İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “FETÖ maşaydı, 15 Temmuz darbesinin arkasında ABD vardı” dedi.
ABD’den tepkiler üst üste geldi.
ABD’nin dış işleri bakanlığı sözcüsü Ned Price Twitter hesabından “ABD’nin Türkiye’de 2016’da meydana gelen darbe girişimiyle hiçbir ilgisi yoktu ve yaşananları derhâl kınadı. Üst düzey Türk yetkililerin bunun aksi yönündeki iddiaları tamamen gerçek dışıdır” dedi.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield de suçüstü yakalanmanın telaşı içinde “Üst düzey Türk yetkililerin son dönemde Türkiye’de yaşanan ve 15 Temmuz darbe girişiminin de dahil olduğu gelişmeler nedeniyle ABD’yi sorumlu tuttuğu açıklamalardan endişe duyuyoruz” diye açıklamada bulundu. İddiaları “temelsiz” olarak nitelendiren Satterfield, “Bu açıklamalar bir müttefikin ve stratejik bir ortağın sorumluluk taşıyan beyanları değiller ve üzüntü duyuyoruz” dedi.
ABD’nin YPG politikasında bir değişiklik olmayacağını da dile getiren Satterfield, “Suriye’nin kuzeyinde IŞİD tehdidine karşı çalışmaya devam edeceğiz. Kuzeydoğu Suriye’de bu mücadelede SDG ile çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Darbe sırasında kritik rolü olan dönemin İncirlik’teki 10. Tanker Üs Komutanı (adı lazım değil), Amerikalı komutanlarla sürekli iletişim halindeydi. Bu zat darbe püskürtülünce üsteki ABD Karargâhında ele geçirilmişti.
Darbe girişiminin hemen ardından ABD Merkez Kuvvetleri Komutanı Joseph Votel, darbeci FETÖ’cüler için “Amerika’nın iyi ilişki içinde olduğu askerî liderler tutuklandı” demişti.
Emekli Yarbay Ralph Peters, Fox News televizyonunda darbe gecesi “Bu darbede rol alanlar iyi adamlar” demiştir. Darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlanınca da üzüntüyle “Türkiye’nin son umudu da öldü” açıklamasını yapmıştı.
Darbe geçesi ilerleyen saatlerde Rusya’da resmî bir ziyarette bulunan zamanın ABD Dışişleri Bakanı John Kerry “Üzücü olaylar oluyor. Taraflara itidal tavsiye ediyorum” demişti.
Darbe gecesi Akıncı Darbe üssünde bulunan FETÖ‘nün “Hava Kuvvetleri imamı” olarak ünlenen Adil Öksüz, 21 Temmuz saat 10:22’de ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’ndan aranmıştır.
Dahası Obama yönetimi darbenin üzerinden üç gün geçtikten durum açıklığa kavuştuktan sonra darbe girişimine yönelik olarak kınama açıklaması yaptı.
Halbuki, Türkiye demokrasisine karşı indirilmek istenen darbenin ABD’nin Pensilvanya eyaletinde ikamet eden Fetullah Gülen üzerinden organize edildiğini herkes biliyor.
Binlerce klasörlük dosyalara rağmen ABD, Fetullah Gülen’i ve ekibini Türkiye’ye iade edilmediği de bir başka gerçektir.
Dünyanın birçok yerinde uluslar, darbe ile ABD arasında doğrudan ilişki kurarlar. ABD’nin 1953’te İran’da Musaddık’a karşı, 1973’te Şili’de Allende’ye karşı, 1980’nin 12 Eylül’ünde Türkiye’deki “bizim” dedikleri çocuklarıyla Demirel’e karşı, 1990’lı yıllarda Panama’da General Noriega’ya karşı nasıl darbe yaptığı bilinmektedir.
Suriye’de PYD/PKK’ya on binlerce TIR silahı nasıl, niçin ve kime karşı verildiği de herkesin malumudur.
Türkiye’deki 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ABD’nin BOP bağlamında bölgenin dizayn edilmesiyle ilgili girişiminin olduğu da bir gerçektir… ABD, Kuzey Irak’ta olduğu gibi Kuzey Suriye’de de PKK/PYD’nin ilan ettiği kantonları birleştirerek bir koridor devleti kurdurmak amacındaydı. Yapılan darbe girişimiyle bir iç savaş çıkartılacak Türkiye’nin duruma müdahale etmesi imkânsız hale getirilmiş olacaktı.
Darbe girişimi başarısız olunca TSK da Afrin harekâtını başlatmış ve ABD himayesinde koridor devletin oluşmasını engellemiştir.
1973’te Şili’de Salvador Allende’ye karşı yapılan darbe sonrasında Kissinger başkan Nixon’a ‘darbeyi biz yapmadık olabildiğince büyük ölçüde koşulları yarattık’ demişti.
Soylu “darbenin arkasında ABD vardı” derken aslında malumu ilan etti.
ABD de bundan fena halde rahatsız oldu.
Hâlbuki ABD, 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye’deki koşullarını oluşturdu. Darbe girişimini de FETÖ’cü unsurlar yaptı.