Başta Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olmak üzere AKP’nin son dönem politikalarına itiraz ederek partisinden istifa eden eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun öncülüğünde kurulan Gelecek Partisi 1 yılı geride bıraktı.
Davutoğlu, reform söyleminde ABD ve AB Başta olmak üzere dış gelişmelerin etkisini, “Konjonktürel dalgaların üstünde sörf yapma” niyeti olarak nitelendirerek, “Trump geldi, bir otoriterlik dalgası var, onun üzerinde sörf, Biden geldi o dalga üzerinde sörf yapabilir miyiz!. Bu kadar oportünist ve konjonktür bağımlısı bir siyasetin kalıcı olması mümkün değil” görüşünü savundu.
Davutoğlu, iktidarın reform söylemine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu reform dediklerinin tümü açık şekilde iktidar üzerinde vesayet uygulayan MHP, Vatan Partisi’nin ve onların arkasındaki otoriter eğilimli güç odaklarının vesayeti önünde erir. Reform dediğinizde parti kapatmanın gündemde olmaması gerekir. Numan Kurtulmuş “parti kapatmanın bir faydası yoktur” dedi, ertesi gün Bahçeli tarafından ayar verildi. Bir partinin genel başkanı diğer partinin genel başkanvekiline ayar verebilme gücüne sahip ve kendi genel başkanvekilinin söylediği sözü sahiplenemeyen bir genel başkan var. Bu gösteriyor ki Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli’nin onayı olmadan adım atamaz.”
Davutoğlu, “Gerçek reform için sistem değişikliğine işaret ediyorsunuz. Güçlendirilmiş Parlamenter sistem önerinizi de sundunuz. İktidar cephesinden muhalefetin bu çağrısıyla ilgili “Parlamenter sistem darbeler, koalisyonlar üretiyor, “Güçlendirmiş, iyileştirilmiş” diyerek parlamenter sistemin sorunlu olduğunu onlar da kabul ediyor gibi karşı tezler dile getirilmeye başlandı. Bunlara yanıtınız nedir?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:
“Burada manipülasyon yapılıyor. Eski kötü örnekten hareketle yaşanan kötü uygulama meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Biz halkımızın önüne iki kötü arasında bir seçim getirmiyoruz. İyi, yeni bir model ve sistem getiriyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bir kişiye ayarlı ucube yapı oluşturuldu. Kuvvetler ayrılığı ilkesi, denetim, yetki sorumluluk dengesi kalmadı. Peki eskiye mi dönelim, hayır. 1924 anayasasının çoğunlukçu, 1961 anayasasının vesayetçi sistemine, 1982 anayasasının melez sistemine de karşıyız. Bunlar çarpık parlamenter sistem uygulamaları. Biz gerçek anlamda, pür haliyle parlamenter sistem uygulaması diyoruz.”
Kaynak: Gazete Duvar/Cumhuriyet