Gelecek Partisi genel başkanı Ahmet Davutoğlu gündeme dair basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Ahmet Davutoğlu açıklamalarının satırbaşları şöyle:
Birkaç gün içerisinde 16 canımızı kaybettik, 16 eve ateş düştü. PKK terör örgütünün elinde 16 canımızı kaybettik.
Bu ağır acının yasını tutmak üzere Gelecek Partisi olarak Pazar gününden itibaren üç gün boyunca, kamuya açık, her türlü siyasi faaliyetimizi durdurduk.
Evine ateş düşen kardeşlerimizle dertlenelim istedik. Onların acısını paylaşalım istedik.
Vakur bir şekilde şehitlerimizin arkasından bize yakışır bir taziyemiz olsun istedik.
Biz bu duygularla üç gündür yasımızı tutalım derken karşımıza artık taziye adabına, yas ahlakına, evine ateş düşenin acısına ve hepsinden önemlisi şehitlerin hatırasına zerre saygı göstermeyen duyarsız bir yaklaşıma şahit olduk.
16 evde ağıtlar yükselirken Cumhurbaşkanı Erdoğan bir taraftan coşkulu ve kahkahalı bir kongre gerçekleştirdi, diğer taraftan acıları umursamaz bir şekilde istismar etmeye kalktı.
Buradan operasyonun başarısız olduğunu itiraf etmek zorunda kalan Sayın Erdoğan’a sesleniyorum.
Bir kez olsun evlatlarını kaybeden aileler ile empati yapın. Bir kez olsun samimi bir şekilde muhasebe yapın, “nerede hata yaptık?” diye kendinize sorun ve hem kendinize hem çevrenize çeki düzen verin
Evet haklısınız sayın Erdoğan; son derece başarısız bir operasyon gerçekleştirildi ve 16 canımızı yitirdik.
Şehitlerimize saygımızdan bugüne kadar operasyonla ilgili açıklama yapmamaya, soru sormamaya özen gösterdik.
Ama madem ki iktidarda olanların hataları örtülmek için hedef saptırılarak ve hatta daha da ileri gidilerek isimlerimiz verilmek suretiyle bizler suçlanıyoruz; o zaman sormak bize, vatandaşlarımıza hesap vermek ise iktidara düşer.
Şimdi kulağınız açın ve nerelerde hata yaptığınızı dinleyin!
Evet, bu operasyon planlama, uygulama ve kamu iletişimi açısından tam bir başarısızlıktır. Operasyon sonrası sergilenen tavır ise sorumsuzluk ve duyarsızlıktır.
Planlama hatası vardır; çünkü dünyanın hiçbir yerinde kurtarma operasyonu ile kapsamlı terör operasyonu aynı anda icra edilemez.
Kurtarma operasyonunda esas olan kurtarılacak kişilerin hayatıdır ve onların hayatını riske edecek hiçbir adım atılamaz. Bunun için dakik, noktasal ve ketum bir planlama yapılır.
Kapsamlı terör operasyonunda ise esas olan terör örgütüne mümkün olan en büyük zararı vermektir; bunun için de en yıpratıcı, caydırıcı ve kapsamlı araçlar kullanılır.
Şimdi sormak vaktidir:
Siz noktasal bir kurtarma operasyonu mu yapmak istediniz; yoksa insanlarımızın hayatını riske ederek kapsamlı bir terör operasyonu mu yapmak istediniz?
Dünyanın neresinde bir ülke, bir terör örgütünün elinde olan insanlarını uçakla, topla, tüfekle kurtarmaya kalkışmış ve başarılı olmuştur…
Uygulama olarak yanlıştır; çünkü operasyon şok etkisi yapacak şekilde insanlarımızın tutulduğu yere yönelik uygulanmamış; hava bombardımanı dahil olmak üzere insanlarımızın canını ikincil plana atacak şekilde başlatılmıştır. Böylece terör örgütüne canice eylemlerini adeta uygulama vakti ve fırsatı tanınmıştır.
Öte yandan Cumhurbaşkanı, operasyonlar sürerken, akıl almaz bir şekilde müjde vereceği açıklaması ile harekatın hedefinin insanlarımızı kurtarmak olduğu imasında bulunarak, bütün operasyonu ifşa etme gafletinde bulunmuştur.
Sonuç müjde yerine büyük bir acı ve keder olmuştur.
Bardağı boşaltıp kaçan damadı bulamıyoruz
Normal bir demokraside vatandaş yönetenlere hesap sorar, Erdoğan-Bahçeli koalisyon iktidarında bunlar vatandaşlara hesap soruyor.
Geçenlerde ne dedi bir iktidar sözcüsü, bir de övüne övüne utanmadan anlatıyor.
Çiftçiye hesap sormuş: Nereden buldun diye!
Bir de ne diyor çiftçiyi aşağılayan iktidar sözcüsü: Bizden önce bardak yoktu!
Yahu madem sizden önce bardak yoktu siz hangi bardağı doldurduğunuzu iddia ediyorsunuz.
Sonra da kıvırıyor, yok ben öyle demedim.
Ne dedin peki?
Bu nasıl bir kafa.
Senden önce de bardak vardı. Yok eğer geçmişte o bardağı boşaltanları merak ediyorsan uzağa bakmana gerek yok…
Hemen ortağınızın yanına git ve sor: Sayın Bahçeli siz benim bardak yok dememe bakmayın.
Saçmaladık elbette bardak var ancak bu bardağı boşaltmayı nasıl başardınız?
Lütfen tecrübelerinizi bizimle paylaşın, çünkü bardağı boşaltıp kaçan damadı bulamıyoruz.
Siz ekonomik kriz, ekonomik iflas ve bardağı boşaltma konusunda tecrübelisiniz.