15 Ocak 2013’te Lefke Avrupa Üniversitesi tarafından düzenlenen Denktaş’ı Anma Toplantısı’na katıldım. Çok iyi düzenlenmiş bir panele Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, E. Büyükelçi ve Denktaş’ın danışmanı Çavlan Süerdem, KKTC E. Dışişleri Bakanı Vedat Çelik de konuşmacı olarak katılmışlardı. Lefke Avrupa Üniversitesi’nin dinamik rektörü Prof. Dr. Ahmet Bülent Göksel’in bütün gücü ile desteklediği toplantıyı Dr. İhsan Tayhani düzenledi ve yönetti. Dr. Tayhani bir Denktaş uzmanı. “Özgürlük Yolunda Bitmeyen Koşu-Denktaş Kitabı” adlı eseri Denktaş’ı ve mücadelesini anlamak için çok önemli.
Bu panel benim bir yandan konuşurken, diğer yandan da yeni yazılarımda kullanmak üzere bir çok not aldığım bir panel oldu. Panelden sonra rektör Bey’in verdiği yemekte başta Serdar Denktaş Bey olmak üzere katılımcılar ve hatta lokantanın sahibinin, rahmetli Denktaş ile ilgili fıkra tadındaki anıları insanları panelin ağır havasından sonra kırdı geçirdi. Böylece Denktaş’ın inanılmaz kıvrak zekasının nasıl espri merkezli olabileceğini de gördük.
24 saat bile sürmeyen ziyaretten sonra adadan ayrılırken, Ercan Havaalanı’nda yanıma gelen Yakındoğu Üniversitesi öğrencilerinin üniversitedeki PKK’lı öğrencilerin baskıları, saldırıları, şiddet uygulamaları ile ilgili şikayetlerini dinledim. Esasen KKTC’deki ve Yakındoğu Üniversitesi’ndeki PKK faaliyetlerini 26 Ocak 2012’de Mutlu Çölgeçen Sabah gazetesinde haberleştirdi. Ayrıca bir çok öğretim görevlisinin PKK’lılara nasıl hoşgörü gösterdiklerini, KKTC vatandaşı olan bazı akademisyenlerin Türkiye’de olsa idik, “BDP’ye oy verirdik” dediklerini aktardılar.
Yakındoğu Üniversitesi’ndeki PKK faaliyetleri ile ilgili bu şikayetler yeni değildi. Geçen sene de Yakındoğu Üniversitesi öğrencileri bir dosya hazırlayarak bana iletmişlerdi. Bu dosyada sadece yazılar değil, internetten de buldukları Yakındoğu Üniversitesi’ndeki PKK’lıların eylemleri sırasında çekilmiş fotoğrafları vardı. Ancak konuyu gündeme getirmeye vaktim olmadı. Dün yapılan şikayetlerden sonra Yakındoğu Üniversitesi’nde PKK’lı çetelere gösterilen tahammülün milli ve ahlaki sınırları zorladığını görerek, Türk kamuoyunun PKK’lı serserilerin terör eylemlerinden ve üniversitenin teslimiyetçi ve pasif tavrından bahsetmek istiyorum.
PKK’lılar geçen sene şehitler için mevlit okutan öğrencilere saldırmışlar ve darp etmişler. Bu olaydan sonra okuldan uzaklaştırılan PKK’lılar bu sene okula geri dönmüşler ve saldırganlıklarını sürdürmüşler. Batuhan Çolak haberdokuz adlı haber sitesinde “Yakındoğu Üniversitesi’nde Tehlike Sinyalleri” başlıklı yazısında Yakındoğu Üniversitesi’nde kız öğrenci yurtlarında PKK’lıların hakim olduğunu, PKK’lıların Türk bayrağı asmak isteyen öğrencilere saldırırarak, “Biz Kürdistan bayrağı asamıyorsak siz de Türk bayrağı asamazsınız” dediklerini kaydetmektedir. Ancak Yakındoğu Üniversitesi’nde, bazı öğrencilerin odalarına Öcalan resimleri asmasına ses çıkarılmadığı kaydedilmektedir. Erkek öğrenci yurtlarının ise tamamen PKK hakimiyetinde olduğu anlaşılıyor. PKK’lı öğrencilerin yurtlarında ve kampus alanı içinde “Tünel” denilen bölgede PKK şenlikleri yapmalarına ses çıkarmayan üniversite yönetimi, Batuhan Çolak’ın haberine göre şikayetleri de dikkate almıyormuş.
İlginç olan milliyetçi öğrencilerin kurmuş olduğu “Turkuaz Öğrenci Grubu” adlı grup ise Üniversite yönetimi tarafından süresiz olarak kapatılmış. Yakındoğu Üniversitesi’nin PKK’lı öğrencilerinin de içinde olduğu bir grup 1 Mayıs 2011’de KKTC Ülkü Ocakları binasının önünde “PKK burada Türkler Nerede” diye slogan atıp olay çıkarmak istemiş.
Yakındoğu Üniversitesi öğrencileri şimdi son gelişmeler ve PKK saldırganlıkları ile ilgili yeni bir dosya hazırlıyorlar. Doğrusu ben çocuğumun BDP sempatizanı olduğu söyleyebilen öğretim üyelerinden ders almasını ve PKK terörüne teslim olmuş bir üniversitede okuması için para vermezdim. Yakındoğu Üniversitesi, PKK’lıları bir an önce içinden temizlemeli, öğrenciler üzerindeki ahlaksız PKK eylemlerine son verilmelidir. Bu konuyu tekrar ele alacağım. PKK’lıların öğrencileri rahat bırakması için gereken adımlar atılana kadar da devam edeceğim.