoğunluğunu küçük yaştaki çocukların oluşturduğu yüzde 3 ile 6’sı kaybediliyor ve hastalığın Orta Afrika alt tipinde öldürücülük yüzde 11’e kadar çıkabiliyor.
DSÖ’DEN UYARILAR
DSÖ, virüse yakalanan kişilere mümkün olduğu kadar evlerinde izole olma çağrısında bulunarak döküntüler sonlanana kadar maske takmayı önerdi.
Cildin kuru ve açık tutulması gerektiğini belirten DSÖ, ellerin sık sık dezenfekte edilmesi gerektiğini, başkalarıyla temastan kaçınmanın faydalı olacağını vurguladı.
DSÖ, 2022’de ırkçılık ve ayrımcılık kaygısıyla virüsün ismini “mpox” olarak değiştirdi.
Örgüt ayrıca virüsün “Batı Afrika”, “Kongo Havzası”, “Orta Afrika” ismini taşıyan alt türlerinin de yeniden adlandırılmasına karar verdi.