Devlet; Egemenliği olan halkın kurduğu ve ortak çıkarlarını korumak, ortak ihtiyaçlarını gidermek, ortak amaçlarını gerçekleştirmek için vardır.
Soyut bir şahıs, kurala göre işleyen bir cihazdır.
Devleti ete kemiğe büründüren hayatiyet kazandıran da hukuk’tur.
Devletin işleyişini de bürokrasi denilen zümre sağlar.
Kurallara uygun ama siyasi otoritenin kontrolü altında faaliyet yürütür.
Ülkeyi yöneten siyasi otorite halk tarafından seçilmiş olabilir, idareyi zorla ele geçirmiş de olabilir. Veya tanrısal iradeyle belirlendiğine inanılan bir soydan geldiği için iş başına gelmiş olabilir, sonuç değişmez. Her hâl ve kârda bürokrasinin amiri-patronu siyasi otoritedir.
Lakin kafasına göre de işletemez. Bürokrasinin siyasi güç karşısındaki görev, yetki ve sorumluluk çerçevesi daima bir dizi kurala bağlıdır.
Kuralların-ki bunlar yasa ve ardılı normlardır– doğru veya yanlış, iyi veya kötü, haklı veya haksız, adil veya adaletsiz olması “bu açıdan” önemli de değildir.
Önemli olan “kuralların üstünlüğü” ilkesinin cari ve mutlaka geçerli olmasıdır. Yani bütün kuralların her şart altında ve herkes için geçerliğinin temin edilmesidir.
Kamu düzenini ayakta tutmak için gerekli olan bu kuralların değiştirilmesi de mümkündür ve siyasi otorite buna yetkilidir.
Ancak siyasi otoritenin hiçbir zaman bu kurallara uymama veya bunları işletmeme hakkı-yetkisi ve ayrıcalığı yoktur.
Bazı durum ve kişiler/ gruplar için bazen kuralların işletilmemesi, devlet aygıtının sonunu getirebilecek kadar büyük bir tehlike oluşturabilir.
Bu tehlikenin farkına varmak ve ne olursa olsun bundan kaçınmak için “devlet şuuru” vizyonuna ihtiyaç vardır. Bunun için de bir idari ve siyasi geleneğin kültürüne-bilincine sahip olmak icap eder.
Bugün tam da bu noktadayız.
Kötü yönetimin rövanşist anlayışıyla kasten bozulan bir devlet aygıtı ile kurala uygunluk ilke ve motivasyonunu yitiren bürokrasi sınıfıyla karşı karşıyayız.
Ekonomide dip yaptık ve bu durum toplumun çoğunluğunu acıtıyor.
Ama devlet işleyişinde dip yapmak herkesi acıtır ve çok daha tehlikeli sonuçlara gebe olur.
Hukuk yoksa devlet haydutlaşır!
Kural var ama bürokrasi uymuyorsa durum vahimleşir.
Biz ülkemizin İYİ‘liği için mücadeleye devam edeceğiz.
Siyasette ahlak yönetimde adalet diyeceğiz…