Danimarka, Suriyelilerin oturma haklarını ellerinden alarak Suriye’ye geri göndermeye çalışıyor. AB ise, Danimarka’yı bu yöndeki tavrından geri dönmeye çağırıyor.
İskandinav ülkesi, Danimarka’da Şam’ın artık geri dönüşlerin risk teşkil etmediği yönündeki iddiaları ardından, Suriyelilerin oturma izinlerini iptal etmeye başlayan ilk AB üye devleti oldu.
Avrupa Komisyonu ise dün özellikle Danimarka’nın kararları hakkında yorum yapmayı reddetti. Bunun yerine Danimarka’nın “bütün temel haklara” saygı göstermesi gerektiğine dikkat çekti.
Ancak AB’nin dış politika sorumlusu Josep Borrell, geçen Kasım ayında daha doğrudan bir mesaj vererek geri gönderilen Suriyelilerin zorunlu askerlik, ayrım gözetmeksizin gözaltı, zorla kaybetme, işkence, fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığını söyledi.
Bir AB’nin Malta merkezli Avrupa Sığınma Destek Ofisi (Easo) 18 ila 42 yaş arası tüm Suriyeli erkeklerin Suriye ordusuna katılma zorunluluğu olduğunu ve bu sebeple ülkeye dönmek istemediklerini belirtti.
Yurtdışında ikamet edenler de dahil olmak üzere, askerlik hizmetinden kaçınmak için 10.000 $ ‘a kadar ücret ödeyebilecekler de dahil olmak üzere muafiyetler mevcuttur.
Ancak, ücreti ödemiş olmalarına rağmen insanların hala girişte tutuklandığına dair Easo raporu Danimarka göçmenlik servisinin “muafiyet ücretini ödeyen kişilerin Suriye’ye döndükten sonra herhangi bir sorunla karşılaşmadıklarını” iddia eden benzer bir raporuyla çelişiyor .
2015 yılında Danimarka, maliyetleri telafi etmek için sığınmacılardan mücevher ve diğer değerli eşyalara el koyma fikrini gündeme getirdi.
Daha yakın zamanlarda, sosyal konutlarda “Batılı olmayan” insanların payını azaltmak için reformlar önerdi.
Ayrıca Danimarka, 94 mültecinin ülkede kalma hakkını elinden aldı, başka bir AB devletine sınır dışı edilmeyi bekleyen Suriyelileri kamplara gönderdi.
Suriye’ye gönderilmeleri pek olası değil çünkü Danimarka Suriye’deki büyükelçiliğini kapattı ve rejimle bağlarını kopardı.
Danimarka’ya 2016 yılında 1,200’den fazla Suriyeli başvuruda bulundu, 2020 yılında ise bu sayı 340’a kadar düştü. Buna karşılık Almanya’ya başvurular, aynı dönemde 268.000’den 40.555’e çıktı.