DEVA Partisi Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen, iktidarın yeni öğretmen atama takvimini değerlendirdi. “45 bin öğretmen alımı, ülkenin ancak dörtte bir ihtiyacını karşılayabilecek bir rakamdır” diyen Ergen, “20 yılın biriken öğretmen açığıyla bu rakamın daha fazla olması gerekiyordu” ifadelerini kullandı.
“45 bin öğretmen görevlendirme sayısı oldukça yetersiz kalmıştır”
45 bin öğretmen görevlendirmesinin yetersiz kaldığını vurgulayan Ergen, MEB’in ilan ettiği kontenjan sayısını ve dağılımının ülke ihtiyacına göre belirlenmediğini söyledi. Ergen, “Ülkenin öğretmen ihtiyacının, kişi ya da grup talepleri gibi politik kaygılara dayalı olarak belirlenmesinden toplum olarak yorulduk, yaralandık ve irtifa kaybettik” dedi.
“Planlama ihtiyaca göre yapılmalıydı”
Branşlara göre kontenjan dağılımını eleştiren Ergen, “Bu dağılımda, ülkemizin içinde bulunduğu öncelikli ihtiyaca göre bir planlama yapılmalıydı. Vatandaşlarımızın içinde bulunduğu deprem gerçeğine bağlı olarak yaşanılan birincil ve ikincil travmaların çözümü, hafiflemesi ve atlatılması için kontenjan yoğunluğunda, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlığın sayı olarak ilan edilenden fazla olması gerekirdi” şeklinde konuştu.
Ülke olarak geleceğin dünyasında yer alınması için, bilim, teknoloji, yaratıcılık ve girişimcilik temelli kalkınmak için temel bilimlerde yetkinliğin erken aşamalarda arttırılması gerektiğini söyleyen Ergen, “Uluslararası sınavlar ve ülkemizin ortaöğretim ile yükseköğretim seçme ve yerleştirme sınav sonuçlarındaki ‘okuduğunu anlama’, ‘matematiksel ve fen-teknoloji’ okuryazarlık başarı oranları dikkate alındığında, matematik, fen bilimleri ve bilgisayar öğretmenliğine ilişkin ilan edilen kontenjanların başta olması gerekirdi. Sanat, spor, teknoloji ve yaratıcılık ile ilgili olarak temel eğitimde hissedilen ihtiyacı, ilan edilen bu sayıların karşılamayacağı alenen ortadadır. Bu alanlarda yapılacak atama oranlarının taşıyıcı nitelikte rakamlarda olması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
“Bu rakamın en az 100 bin olması gerekmektedir”
Deprem bölgesinde görev yapan öğretmenlerin durum tespitinin yapılıp yapılmadığını öğrenmek için bazı sorular yönlendiren Ergen, açıklamasına şöyle devam etti:
“Diğer bölgelerimizden, deprem bölgesine gönüllülük teşvik edildi mi? Edildi ise kaç öğretmenimiz hangi illerde görevlendirildi? Dolayısı ile diğer bölgelerimizde oluşan açıkta dikkate alınarak yıllardır süregelen öğretmen ihtiyacımız da tespit edildi mi? Tüm bu sorulara verilen yanıtların karşılığına 45 bin rakamı düşüyor ise ülke olarak memnun olacağız. Fakat son 20 yılın biriken öğretmen açığı ile bu rakamın daha fazla olması gerekmekteydi.”
Ergen’in dikkat çektiği bir diğer husus da öğretmen alım ilanı ve tarih planlamasındaki değerlendirme süreçleri arasındaki sürelerin çok kısa olmasının normal olmaması ve öğretmenlerin atama sürecindeki sözlü sınav aşaması oldu. Ergen, açıklamasında “Tabii ki öğretmenlerimizin bu atama sürecinde de yine en büyük kaygısı, sözlü sınavın objektif olarak yapılıp yapılmayacağına ilişkin olmasıdır” ifadelerine yer verdi.