Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dünyanın koronavirüs salgınında hala çok tehlikeli bir durumda bulunduğunu belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Ghebreyesus, dünya genelinde etkisini sürdüren koronavirüs salgınıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Bu yıl, şu ana kadar 2020’deki toplam rakamdan daha fazla koronavirüs vakasının bildirildiğine dikkat çeken Ghebreyesus, ölümlerin de haftalar içerisinde geçen yılki toplam sayıyı geride bırakacağını söyledi.
DSÖ Genel Direktörü, aşı dağıtımındaki “skandal eşitsizliklerin” salgının sürmesine yol açtığını vurguladı; DSÖ üyelerini aşı kampanyalarını destekleyerek her ülkede yıl sonuna kadar en az yüzde 30 aşılama oranına ulaşılmasını sağlamaya çağırdı.
Ghebreyesus ayrıca, COVID-19’la mücadelede dünyada en az 115 bin sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini tahmin ettiklerini açıkladı.
DSÖ: Ölümler 2-3 kat fazla olabilir
Geçtiğimiz günlerde de Dünya Sağlık Örgütü, küresel artan COVID-19 ölüm oranı tahminlerini içeren raporunu yayımladı. Raporda dikkat çeken ifadeler yer aldı.
Buna göre, COVID-19 kaynaklı yaklaşık 3,4 milyon ölüm sayısı muhtemelen önemli ölçüde eksik sayıldı.
DSÖ yetkilisi Samira Asma, ölüm sayılarının bundan en az 2-3 kat daha yüksek olduğunu söylüyor.
Mutasyonların da dünyada artmasıyla özellikle Hindistan, Nepal gibi Asya ülkeleri başta olmak üzere Latin Amerika ülkelerindeki ölümlerde artış var.
Onaylı aşılar mutasyonlara karşı koruma sağlıyor
Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Direktörü Hans Kluge da Avrupa’da kullanılan aşılarla ilgili bilgi paylaşmıştı.
Uluslararası seyahatlerden kaçınılmasının önemli olduğunu belirten Kluge, “Doğru yönde ilerliyoruz ancak dikkatli olmalıyız. Salgın henüz bitmedi” uyarısını yapmıştı.
Kluge, Avrupa’da uygulanan onaylanmış tüm aşıların mutasyonlara karşı etkili olduğunu dile getirmişti.
Aşı pasaportu uygulaması dünyanın gündeminde
Koronavirüs salgınının en yüksek olduğu dönemde ülkeler sınırlarını kapattı. Salgının yayılımını engellemek için tedbirlerini sıkı bir şekilde uygulayan birçok ülke, aşının dünyada yaygınlaşmasıyla “aşı pasaportu” uygulamasını gündemlerine aldı.
Uygulamayla, aşılanan kişilere bir belge göstermek şartıyla seyahat etme özgürlüğü sağlanması konuşuluyor.
Avrupa’da ve ABD’de aşı pasaportu sesleri ciddi şekilde yükselmeye başlasa da tartışmaların odağındaki konu, birçok yönden de eleştiriliyor.
Örneğin; hukuken ayrımcılığın ortaya çıkabileceği düşünülüyor. Bu durumun, ileride ülkeler arası ilişkileri derinden yaralayabileceği ifade ediliyor.