Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) raporuna göre 2025’e kadar, dünyanın sanayi öncesi seviyelerin 1.5 C derece üzerinde ısınması ihtimali %40 oranında. Dünyanın, küresel ısınmanın sınırlandırılması için eşik olarak belirlenen seviyeye, gelecek beş yıl içinde ulaşılacağı öngörülüyor.
Paris İklim Anlaşması’nın belirlediği düzenlemeler küresel ısınmanın 2 C derecenin altında tutulmasını, sınır hedefin de 1.5 C derece olmasını öngörüyordu.
WMO’nun araştırması, İngiltere’nin meteoroloji birimi Met Office ve aralarında ABD ile Çin’in de bulunduğu 10 ülkede görevli bilim insanlarının modellemeleri temel alındı. Son on yıldan birinde, 1.5 C derece eşiğe ulaşma ihtimali daha önceki araştırmalarda %20 oranında görülüyordu. Yeni değerlendirmeler sonucu bu oranı %40’a yükseldi.
BBC’ye konuşan Met Office’te görevli üst düzey bilim insanı Leon Hermanson, 1980-1990 döneminde öngörülen derecelere kıyasla yeni oranların çok büyük bir artışa işaret ettiğini söyledi ve “Bu, 1.5C’ye yaklaştığımız anlamına geliyor. Henüz o eşikte değiliz ama yaklaşıyoruz. Güçlü bir şekilde harekete geçmek için zaman daralıyor, buna şimdi ihtiyacımız var” dedi.
Doğal değişkenler
Araştırmacılar, gelecek beş yıldan birinde ısınma, sanayi öncesi döneme kıyasla 1.5 C derecenin üstüne çıksa bile bunun geçici bir durum olacağını da ifade ediyor.Doğal değişkenlikler, gelecek birkaç yılın biraz daha soğuk olabileceği anlamına geliyor. Küresel ısınmanın 1.5 C derecelik eşiği kalıcı olarak aşmasının 10 ya da 20 yıl alabileceği belirtiliyor.
İklim değişikliği nedir, küresel ısınmaya ilişkin göstergeler neler?
Uluslararası Enerji Ajansı’ndan 2025’ten sonra kombi satışının yasaklanması çağrısı Imperial College London’a bağlı Grantham Enstitüsü’nde Araştırma Birimi Başkanı Dr. Joeri Rogelj, “Met Office’in 1.5 C derecesi, Paris İklim Anlaşması’nın 1.5 C derece sınırı ile karıştırılmamalı” diyor. “Paris Anlaşması hedefleri küresel ısınmaya atıf yapıyor – bu da, yıl yıl değişkenler giderildiğinde planetin ısısındaki artış demek. Yalnızca bir yıl 1.5 C dereceye ulaşılması, Paris Anlaşması’nın sınırlarının aşıldığı anlamına gelmez ama yine de çok kötü bir haber. Bize, iklim hareketinin ne kadar yetersiz olduğunu gösteriyor ve küresel ısınmanın durdurulması için emisyonların sıfıra indirilmesi gerekiyor.”
BM’nin 2018’de düzenlediği iklim panelinin raporu, küresel ısınmanın 1.5 C dereceyi aşması durumunda iklim değişikliğine etkisinin de çok büyük olacağını sonucunu ortaya çıkartmıştı.Mevcut tahminlere göre, son dönemde sera gazı emisyonlarında kesintiye gidileceği sözleri verilmesine rağmen, dünya 3 C dereceye kadar ısınma yolunda ilerliyor.
WMO’nun Genel Başkanı Prof. Petteri Taalas, yeni araştırma sonuçlarının “istatistiklerden daha fazlasına işaret ettiğini” söyledi: “Bu araştırma, yüksek bilimsel beceriyle, Paris İklim Anlaşması’nın belirlediği düşük hedeflere ölçülebilir ve dosdoğru bir şekilde ilerlediğimizi gösteriyor. Bu, dünyanın sera gazı emisyonlarını kesme taahhütlerini en kısa zamanda yerine getirmesi ve karbonsuzluğun sağlanması için bir uyarıdır.”
Reading Üniversitesi iklim bilimcisi Prof. Ed Hawkins de eğer yeni tahminlerin doğru olduğu kanıtlanırsa “bunun, Paris İklim Anlaşması’nın eşiğinin aşıldığı anlamına gelmeyeceğini” söylüyor.
Hawkins, 2016’da iki ay ısınmanın 1.5 C dereceye çıktığını hatırlatıyor ve geleceğe ilişkin uyarıyor: “İklim ısındıkça, 1.5 C derecenin üstüne çıkan aylar daha çok olacak. Sonra birkaç ay, bütün bir yıl, iki ya da üç yıl, sonunda da her yıl ortalama 1.5C derecenin üstüne çıkacak.”
Hawkins, 1.5 C derecenin “geçiştirilecek sihirli bir sayı olmadığını” da belirterek “Bu uçurumun kenarı gibi değil, daha ziyade eğimli bir arazideymişiz gibi, iklim ısındıkça etkisi giderek daha kötü olacak. dedi. “Isınmanın sınırlandırılması için bir sınır çekmeliyiz ama daha şimdiden İngiltere’de ve dünyanın başka yerlerinde iklim değişikliğinin etkisini gördüğümüzü fark etmeliyiz, bu etkiler giderecek daha güçlü olacak.”
Kasım’da İskoçya’nın Glasgow şehrinde COP26 İklim Zirvesi düzenlenecek. Zirvede, dünya liderlerinin iklim kriziyle mücadelesinde daha güçlü adımlar atması hedeflenecek.