Davutoğlu’nun Görmeyin Dediği!

Kobani soslu kalkışma provaları tüm ülkeyi ateşe boğarken ölü sayısı yirmili rakamlara ulaştı. Cumhuriyet tarihinin en ciddi karışıklıklarından biri sahne alırken, Başbakan Sayın Davutoğlu güvenlik zirvesini toplayıp, sonrasında ‘zehir zemberek’ bir açıklama yapıyor!

Açıklamada; Birleşmiş Milletlerden, Uluslar arası toplumdan, ülkemizde siyasi partilere kadar herkes suçlu… Bir tek hükümet sütten çıkmış ak kaşık!

Sık sıkta çözüm sürecinden bahsedip feda etmeyiz diyor.

HDP çağrı yaptı, CHP destek verdi, olaylar bu hale geldi derken, basitleştiriyor ateş çemberini! MHP için açık vuramıyor. Ama bir şeylerde söylemesi lazım, “bazı siyasi guruplar teröristlere karşı çıkıyor” anlamında bir şeyler diyebiliyor…

Ardından da medya ya ayar vermeyi ihmal etmiyor. Dikkatli haber yapın!

Aslında medya için boşa endişelendiği vakit geçmeden anlaşılıveriyor. Gerek merkez, gerek yandaş medyanın tamamında durum için sözüne müracaat edilenler, ya iktidar yanlısı Kürdistan şakşakçıları, ya iktidar karşıtı Kürdistan şakşakçıları! Tatlı, tatlı kapışıyorlar…. 

*  

Bu duruma nasıl gelindi, terör, kitleleri nasıl sokağa döker oldu, güvenlik güçleri nasıl etkisizleştirildi, devlet otoritesi nasıl yok edildi? Dilden düşürülmeyen çözüm sürecinin bu gelinen durumda etkisi ve önemi nedir?

Türk Milliyetçilerinden başka bu soruları soran, gündeme taşıyan yok!

*

Gelinen nokta da, PKK terör örgütü silah bırakacak denilerek başlatılıp, devlet PKK’ya silah yardımı yapmalı soytarılığına gelinen süreci irdelemek şarttır.

Öncelikle uzunca süredir zorlanan Türk- kürt ayrımı ete kemiğe büründürülüp altyapı hazırlanmıştı. Ardından bölücü terör örgütü PKK Kürtlerin temsilciliğine, Imralı’daki cani başı da Kürtlerin liderliğine bizzat devlet eliyle getirildi.

Masaya oturuldu!..

Asker, polis tüm güvenlik birimleri karakollar içine hapsedilirken, çekilen devlet otoritesinin yerine terör örgütünün tahakkümü hızla yerleşti.

Yol kesmeler, kimlik kontrol noktaları, vergi-haraç toplamalar, bayrak indirmeler, okul yakmalar, adam kaçırmalar, çocukları dağa kaldırmalar sıradan olaylar halinde hız kesmeden sahne aldı.

Güneydoğu bölgemizde devletinin ve milletinin birliğinden yana olan tüm insanlarımız yalnız ve sahipsiz bırakılırken, kahramanlığıyla bölgenin gurur kaynağı korucu başlarımız bir bir infaz edildi.

Hapiste olan KCK yöneticilerinin tamamı salıverildi. Terör örgütüne katılımlar rekor sayılara ulaştı.

Mecliste bebek katilinin mesajları pervasızca okunabilir hale gelindi.

Sonuçta dağda ininden çıkamayan teröristler, bir halk hareketi konumuna ulaştı.

………………

Bugün kahpe bölücülerin ülkemizin birçok şehrinde, birliğimize, dirliğimize meydan okur hale gelişinin son dönemdeki hızlı yükselişi bu şartlarda gelişti.

*

İşte Başbakan Sayın Davutoğlu’nun görmeyin dediği, medyanın göstermediği, toplumun ciddi bölümünün de görmek istemediği acı gerçeğimiz bu!..

Ne hazindir ki; iktidar tüm kurumları ile “görmekten” yana hiçbir umut vermemektedir.

Belli ki görmeyecektir.

Bedel her geçen gün ağırlaşmakta, telafisi mümkün olmayacak savrulmalar artmaktadır.

Türk Milleti kendine gelmeli, geleceğine sahip çıkmalıdır…

Yegâne çıkış budur.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!