Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu devletler, milletler arası ilişkilerin en akışkan, en belirsiz dönemlerinden birinin yaşandığını belirterek “Güç dengelerinde sürekli bir değişim var. Devletler iş birliği yanında bir rekabet hatta mücadele halinde. Güçlü bir türbülansta ayakta durmaya çalışan bir uluslararası sistemin çığlıklarını duyuyoruz.” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Antalya’da Belek Turizm Bölgesi’nde NEST Kongre Merkezi’nde düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olduğu Antalya Diplomasi Forumu’nun (ADF) açılışında yaptığı konuşmada, dünyanın ilk meclisi Patara’nın ev sahibi Antalya’da, önemli bir forumu gerçekleştirdiklerini söyledi.
Bugün dünya siyasetinin yeni bir düşünce ekosistemine kavuştuğunu dile getiren Çavuşoğlu, “2019’da temelini attığımız forum, gözlerini zorlu ama umutlu bir dünyaya açıyor. Zor ile umut arasındaki köprüyü ise ortak düşünce ve ortak hareket oluşturacak.” dedi.
“Güç dengelerinde sürekli bir değişim var”
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle çok insanın hayatını kaybettiğini anımsatan Çavuşoğlu, tarihte hiçbir küresel salgına karşı insanlığın bu kadar hızlı şekilde aşı geliştirmediğini, Türkiye’den Almanya’ya giden iki değerli bilim insanının başarısının, yabancılara iflah olmaz bir husumet ve korkuyla bakan kesimlere de ders olduğunu vurguladı.
Sınamaların, risklerin ve tehditlerin küçümsenmemesi gerektiğini belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Esasında devletler arası, milletler arası ilişkilerin en akışkan, en belirsiz dönemlerinden birini yaşıyoruz. Güç dengelerinde sürekli bir değişim var. Devletler iş birliği yanında bir rekabet hatta mücadele halinde. Güçlü bir türbülansta ayakta durmaya çalışan bir uluslararası sistemin çığlıklarını duyuyoruz. İnsanoğlu hala adaletsizlik, açlık, kuraklık, çatışma, düzensiz göç ve salgın hastalıkların pençesi altında inliyor. Popülizm, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı yükseliyor. İklim değişikliği, terörizm hala hepimizi sınıyor. Başlayan çatışmalar da sonlandırılamıyor.”
Çavuşoğlu, temel dış politika aktörlerinin tarih içinde çok değişmediğini ancak paydaşların çoğaldığını kaydetti. Sivil toplum, yardım ve düşünce kuruluşları, iş dünyası, medya, sanat ve bilim çevrelerinin artık diplomasinin etkin oyuncuları olduğunu aktaran Çavuşoğlu, diplomasinin bu çalkantılı ve çok paydaşlı dönemde her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu bir siyaset aracı olduğunu vurguladı.
“Sorun çözmeye çalışan girişimci bir diplomasi uyguluyoruz”
Artık yeni kavramın yenilikçi diplomasi olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu kavram, 2017 yılında Zat-ı Devletleri’nin (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) Büyükelçiler Konferansı nutkunda ifadesini bulan Girişimci ve İnsani Dış Politika’mızın ve 2019 yılında dünyaya ilan ettiğimiz yenilikçi gündemin mantığını oluşturuyor. Bir yandan, dış politikanın yüzyıllardır kullanılan geleneksel yöntemlerini en etkin şekilde kullanıyoruz. Türkiye, en zor coğrafyalar dahil dünya üzerinde uzman kadrolara emanet ettiğimiz 252 temsilcilik ile en büyük beşinci hariciye teşkilatına sahip. Gerek liderler düzeyinde gerek büyükelçilikler düzeyinde dünyanın her köşesinde sorun çözmeye çalışan girişimci bir diplomasi uyguluyoruz. Diğer taraftan, Yeniden Asya, Dijital Diplomasi ve bugün bizi burada buluşturan Antalya Diplomasi Forumu girişimleriyle geleceğin etkin dış politika enstrümanlarını oluşturduk.”
Diplomasiyi 3 boyutlu bir renk cümbüşü olarak görmek ve kurgulamak azmindeyiz”
Değişime, farklı sınamalara karşı yeni bir mecra, hatta yeni bir politika aktörü daha ortaya koyduklarını aktaran Çavuşoğlu, aynı şeyleri tekrar tekrar yaparak farklı sonuçlar elde edilemeyeceğini belirtti.
Bundan dolayı Antalya Diplomasi Forumu’nun bu yılki başlığını “Yenilikçi Diplomasi: Yeni Dönem, Yeni Yaklaşımlar” olarak belirlediklerini aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Yaklaşımlarımızı, enstrümanlarımızı, aktörlerimizi, girişimlerimizi, platformlarımızı gözden geçirmek zorundayız. Gerektiğinde bunları yenilemeye ve çeşitlendirmeye mecburuz. Bu yüzden diplomasiyi siyah beyaz, ağır çekim, sessiz bir film gibi değil, üç boyutlu bir renk cümbüşü olarak görmek ve kurgulamak azmindeyiz. Dış politika ve diplomasi durağan değil, dinamik bir siyaset alanıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızdan öğrendiğimiz de budur. Dış politika aynı zamanda bir düşünce ve bir inovasyon alanıdır. Çünkü diplomasi zihinlerde başlar. Burada biz rekabetçiliği değil, uluslararası iş birliğini öne çıkarmaktayız. Çünkü birlikte düşünmeden birlikte harekete geçemeyeceğiz. Birlikte harekete geçmeden de insanlığın karşı karşıya olduğu sorunlara çözüm bulamayacağız. Antalya Diplomasi Forumu birlikte düşünme ve hareket tarzları geliştirmek için diplomasi dünyasına yeni bir ortam, yeni bir sahne sunuyor.”