Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
İmamoğlu’na verilen cezayı “Demokrasiye kurulan bir tuzak” olarak nitelendiren Gelecek Partisi lideri, “İstanbul seçmeninin iradesi 2019’da tecelli etmiştir” dedi.
İmamoğlu’nun yargılanma sürecinden itibaren kendisiyle dayanışma içinde olduğunu belirten Davutoğlu, 11 Kasım’da yapılan ilk duruşma sırasında İBB’ye ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatarak, dün Saraçhane’de gerçekleştirilen mitingi Ankara’daki programlarını iptal ederek liderlerle birlikte organize ettiklerini ifade etti.
MHP lideri Bahçeli’nin Saraçhane mitingini senaryo olarak tanımlamasıyla ilgili Davutoğlu, “Eğer bir senaryo varsa kendi etkisi altındaki hakimlere ‘Bu karar nereden çıktı’ diye sormalı” sözleriyle karşı çıktı. Bahçeli’nin yargıya müdahale ettiğini savunan Davutoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’ın evinin önünde öldürme kastıyla saldırıya uğradığını hatırlatarak saldırganların şu anda Ülkü Ocakları’nın Bursa şubesinde görev yaptığını söyledi. İmamoğlu davasına bakan hakimin değiştirildiğine de dikkat çeken Davutoğlu, “Bir senaryo varsa sayın Bahçeli, hakimi değiştiren HSK’ya sorsun” diye konuştu.
İmamoğlu’na verilen cezanın hukuki bir sürecin neticesi olmadığına vurgu yapan Gelecek Partisi lideri, “Bugün Adalet Bakanını dinlerken tebessüm ettim. Yargı bağımsızmış. Karar netleşmemiş. Beklemek lazımmış. Peki siz Rahip Brunson davasında ne yaptınız? Deniz Yücel davasında ne yaptınız? Kaşıkçı davasında ne yaptınız? ‘Bu can bu tendeyken verilmez’ denilen Brunson, Trump’tan gelen bir tehdit üzerine verildi. 3-5 milyar swap için ‘Katillere mi teslim edeceğiz’ diyen Erdoğan Kaşıkçı dosyasını teslim etti. Demek ki hukuka müdahale edilen bir dönem yaşanıyor” değerlendirmesini yaptı.
Davanın savcısının İmamoğlu’na verilen cezayı az bularak istinafa götürmesine de tepki gösteren Davutoğlu, şunları söyledi:
“Hükümet bu yolla bir mesaj vermek istedi. Demek istiyorlar ki; ‘Bizim gözümüz karardı. İktidarı elimizden bırakmamak için her türlü akıl dışı, vicdan dışı, demokrasi dışı kararı alır ve uygularız’. Bu kararın psikolojik bir etki yapmasını istiyorlar. Pazartesi günü bir gazeteci bize şöyle bir şey sordu: ‘Eğer seçimi kazansanız bile Erdoğan ve ekibi size iktidarı teslim edecek mi?’ ‘Hayır’ dedim. ‘O teslim etmeyecek. Biz teslim alacağız.’”
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu psikolojik baskıyla kendilerinden beslenen çıkar çevrelerine ‘Sakın ha rotanızı değiştirmeyin. Biz iktidarda kalacağız’ mesajını vermek istiyorlar. Sizin ilişki kurabileceğiniz herkesi baskı altına alırız. Çünkü Türkiye’de bu iktidarla semirmiş bir sermaye grubu var. Diğer çevrelere de diyorlar ki, ‘Biz burada kalıcıyız, bizimle ilişki kuracaksınız’. Verilen mesaj bu. Bu mesaja karşı altı liderin dün Saraçhane’de verdiği mesaj ise şu: Siz böyle bir psikoloji oluşturmak isteyebilirsiniz. Biz bu psikolojiyi dağıtacağız.”
Davutoğlu, “Masa dağılacak mı” şeklindeki soruya ise bu konuya Saraçhane mitinginde de değindiğini anımsatarak, “Aylardır masa bu ay dağılacak, sonraki ay dağılacak diyorlar. Niye dağılmıyor bu masa? Çünkü bu masada bir araya gelen liderlerin meselesi konjonktürel bir siyaset takip etmek değil. Edersek kaybederiz. Günlük siyaset içinde taktik manevralar yaparsak masa o zaman dağılır. Ama şu anda stratejik olarak bir yere kilitlendik. Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen otoriterliğe son vermek ve parlamenter sistemi getirip, insan hak ve özgürlüklerine dayalı demokratik hukuk devletini inşa etmek. Biz bu masayı kimin hangi mevkiye geleceğini konuşmak üzere kurmadık. Makamları gördük, geçirdik. Bu masayı liderlere bir makam oluşturmak için de kurmadık. Cumhurbaşkanı adaylığı meselesi de dahil olmak üzere Masaya bir isim empoze edileceği, masanın siyasi konjonktürden etkileneceği gibi bir kanaat zinhar yanlıştır” şeklinde yanıt verdi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin soruyu da yanıtlayan Gelecek Partisi lideri, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Daha masaya herhangi bir isim gelmedi. Hiçbir isim konuşmadık. Sayın İmamoğlu ile ilgili söylemiyorum bunu. Herhangi bir partiden gelecek olan, parti mensubiyeti olan bir adayın önce genel başkan tarafından gündeme getirilmesi doğru olur. O konuda bir şey söylemeyi liderler arası ilişkiler bağlamında çok doğru görmem. Liderlerin sözlerinden anlam çıkarmamak lazım. Böyle bir kanaat varsa masaya gelir konuşulur. Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda en makul isimde buluşacağımıza inanıyorum.”