Anadolu coğrafyasında en az bin yıldan beri hükümranlık hakkı, bedeli ödenmek suretiyle Türk milletine aittir.
Bir millet bir coğrafyada hükümranlık hakkı iddia ediyorsa o hakkı kuvvete ve adalete dayanarak sürdürebilir.Zor kullanmadan hükümran olunmaz. Başka bir deyişle hükümran olmanın adalete dayalı zor kullanmaktan başka yolu yoktur.
Önce mesele çıkartıp sonrada “ne olacak bu mesele” diye soranlar iyi bilsinlerki,Türk milletinin masum ve mazlum çocukları, zor kullanarak ve bütün insanlara adaletli davranarak bu işi
çözecektir.
Yunusun sevgisiyle, Alpaslanın kılıcıyla, Mevlânanın aşkıyla, Yavuz’un hiddetiyle, Abdülhamit’in ince hesaplarıyla ilmik ilmik dokuyup çözeceğiz bu işi..
Adalete dayanan kuvvet en zor meselelerin en iyi çözüm yoludur. Hem bütün insanlara adaletle hükmedeceğiz, hemde bütün zorbaları kılıcımızla doğru yola getireceğiz. Herkes Türkün adaletine inanmalı ve gücüne saygı duyup güvenmelidir.
